Milli Gazete yazarı Mustafa Kasadar’ın oğlu Muhammed Nuh Kasadar’ın oğlunu fidye için kaçırdığı, ardından öldürerek bir dondurucuya koyduğu şüphesiyle gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen şüpheli Hakan Öztürk çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şüpheli, savcılıktaki ifadesinde "Boğuşmaya başlayınca kendimi durduramadım, cesetten kurtulmak için parçaladım. Pişmanım" ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANKA
Milli Gazete yazarı Kasadar'ın oğlunu öldürdüğünü itiraf eden şüpheli: Boğuşma başlayınca kendimi durduramadım
ANKA

Milli Gazete yazarı Mustafa Kasadar'ın 19 yaşındaki oğlu Muhammet Nur Kasadar'ı öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Hakan Öztürk'ün savcılık ifadesi ortaya çıktı.

Mustafa Kasadar’ın oğlu Muhammed Nuh Kasadar geçen pazartesi günü kayboldu. Çocuklarından haber alamayan aile durumu polise bildirdi ve bir kişinin kendilerini arayarak Muhammed Nuh Kasadar’ı kaçırdığını, 40 bin dolar karşılığında bırakacağını söylediğini belirtti. Bunun üzerine Asayiş Şube Gasp Büro Amirliği çalışma başlattı. Aile adına fidye pazarlığı yapan polis, 70 bin liraya anlaştığı kişiyle buluşma ayarladı. Ekipler, Mustafa Kasadar'ın yanında bir süre çalışan, ailecek yakından tanıdıkları Hakan Öztürk fidye alışverişi için geldiği buluşma yerinde yakalayarak gözaltına aldı. Polis, aldığı bilgiler doğrultusunda Hakan Öztürk'ün dairesinde arama yaptı ve Muhammed Nuh Kasadar’ın parçalanmış cesedini derin dondurucu içinde buldu. Ceset, yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

"CESETTEN TURTULMAK İSTERKEN FİDYE İSTEMEK AKLIMA GELDİ"

Hakan Öztürk, emniyetteki işlemlerinin ardından bugün öğlen saatlerinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Alınan bilgiye göre,  Öztürk, savcılıktaki ifadesinde şunları söyledi:

"Emniyetteki ifademi aynen tekrar ediyorum. Ben Ömer Kasadar’a ait olan RavzaKitap.com isimli iş yerinde iki buçuk yıl çalıştım. Ancak çalıştığım zamanlarda mesai ücretlerimi vermiyorlardı ama bunu dert etmiyordum, çünkü işverenlerimi seviyordum. E.A. isimli bir arkadaşımız bana 'Bunlar seni kullanıyor, sana ücretini vermeleri gerekiyor' dedi. Ben de Ömer Kasadar tarafından kullanıldığımı anladım. Bir süre sonra işten çıktım sonra da psikolojik sıkıntılar çekmeye başladım. Ben maktul Muhammed Nur Kasadar ile iş yerinde beraber çalışıyordum. Aramız çok iyiydi. Bundan yaklaşık 2 hafta önce evime kedi almak istedim. Muhammed’le daha önceden kedi aldığımız için onunla iletişim kurup kendisinden yardım istedim. O da kabul etti, 'Bir ara buluşup yemek yiyelim' dedi. Olay günü nargile içmek için benim evime geldik. Eve gelip televizyonun karşısında nargile içmeye başladık. Bu arada Muhammed’i sevgilisi arıyordu. İkimiz beraber fotoğraf çekilip sevgilisine attık. Konuşma sırasında telefonunu göstererek fiyatını söyledi. Ben de 'Kredi kartından mı aldın' diye sordum. O da telefonun parasının yarısını ağabeyi Ömer’den alacağını söyledi. Bunun üzerine ona 'Para vermez o' diyerek küfrettim. Muhammed de burnuma yumruk attı. Ben de suratına yumruk attım. Boğuşmaya başladık ve kendimi durduramadım. Balkon sepeti için aldığım iple boğazını sıktım. Suratına baktığımda öldüğünü fark ettim. Yarım saat boyunca ne yapmam gerektiğini düşündüm. Cesedi bavula koyup kurtulabileceğim aklıma geldi. Bu işin parasız olamayacağını ve kiramı da düşününce fidye istemek alıma geldi. Cesedi parçalamadan önce Ömer Kasadar’a Muhammed’in telefonundan mesaj attım. Fidyeyi alabilmek için Muhammed’in fotoğraflarını çektim. Cesedi parçaladım. Kollarını ve bacaklarını buzdolabını derin dondurucuya; kafasını da buzdolabına koydum. Ömer Kasadar’la buluşmak için bir AVM’nin önündeki parka oturarak gelmesini bekledim. Ancak Ömer gelmedi. Kendisinden parayı çöp konteynerine attığına dair video istedim. Bana videoyu gönderdi. Ben de gidip parayı almak istedim ancak içinde para yoktu. Orada polisler beni yakaladı. Polisle birlikte eve gittik. Cesedin nerede olduğunu gösterdim. Bu yaşananlardan dolayı pişmanım."

ŞÜPHELİ TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

Savcılık tarafından "kasten adam öldürme" suçundan tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen şüpheli, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak cezaevine gönderildi.