MGK to

MGK toplantısının ardından başta 8. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere birçok çevreden gelen 'nazik 28 şubat' yorumlarına AKP'den cevap geldi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, MGK bildirisinde uyarı niteliğinde bir söylem göremedik dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Parti programının önemine değinen ve parti programında partililerin hedeflerinin ve amaçlarının yer aldığını hatırlatan Fırat, CHP'ye yönelik eleştirilerde bulundu. Fırat, muhalefetin sadece iktidar partisinin söylediklerinin aksini söyleyerek ve inkar ederek yapılamayacağını, bunun modern bir siyasi partinin muhalefet anlayışı olamayacağını söyledi. Türk halkının CHP'yi defalarca uyardığını ve bu konuda ihtarlar verdiğini belirten Fırat, halkı n CHP'yi hep muhalefette tuttuğunu, bazen de ''TBMM dışına attığını'' dile getirdi. Fırat, ''Aynı zihniyette gittikleri takdirde biz endişe ederiz ki, halk tarafından Meclis dışına konulacaklardır'' diye konuştu.

MGK BİLDİRİSİ
Dengir Mir Mehmet Fırat, ''Siz, MGK bildirisini nasıl okudunuz, nasıl yorumluyorsunuz? Post modern uyarı denildi, muhtıra diyen yazarlar var. Siz nasıl bakıyorsunuz meseleye?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Parti olarak anayasal bir organın bugüne kadar çıkarmış olduğu sonuç bildirisinde olduğu gibi okuyoruz. Anayasa'nı n geçerliliğinden hiç kimsenin şüphesi yok. Devletin niteliklerinin neler olduğunu biz de biliyoruz, herkes biliyor. Bunun haricinde bir niteleme, bir zorlama da yoktur bu bildirinin içerisinde.

MGK ANAYASAL BİR KURUMDUR
MGK, anayasal bir kurumdur. MGK'da sivil iktidarlar, asker kesimi ve cumhurbaşkanı belli bir platformda devlet işlerini görüşürler, fikirlerini söylerler. Bunun geçerliliğinin ne olduğu ve neyi kapsadığı anayasada bellidir. Hukuk devletinin en güzel özeliklerinden birisi de budur. Kim nereye kadar yetkilidir, gayet açık yazılıdır.

Dolayısıyla, buradakiler bir tavsiye kararıdır. MGK bildirisinde hiçbir şekilde uyarı niteliğinde bir söylemi görmedik, görmüyoruz. Zaten olması da mümkün değildir.'' Fırat, ''MGK'nın yapısı değişti, sivillerin sayısı artırıldı, buna rağmen MGK bildirilerinin askerin uyarısı olarak algılanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Tünele takılmış olanlar böyle algılıyor. Biz böyle algılamıyoruz. Bir hukuk devleti içinde nasıl algılanması gerekiyorsa o şekilde algılıyoruz. Bu çok kesin çizgilerle yasalarda ve anayasada belirtilmiştir.

Ama birileri bunu başka türlü algılayabilirler. 1960'lı, 1970'li yıllardan maalesef gelemeyen Türkiye'de belirli bir kesim var. Ümit ediyoruzki onlar bu rüyalarından uyanırlar. 2005 yılında olduğumuzu, Türkiye'nin AB yolunda hızla ilerlediğinin farkına varırlar.'' Fırat, bir gazetecinin, ''Devletin nitelikleriyle ilgili MGK bildirisinde neden hatırlatılma yapılması gereği duyuldu?'' sorusunu ise ''Diğer MGK sonuçlarına bakarsanız bir çoğunda bunlardan bahsedilir. Bunun anormal karşılanacak bir tarafı yoktur. Hatırlattırılması için gerekli olan bir şeydir. MGK'da taraflar birbirini dinler ve o platform içerisinde konuşurlar. MGK görüşmeleri biliyorsunuz gizlidir. Orada neler konuşulduğunu maalesef açıklayabilmek mümkün değildir. Dolayısıyla, MGK sonunda yayınlanmış bildiri çok çok önemli bir sonuç doğurmaz'' yanıtını verdi.

GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL ÖZKÖK:
"Sorunların çözümü Anayasa hükümlerinden geçer"

ANAYASA'nın değişitirilemez hükümlerinin MGK bildirisinde vurgulanmasının ardından benzeri bir söylem Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök tarafı ndan 30 Ağustos Zafer Bayramı açıklaması nda kullanıldı. Özkök açıklaması nda toplumsal güveni artıracak ve istikrarı kalıcı hale getirecek çözümün, Anayasa'nı n ''değiştirilemeyecek hükümleri'' olarak sayılan maddelerine sıkı sıkıya bağlılıktan geçtiğini belirterek, ''Biz, bu niteliklerde oluşabilecek en küçük bir aşınmayı, dışı sağlam görünen bir meyvenin için için çürümesine benzetiyoruz'' dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensupları na yayımladığı kutlama mesajında, Ebedi Başkomutanı Yüce Atatürk'ün önderliğ inde kazanılan Büyük Zafer'in 83. yıl dönümünü coşkuyla kutlamanın heyecanı içinde olduklarını belirterek, ''Bu Büyük Zafer yüce Türk ulusuna ve onun kahraman ordusuna kutlu olsun'' dedi.

 KÜRESELLEŞME SARSIYOR
 Açıklamada günümüzde, küreselleşmenin olumsuz etkilerinin, toplumun geleceklerine olan güvenini sarsıcı sonuçlar doğurduğunu belirten Orgeneral Özkök, toplumsal güveni artıracak ve istikrarı kalı cı hale getirecek çözümün, Anayasa'nın 'değiştirilemeyecek hükümleri' olarak sayılan maddelerine sıkı sıkıya bağlılıktan geçtiğine inandıklarını kaydetti.

 Orgeneral Özkök, şunları kaydetti:

 ''Biz bu niteliklerde oluşabilecek en küçük bir aşınmayı, dışı sağlam görünen bir meyvenin için için çürümesine benzetiyoruz. Unutmayınızki içte çürüme başlayı nca durdurmak çok zordur. Bu anlamda, toplumu düşünsel anlamda sürekli diri kılacak, zor anlarımızda kendi gücümüzün farkına varmamızı sağlayacak ve özgüvenimizi yüksek tutacak Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin de önemini vurgulamak isterim. Ulusu sürekli dinamik tutan, geri kalmışlıktan kurtaran ve bölgesinde çok farklı bir konuma taşıyan ana itici gücün, Büyük Atatürk tarafından ulusa verilen ''Çağdaş Medeniyetler Seviyesine Ulaşma'' vizyonu olduğuna işaret eden Orgeneral Özkök, şöyle devam etti:

 ''Atatürk bu vizyonu, ulusa bilinçli olarak vermiştir. Atatürk, geri kalmışlığın, maddi ve manevi çöküntünün içinden çekip çıkardığı ulus için geriye dönüşü olmayacak yegane istikametin 'çağdaş medeniyet' olduğunu düşünmüştür. Bu vizyon sayesindedir ki Türk ulusu, karanlık cereyanların etkisinden sıyrılarak bugünlere ulaşabilmiştir. Bugünkü AB'ye üyelik hedefimiz de esasen bu vizyonun bir aşamasıdır. AB üyeliğini, Ulu Önder Atatürk'ün bizlere vermiş olduğu 'Türkiye'yi çağdaş uygarlığın ilerisine taşıma hedefi' için önemli bir araç olarak görmekteyiz.”