MHP'de kurultay gerginliği

MHP'de genel başkan adaylarının çağrısıyla toplanan partililer ve delegelerin önü, kurultayın yapılacağı otele yakın bir mesafede kesildi. MHP'li adaylar Akşener, Aydın, Oğan ve Özdağ konvoyla kurultay yapmak istedikleri otele geldi. 4 aday adına ortak açıklamayı okuyan Yusuf Halaçoğlu; "Son sözü genel başkanlar değil, kurultaylar söyler" dedi.

Sabah saatlerinde bazı delegelerin yumruklu kavgası da kameralara yansıdı.

Öte yandan bazı delegeler kavganın trafik tartışmasından çıktığını öne sürdü.

MUHALİFLERDEN ORTAK BİLDİRİ
mhp-de-kurultay-gerginligi-137814-1.
4 adayın imzasıyla ortak bildiri yayımlandı. Bildiriyi partinin eski grup başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, okudu.

Megafonla kalabalığa seslenen Halaçoğlu özetle şu ifadeleri kullandı:

"Tanık olduğumuz sürece genel merkezin talebiyle, AKP'nin kolluk kuvvetleri kurultay yapmamızı engellemektedir. Kurultay kolluk gücüyle engellenmektedir. Türk demokrasisi ve hukuk sarsılmıştır. Hukukun üstünlüğü çiğnenmiş adalet duygusu yaralanmıştır.

Hükümet yargıya darbe yapmıştır. Anayasa ve hukuk düzeni askıya alınmıştır. Hiç kimse boşuna heveslenmesin, avuçlarını ovuşturmasın. MHP sahipsiz değildir. Son sözü genel başkanlar değil, kurultaylar söyler."

"HAZİRANDA KURULTAYIMIZI YAPACAĞIZ"

Adaylardan da önemli açıklamalar geldi.

Noter çağırarak durumu tespit ettirdiklerini kaydeden Koray Aydın, "Mayıs ayında açıklanacağı söylenen Yargıtay kararını bekliyoruz, haziranda kurultayımızı yapacağız" dedi.

Aydın, "Bir ülkücü olarak buradaki durumu görünce ağlamak istiyorum" sözleriyle alınan güvenlik önlemlerini eleştirdi.

"RESMİ YAZILARI GÖRMEDEN AYRILMAYACAĞIM"
mhp-de-kurultay-gerginligi-137818-1.

Meral Akşener ise alınan güvenlik tedbirleri nedeniyle valilik ve İçişleri Bakanlığı'nı eleştirdi. "Bugün burada bu tedbiri alanlar resmi yazılarını bize göstermek zorundalar" diyen Akşener, şunları kaydetti:

"Biz valiliğin, İçişleri Bakanlığı'nın talimat metnini görmek zorundayız. Aksi takdirde barikattan ayrılmayacağım. Polisler benim evlatlarım onlarla karşı karşıya gelmeyeceğim."

SİNAN OĞAN: SANKİ 3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKACAK

"Biz MHP tüzüğünün bir maddesini değiştirmek istiyoruz sanki üçüncü dünya savaşı çıkacak. Demokratik hakkımızı engellemek istiyorlar" diyen Sinan Oğan da "Şu gördüğünüz TOMA'ların tamamı sözlü talimatla getirilmiştir. Biz resmi evrak bekliyoruz" sözleriyle güvenlik önlemlerini eleştirdi.

ÜMİT ÖZDAĞ: ADALETLE YAPACAĞIZ

Ümit Özdağ da yargı süreçlerine müdahalede bulunduğu iddiasıyla Adalet Bakanlığı'na tepki gösteri.

MHP'ye yönelik kumpas olduğunu ileri süren Özdağ, "Biz bu kurultayı adaletle, adaletten yana olduğumuzu göstermek için yapacağız" diye konuştu.

YALNIZ AKŞENER KALDI

MHP'liler açıklamalar sonrası alanı terk ederken Meral Akşener bir süre daha bekleyişini sürdürdü. Akşener, kendisine kongrenin yapılamayacağına dair resmi mühürlü belge gösterilmeden polis barikatının önünden ayrılmayacağını söyledi.

DELEGELERDEN İMZA ALINDI

Alanda sıkça üst kurul delegelerinin imzaya beklendiği yönünde anons yapıldı. Bir "hazırun" çetveli de hazır tutuldu, delegelerden buraya geldiklerine dair imza alındı.

