Irak tarafından Türkiye’ye yönelik eleştiriler devam ederken yaptırımlar geleceği konuşuluyor. Uzmanlar “Yaptırım olmaz” derken Araştırmacı Yazar Dağlı, saldırının İran’a yönelik bir misilleme olabileceğini söyledi.

Misilleme olma ihtimali yüksek

Umut SERDAROĞLU

Irak Parlamentosu, Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki Duhok vilayetine bağlı Zaho’da gerçekleşen saldırının yankıları devam ediyor. Irak tarafından saldırının Türkiye tarafından gerçekleştirildiğine dair söylemler devam ederken Türkiye ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarının ardından sessizliğini korumaya devam ediyor. Son olarak Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin Türkiye’nin iddia ettiğinin aksine turistik köye yapılan saldırıya ilişkin PKK'lıların söz konusu bölgede olmadığını ve saldırının Türkiye tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Hüseyin ayrıca "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne resmi olarak şikâyette bulunduk ve diplomatik yollarla elimizden geleni yapacağız" dedi.

Saldırıya ilişkin yaşanan gelişmeleri Araştırmacı Yazar Faysal Dağlı ve Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serhat Erkmen BirGün’e değerlendirdi.

ÇIKARIM GEÇMİŞE BAKILARAK YAPILABİLİR

Türkiye’nin 20 yıllık süreçte bölgedeki icraatlarına bakılarak yapılabileceğini dile getiren Faysal Dağlı, “Sadece bunlara bakılarak bile sonuca varabiliriz. Saldırının ardından ABD sivil toplum kuruluşlarından ITC’nin yayımladığı rapora göre Türkiye Hükümeti’nin 2015’ten bu yana bölgede yaptığı saldırılarda isimleri kayıtlı 138 sivilin öldüğü belirtildi. Öte yandan Bradost bölgesinde 41 sivilin öldüğü büyük saldırı hala hafızamızda. Türkiye Hükümeti bunların birçoğunu kabul etmedi. 2015’te Zergele köyüne yapılan saldırıda 6 sivil ölmüştü ve 10’dan fazla kişi yaralanmıştı. Davutoğlu’nun başbakan olduğu bu dönemde Türkiye yaralanan sivillerden bazılarını Ankara’da tedavi ederek kendini affettirmeye çalışmıştı” dedi.

Faysal Dağlı, Araştırmacı YazarFaysal Dağlı, Araştırmacı Yazar

Roboski katliamını da hatırlatan Dağlı, “Saldırı iddia boyutunu aşmış durumda. Roboski sürecinde de benzer durumlar yaşanmıştı. Türkiye ilk başta kabul etmemiş, sonrasında F-16’lar ile bombalandığı ortaya çıkınca üstlenmek zorunda kalmıştı” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin saldırıları reddetmesi üzerine konuşan Dağlı, “Bölge, Türkiye sınırının 6 km uzağında bir yer. Bölgenin tümü Türk karakollarının kontrolünde. Irak hükümeti tarafından top atışlarının sınır bölgesinden yapıldığı söyleniyor. Kanıt yok deniyor ancak Irak hükümeti tarafından ellerinde kanıt olduğu söyleniyor. Açıklamaya göre kanıt sayılabilecek parçaların Bağdat’a götürüldüğü ve buradan Birleşmiş Milletler’e sunulacağı açıklandı” ifadelerini kullandı.

İRAN’A KARŞI YANIT OLABİLİR

Dağlı, saldırının İran’a yönelik bir yanıt olabileceğine işaret etti. Tahran zirvesini hatırlatan Dağlı, “Bu olayın Türkiye ve Irak’ın ilişkilerini aşan bir durum olduğunu düşünüyorum. Kendisinden öte bir anlamı olan eylem bu. Saldırının Tahran zirvesindeki İran’ın tavrıyla ilgili olduğu kanaatindeyim. İran’ın Suriye operasyonuna yeşil ışık yakmaması karşı hamleyi doğurmuş olabilir. Türkiye Hükümeti saldırıyı PKK’ya yıkarak işin içinden sıyrılmayı düşünüyordu ancak görgü tanıkları, geride bırakılan izler gerçekleri gösterdi. Yani Türkiye İran’a kapalı bir mesaj verip ‘Bizim Suriye’ye yönelik politikalarımızı engellerseniz biz de bölgeyi karıştırarak buralardaki politikalarınıza set çekeriz’ demek istemiş olabilir” diye belirtti.

Ekonomik yaptırımların gerçekçi olmadığını belirten Dağlı, “Hatta bu olayın birkaç hafta sonra unutulacağını düşünüyorum. Ancak yaşanan bu olay Irak’ta bir kırılma noktası yarattı. Bundan sonra Irak’ta kurulacak hükümet üzerinde Türkiye ile olan ilişkilerde bir baskı unsuru olarak kalacak" dedi.

YAPTIRIM KARARI ÇIKMASI ZOR

Prof. Dr. Serhat Erkmen ise Irak Parlamentosu’ndan yaptırım kararının çıkmasının zor olduğunu söyledi. Erkmen, “Parlamento şu anda çok dağınık bir durumda. 9 ay boyunca hükümeti kuramazlarken böyle bir kararın alınması çok zor. Karar çıksa dahi uygulanamaz. Sadece Irak iç siyasetinde bir yol gösterici olarak kalır” dedi.

Diğer taraftan kanıtların hâlâ kamuoyuna sunulmadığını dile getiren Erkmen, “Dışişleri bakanı tweet atıyor ancak kanıt ortada yok. Görevlendirilen heyetten de hâlâ somut bir delil ortaya konulmadı. Sünni Araplar tarafından Türkiye’nin yapmadığına dair söylemler var. İş şu an çıkmaza girdi. Bir an önce kanıtlar ortaya çıkmalı” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Serhat Erkmen, Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm BaşkanıProf. Dr. Serhat Erkmen, Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı

Türkiye’den ziyade kanıtların Irak tarafından sunulması gerektiğini aktaran Erkmen, “Orası Irak toprağı. Kuzey Irak’ta yerel hükümet var. Federal hükümetin de yetkisi var araştırmaya. Bu konu gündemde kalmaya devam edecekse öncelikle teknik soruşturma yapılarak olayın açığa çıkartılması, ondan sonra kararların alınması gerekiyor” şeklinde konuştu.

IRAK’TAN ASKERİNİZİ ÇEKİN TALEBİ

Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Zaho saldırısının ardından Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Ali Rıza Güney’in bakanlığa çağrıldığı belirtildi. Açıklamada bakanlığın, Güney’e Zaho bombardımanına ilişkin protesto notası verdiği ve Türk güçlerinin Irak topraklarından en kısa zamanda çekilmesini istediği aktarıldı. Açıklamada Zaho saldırısının şiddetle kınandığı ve Ankara’dan ihlallere son vermesinin istendiği kaydedildi.