Şeker hastası çocukların kan şekerlerinin kontrolü için her gün parmakları delinerek ölçüm yapılıyor. Bu hem canlarını yakıyor hem de psikolojilerini etkiliyor. Oysa şeker ölçüm cihazı ile parmak delinmesine gerek yok. Aileler, bu cihazın SGK ödeme kapsamına alınması gerektiğini belirterek yetkililere çağrı yaptı.

Minik parmaklar artık delinmesin
Prof. Hatun öncülüğünde sensörlerin ödeme kapsamına alıması için eylemler ve açıklamalar yapılmıştı. (Fotoğraflar: BirGün)

Sibel BAHÇETEPE

Çocuklarda diyabet yani şeker hastalığı ile mücadale yetişkinlere göre daha zor. Günde 7-8 kez kan şekeri kontrolü yapılması ve insülin iğnesinin vurulması hem şeker hastası çocukları hem de ailelerini zorlayabiliyor. Parmaklarını delerek kan şekeri ölçümü yapılan çocuklar hem acı yaşıyor hem de korkuyor. Aileler ise son birkaç yıldır çocukların kan şekerlerinin takibini yapan glikoz ölçüm sisteminin SGK ödemesi kapsamına alınmasını dile getiriyor. Hekimler ise ülkemizde 25 bin kadar tip 1 diyabet hastası çocuğun bulunduğunu anımsatarak “Bu çocuklar her gün kan şekerini ölçmek için defalarca parmağını delmek zorunda kalıyor. Oysa sensör teknolojisi sayesinde şeker düzeyi acısız ölçülebiliyor. SGK bunu kapsam içine almalı” çağrısı yaptı.

Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, çocuklarda görülen diyabet vakalarının çok büyük çoğunluğunu, insülin hormonu eksikliği ile karakterize Tip 1 diyabet vakalarının oluşturduğuna dikkat çekerek “Tip 1 diyabet, genel olarak aniden başlamakta ve ömür boyu dışardan insülin verilmesini ve kan şekerinin düzenli olarak izlenmesini gerektirmektedir" dedi.

NEFES ALMAK GİBİ

Yeterli ve doğru dozda insülin tedavisi için çocukların kan şekerinin izlenmesinin şart olduğunu vurgulayan Prof. Hatun “Son 10 yılda parmaktan ölçümün yerini, sensör adını verdiğimiz sistemler almış; bu sistemler ile çocukların parmağını delmeden ve kan almadan 24 saat boyunca doku sıvısından çocukların glikozlarını sürekli izlemek mümkün hale gelmiştir” diye konuştu. Sensörlerin diyabetli çocukların yaşamını, tedavisini ve kaderini değiştiren en önemli tıbbi ilerlemelerden biri olduğunu vurgulayan Prof. Hatun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu yıl haziran ayında “Tip 1 diyabet hastası 0-14 yaş arası evlatlarımızla ilgili müjdemiz var. Bu teşhisle insülin tedavisi gören evlatlardan 11 bin 500 kişiye sürekli glikoz ölçüm cihazı veya ikamesini temin edeceğiz” dediğini ancak adımların atılmadığını söyledi. Hatun, özetle şunları dile getirdi: “Bazı anneler ve babalar, sensörlerin kendileri için ‘nefes almak’ gibi olduğunu söylediklerinde, biraz da bunları ifade etmektedir. Bizler son 5 yıldır, sensörlerin ülkemizdeki diyabetli çocukların da hakkı olduğunu anlatmak ve sensörlerin SGK ödeme sistemine dahil edilmesi için uğraş veriyoruz. Ülkemizde 25 bin dolayında tip 1 diyabetli çocuk yaşamakta ve her yıl 2 bin civarında çocuğa diyabet tanısı konmaktadır. Ülkemizin sağlığa ayırdığı bütçe düşünüldüğünde Tip 1 diyabetli çocuklara sağlanacak olan sensör desteğinin önemli bir yük oluşturmayacağı aşikardır. SGK, şu anda piyasadaki en ucuz sensör sisteminin ücreti kadar bir destek sağlamalıdır. Bu rakam şu an için aylık KDV dahil 2100 TL’dir. İsteyen ücreti daha fazla olan sensörleri fark ödeyerek alabilmelidir. Sensör kullanımı, kısa dönemde kan şekeri düşüklüğü ve yüksekliği nedeniyle hastane başvurularını azaltmakta, komplikasyon sıklığını azaltarak SGK yükünü azaltmaktadır. Ayrıca ailelerin ve çocukların diyabetten kaynaklanan stresini belirgin ölçüde azaltmakta, yaşam kalitelerini iyileştirmekte, diyabet ekiplerinin tedavi etkinliğini artırmaktadır."

Prof. Dr. Şükrü Hatun, Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı

KAYNAK MEVCUT

Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç ise Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) 2022’de 735.4 milyar TL ile en yüksek bütçeli kamu kurumlarından biri olduğunu anımsatarak "Diyabetli çocukların sensörlere eşit olarak erişebilmesi için yeterli kaynak mevcut” dedi. Tip 1 diyabetli çocukların gece-gündüz parmaklarını 8-10 kez delerek kan şekerlerini ölçmek, uygun dozda insülin almak zorunda olduğunu kaydeden hekimler, özetle şunları söyledi:

“Sensör teknolojisiyle parmaklar delinmeden, cilt altından şeker düzeyi ölçülebiliyor. SGK'nin henüz karşılamadığı sensöre sadece maddi olanakları uygun çocuklar ulaşabiliyor. Tip 1 diyabetli çocuklar, doktorları ve anne-babalarıyla birlikte 'Sensörlerimizi ödeyin, parmaklarımız bize kalsın' diyor. Sensör teknolojisi çocukların acılarının dinmesini ve parmak uçlarının onlara kalmasını sağlıyor. GSS fon gelirleri, açıkları kapatmak için değil Tip 1 diyabetli çocukların şekerlerini ölçmek için parmakları delinmeden sensör cihazlarının alınması için kullanılmalıdır. Sensörlerin SGK geri ödeme listesine alınması için yeterli kaynak mevcuttur.

***

CİHAZ ALARM VERİP UYARIYOR

Kızı şeker hastası olan ve kendi imkanları ile şeker ölçüm sensörü kullanan Rina Darsa yaşadıklarını şöyle özetledi:

"Kızım 16 yaşında Tip 1 diyabetli. 2 yaşında tanı konulmuştu. Son 5-6 yıldır sensör teknolojisini kullanıyoruz. İki kişi çalışıyoruz ancak bu cihazı alabiliyoruz. Ancak alamayan çok sayıda aile var. Birkaç firma var, bizim kullandığımız 2 bin 300 TL. Bir kutu sensörün içinden 5 tane çıkıyor ve her biri de 1 hafta kullanılıyor. Sensör, gözle görülür fark yaratıyor. Çünkü günde 7-8 kez parmaktan şeker ölçümü yapmak durumundayız. Özellikle küçük çocuklarda parmaktan kan alınması çok sıkıntılı bir durum. Kan şekeri yükselince veya düşünce sensör alarm veriyor ve tehlikeli anı önden bildiriyor. Sensör kullanamayan aileler, çocuklarını gece alarm kurarak parmaklarından kan ölçümü yapmak durumunda kalıyor. Bozuk para büyüklüğünde bir aparat ve zımba gibi bir dakika bile sürmeyen işlemle kolda deri altına yerleştiriliyor, çok basit bir işlem, evde yapıyoruz. Çocuğu canı yanmıyor. SGK bu cihazların ücretinin en azından bir kısmını karşılamalı. "

Rina Darsa ve kızıRina Darsa ve kızı