Delegelerin salt çoğunluğu, yani 621 delegenin olması durumunda olağanüstü kongre yapılabiliyor. Delegelerden alınacak imza bu nedenle önem taşıyor.

DÖRT ADAYIN ORTAK BİLDİRİSİNİN TAM METNİ İSE ŞÖYLE:

"Aziz Türk Milleti,

Değerli Dava Arkadaşlarımız,

Saygıdeğer Basın mensupları,

Ülkücü iradenin tecellisi olarak Milliyetçi Hareket Partisinin 548 üst kurul delegesi olağanüstü büyük kongre talep etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi ise bu talebimize kayıtsız kalmıştır. Bunun üzerine Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görevlendirilen Çağrı Heyetimizin daveti ile Milliyetçi Hareket Partisinin Olağanüstü Büyük Kongresini gerçekleştirmek amacıyla bugün buradayız.

Ancak tanık olduğumuz üzere, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez yönetiminin talebi ile AKP hükümetinin yönetimi altındaki kolluk kuvvetleri bizlerin kongre salonuna girmemizi ve kongremizi icra etmemizi cebren engellemektedir.

Dün ülkücü iradeye mahkeme kapılarını gösterenler, “yargı kararlarına saygılıyız” diyenler, bugün hem Milliyetçi Hareket Partisi delegelerinin Olağanüstü genel kurul isteğinin meşru ve hukuka uygunluğunu tescil eden Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararını, hem de Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin etik ve hukuk dışı kararının icra edilmesini iptal eden Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararını kolluk gücüyle engellemektedirler.

Bugün, Türk demokrasisi ve Hukuk devletinin temelleri sarsılmıştır. 150 yıllık zorlu mücadelelerle elde ettiğimiz tüm hukuk kazanımlarımız iktidarın siyasi ve fiili müdahalesi ile bertaraf edilmiştir. Hukukun üstünlüğü çiğnenmiş, adalet duygusu yaralanmış, toplum vicdanı kanatılmıştır. Hukuk siyasallaşmıştır. Anayasa ve hukuk düzeni askıya alınmıştır. En temel evrensel hukuk ilkeleri paçavra edilmiştir.

Ülkücü iradeye mahkeme kapılarını göstererek siyasal meşruiyetini tartışılır hale getiren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez yönetimi, AKP hükümetinin baskı ve tehditleriyle mahkeme kararlarının uygulanmasını önleyerek hukuki meşruiyetini yitirmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez yönetimi kaybettiği güven ve saygıyı şimdi Polis barikatlarında aramaktadır. Balgat’ta kaybettiğini, Söğütözü’nden sormaktadır.

Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nde yaşanacak bir değişim AKP iktidarının kabusu haline gelmiştir. Bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Kurulu bir iç mesele olmaktan çıkmıştır. Türkiye’nin ve AKP iktidarının mukadderatı Milliyetçi Hareket Partisi kongresinde Ülkücü delegelerin hür vicdanıyla belirlenecektir. AKP iktidarı 22 Mayıs2ta yapacağı kongrede parti içi muhalefeti Milliyetçi Hareket Partisi sopasıyla terbiye etmeye çalışmaktadır. AKP’nin delikleri Milliyetçi Hareket Partisi yamasıyla kapatılmak istenmektedir. Kendi tabanında güven kaybına uğramış bir Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi iktidara payanda yapılarak Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi hayata geçirilmek istenmektedir. Bu yüzden AKP’nin Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı kirli ellerini Milliyetçi Hareket Partisi’nin üzerinden çekmelidir.

Hiç kimse boşa heveslenmesin, avuçlarını ovuşturmasın. Milliyetçi Hareket Partisi sahipsiz değildir. Milliyetçi Hareket Partisi ülkücülerin ve Türk Milliyetçilerinin tek ve biricik siyasi kurumudur. Bütün bu hukuk, ahlak ve demokrasi dışı müdahalelere rağmen partimize sahip çıkacağız. Mahremimize uzanan elleri kıracağız. Son sözü genel başkanlar değil kurultaylar söyler. Unutulmamalıdır ki, birlik ve beraberliğimizi koruyarak olağanüstü genel kurulumuzu bir toy ve şenlik ikliminde yapacağız ve iktidar yolunda emin ve kararlı adımlarla yürüyeceğiz"