Güler’in tıpkı Akar gibi Genel Kurmay Başkanlığı’ndan MSB’ye atanması, ‘yeni bir ordu-AKP ilişkisi mi gelişiyor’ sorusunu akıllara getirdi. Emekli Koramiral Ertürk, “Asker artık iyice siyasete bulaşmıştır” dedi.

‘Milli Savunma’ya üniformalı Bakan
Yaşar Güler bakanlık görevini Hulusi Akar’dan devraldı.

Öncü DURMUŞ

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede en dikkat çekenlerden biri Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler oldu. Güler tıpkı selefi gibi Genelkurmay Başkanlığı’ndan bakanlığa getirildi. Üstelik ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şûra’ya (YAŞ) kadar da Genelkurmay Başkanlığı ve bakanlığı birlikte yürütecek.

Bu atama yeni bir gelenek mi oluşuyor tartışmasına yol açarken askerin ne kadar siyaset içinde kaldığını da gösterdi. İktidarının ilk yıllarında askerin siyasette olmaması gerektiğini savunan AKP’nin böylece ordu içinde ne kadar hâkim olduğu ortaya çıktı. Hulusi Akar’ın ardından Yaşar Güler’in de Genel Kurmay Başkanlığı’ndan Milli Savunma Bakanlığı’na atanması, yeni bir ordu AKP ilişkisi mi gelişiyor sorusunu akıllara getirdi.

Ordudan gelen isimlerin bakanlıklar nezdinde görevlendirilmesini Emekli Koramiral Türker Ertürk değerlendirdi. Ertürk, “Bu sistem içerisinde asker kökenli olmayan birisinin savunma bakanı olması mümkün değil. Çünkü savunma bakanı fiili olarak TSK’yi kumanda ediyor. Tabii ki bu durum Anayasamıza aykırı ama fiili durum budur. Bu açıdan bakıldığında Yaşar Güler kararı anlaşılabilir. Ama hem üniforma hem bakanlık aynı anda durumu var şimdi. Bu da Anayasa’ya aykırı ve ağır ihlali. Gerçi Anayasamızı iktidarın taktığı yok” dedi.

ASKER ARTIK İYİCE SİYASETE BULAŞTI

Bu atamanın Yaşar Güler’e bir ödül olduğunu belirten Ertürk, “Esas mesele parlamenter sistemin ortadan kalktığı koşullarda kabinenin bir anlamının kalmaması. Çünkü kabine siyasal ve anayasal ağırlıkları olan bir sistemdir. Adil ve dürüst olmayan, mühürsüz oyların dâhi geçerli sayıldığı bir referandum sonrası parlamenter sistemimiz katledildi.  Şimdi bakanların tamamı da cumhurbaşkanının sekretaryası durumuna düşmüştür. O tek kişilik idare sahibi bir sabah siz artık gelmeyin makamınıza dese kimsenin itiraz edecek siyasal gücü yok. Bu sebeple artık kimin bakan olduğunun zerre kadar önemi kalmadı. Bugüne kadar ne yaptıysalar bundan sonrada aynı şeyleri yapacaklardır” ifadelerini kullandı.

Sonuç olarak askerin siyasete bulaştırılmasının altını çizen Ertürk, “Genelkurmay Başkanının elinden komutanlık yetkisi alınmıştı, bu resmen anayasa ihlali idi ama Yaşar Güler bu duruma sesini çıkarmadı. Şimdi bu Anayasa ihlaline sessiz kalmasının ödülünü almıştır. Ayrıca asker artık iyice siyasete bulaştırılmıştır” diye belirtti.

***

AYNI ANDA İKİ KOLTUKTA

Yeni kabine ile beraber Milli Savunma Bakanlığı’na getirilen Yaşar Güler’in ağustostaki Yüksek Askeri kadar iki göreve de devam etmesini değerlendiren İdare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday, Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlı olduğunun hatırlatarak “ Çelişkili, meşru olmayan ve hukuken açıklanması zor durum. Hulusi Akar Milli Savunma Bakanlığına geldiğinde nasıl eski görevinin bıraktıysa şimdi de Yaşar Güler’in bırakması gerekir” dedi. Günday, iki görev arasındaki üst ast ilişkisine de dikkat çekerek. “Aynı anda iki görevin sürdürülmesi 2 ay süreyle de olsa Genelkurmay Başkanının amiri olacak kişi aynı zamanda kendini de denetlemiş olacak. Bu yasal olarak da mümkün olamayacak bir şey” ifadelerini kullandı.