Milli Eğitim Bakanlığı şaşırtmadı: Söylenilen ile yapılan yine birbirini tutmadı

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN m.mertbildircin@birgun.net @mustafamertb_

Temel eğitimden ortaöğretime geçiş sistemi başta olmak üzere, kafa karışıklığı yaratan bir dizi uygulamaya imza atan Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) eğitimde yarattığı belirsizliklere bir yenisi daha eklendi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, eğitimcilerin yanı sıra velilerin de tepkisine yol açan ve öğrencide ‘başarısızlık duygusu’ yarattığı yorumlarına neden olan bitişik el yazısının kaldırılacağını açıklamasına karşın, hangi yazı tipinde eğitim verileceği okul zümre öğretmenler kurulu kararına bırakıldı.

Konuya ilişkin MEB’den yapılan açıklamada, “İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin ilk okuma yazma öğretiminin, dik temel yazı veya birleşik eğik el yazısı stillerinden hangisiyle yapılacağı, okulların zümre öğretmenler kurullarınca belirlenecek. Bu kapsamda, her bir okul tarafından, 2018-2019 eğitim öğretim yılı birinci sınıf Türkçe dersi kitap ihtiyacı tek yazı stilinde belirlenecek” ifadelerine yer verildi. Hangi yazı tipiyle eğitim verileceği yönündeki kararın, okulların zümre öğretmenler kurullarına bırakılmasının eşitlik sorunu yaratacağını söyleyen Eğitim Sen Genel Eğitim ve Yüksek Öğretim Sekreteri Özgür Bozdoğan, uygulamanın doğuracağı sorunları BirGün’e değerlendirdi.

Sürdürülebilir değil
MEB, “Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl (2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harfler kullanılacak” dediği uygulamaya ilişkin yeni bir açıklama yaparak, “Öğrencilerin yazı stilini okullar belirleyecek” ifadelerini kullandı. Okullar arasında farklı yazı tipinde eğitim verilmesinin, öğrencilerin yazma becerilerini olumsuz etkileyeceğini belirten Bozdoğan, “Sadece yazı yazma becerilerine değil, öğrencilerin okuduklarını yazma ve yazdıklarını anlama noktalarında da sorunlar doğuracak” diye konuştu. Bozdoğan, kamu okullarında uygulama farklılığı yaratacak bu uygulamanın sürdürülemez olduğuna dikkati çekerek, “Kabul edilebilir değil” dedi.

‘Kitaplar arasında nitelik farkı oluşacak’
Uygulamanın doğuracağı bir diğer sorunun da yazı türlerine göre farklı kaynaklar çıkarılacak olması olduğunu söyleyen Bozdoğan, “Kaynak kitaplar arasında da hem nitelik hem de içerik bakımından ciddi farklılıklar oluşacak” ifadelerini kullandı. Daha fazla tercih edilen yazı tipine yönelik yayınların yoğunlaşacağını belirten Bozdoğan, “Bu da kaynağa ulaşma anlamında sorunlar yaratabilir” diye konuştu.

MEB, konuya ciddi yaklaşmıyor
MEB’in böylesine önemli konuyu basit bir yazı türü seçimi olarak algıladığını ve konuya ciddi yaklaşmadığını vurgulayan Bozdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yılki zümre öğretenleri dik temel yazıyı seçip de sonraki yılki zümre öğretmenleri birleşik eğik yazı tipini seçmeye kalktıklarında ya da öğrenci okul değiştirdiğinde ciddi bir sıkıntı oluşacak. Eş güdüm sağlanamayacak. Sınıf içinde, uygulamada gördük ki çocukların yazı ile ilgili temel becerileri derse karşı tutumlarını da belirliyor. Bariz bir şekilde başarısız olan birleşik eğik yazıyı ortadan kaldırmak yerine yine bir ısrarla bunu zümrelere bırakmak büyük bir belirsizlik yaratıyor.”

’MEB, tartışmaları büyüttü’
Bozdoğan, öğrenciler, veliler ve öğretmenler arasında yapılan araştırma sonucunda, bitişik el yazısının başarı sağlayamadığının belirlendiğini hatırlatarak, “Bunun üzerine MEB, Hüseyin Çelik döneminde getirilen uygulamadan geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak tam bir geri adım atmak yerine, meseleyi zümrelere bırakarak tartışmaları büyüttü” diye konuştu. Bozdoğan son olarak, MEB’in hangi yazı sistemiyle eğitim verileceğine ilişkin kesin kararını açıklaması gerektiğini ifade etti.