Hem alım fiyatı açıklanmadı, hem de sıfır gümrükle ithalat kararı alındı. Bu durumda üreticinin emeğine tüccarların, yem ve NBŞ şirketlerinin el koyması kaçınılmaz olacak

Mısırda çiftçi değil patronlar kazanıyor

DR. NECDET ORAL - Yüksek Ziraat Mühendisi

Mısır dünyada hububat gurubu içerisinde ekim alanı bakımından ikinci, üretimde ise ilk sırada yer almaktadır. Mısır insan gıdası (nişasta bazlı şeker- NBŞ), hayvan yemi ve sanayi ham maddesi olarak kullanılmaktadır. Sap ve yaprakları hayvan yemi olarak değerlendirilmekte, kâğıt ve hasır el işleri yapımında da kullanılmaktadır. Bu tüketim alanlarının yanı sıra çerezlik olarak da tüketilmektedir.

Küresel mısır tüketimi, etanol ve yem talebindeki artışa bağlı olarak son yıllarda rekor seviyelere ulaşmıştır. Dünyada 1 milyar tonu aşan mısır üretiminin yüzde 36’sı ABD’de, yüzde 22’si Çin’de ve yüzde 15’i Güney Amerika’da yapılmaktadır.

Türkiye’de mısır üretimi
Ülkemizde mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır. Daha çok Çukurova, Amik Ovası ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen mısır; özellikle pamuk olmak üzere buğday ve yağlı tohumlara münavebeli ekilen bir üründür. Bu nedenle üreticiler alternatif ürün fiyatları ve bu ürünlere verilen desteklere bakarak ikame ürünler ya da mısır arasında tercih yapabilmektedirler. Bu da zaman zaman mısır üretiminde dalgalanmalara yol açmaktadır.

Son 10 yıllık dönemde Türkiye mısır üretimi yüzde 38’lik bir artışla 5,9 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Mısır üretimindeki bu artışın en önemli nedeni yoğun üretim yapılan bölgelerde hibrit tohum kullanımının yaygınlaşması, üretim tekniklerindeki gelişmeler, sulanabilir alanların artması ve bunlara bağlı olarak artan mısır verimidir.

Bölgelere göre mısır üretimi
Ülkemizde mısır üretimi I. ürün ve II. ürün olarak farklı dönemlerde yapılmakta olup; yoğun olarak Adana, Osmaniye, Hatay, Sakarya, Gaziantep, Manisa, İzmir, Aydın ve Konya illerimizde I. ürün; Şanlıurfa ve Mardin illerinde II. ürün mısır üretilmektedir. Özellikle GAP ile günden güne artan sulanabilir alanlarla Güneydoğu Anadolu da potansiyel mısır üretim alanı olma yolundadır.

misirda-ciftci-degil-patronlar-kazaniyor-518296-1.


Mısır ithalatı
Türkiye’nin yıllık mısır tüketimi ikame ürünlerin piyasa oluşumlarına bağlı olarak yaklaşık 7,5-8 milyon ton aralığında değişmektedir. 16 Mayıs 2009 tarihinde Hammadde ve Şeker Fiyatları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle yurt içine arz edilecek olan NBŞ üretiminde yerli mısır kullanılması koşulu da yurt içi mısır talebinin artmasına katkı sağlamıştır.

TÜİK verilerine göre ülkemizde üretilen mısırın yeterlilik derecesi yüzde 80 olup, gelişen imalat sanayi ve artan işlenmiş madde ihracatıyla birlikte sektörün ham madde ihtiyacı, üretimin yanı sıra ithalat yoluyla da karşılanmaktadır.

Mısırda en yüksek ithalat 2,1 milyonla 2017 yılında gerçekleşmiştir. Ancak ithalat 2018’de ivme kazanmıştır. Önceki yılın ilk 8 ayında 1,4 milyon ton olan ithalat 2018 yılının aynı döneminde 2 milyon tona ulaşmıştır. 2003-2018 yılları arasını kapsayan 16 yıllık dönemde, 17 milyon tonluk ithalat karşılığı 4 milyar dolar ödenmiştir.

İthalat ağırlıklı olarak Rusya, Sırbistan, Ukrayna ve Romanya’dan yapılmaktadır.

Mısır alım fiyatları
Türkiye’nin mısır ithal ettiği ülkelerdeki üretim maliyetleri bizim çiftçimizden çok daha düşüktür. Tarım girdileri bakımından dışa bağımlı olan Türkiye dünyada mazotun en pahalı satıldığı ülkelerden birisidir. Gübredeki vergi indirimleri çiftçiye yansıtılmadığı gibi, fiyatlar sürekli olarak artmaktadır. Buna karşılık mısır üreticisinin yeterinde desteklendiğini söylemek mümkün değildir. Unutmamak gerekir ki kendi çiftçisini desteklemeyen ülkeler, ithalat yoluyla başka ülkelerin çiftçisini desteklemiş olurlar.

misirda-ciftci-degil-patronlar-kazaniyor-518297-1.

Mısır hasadının sonuna gelinmiş olmasına rağmen, TMO henüz müdahale alım fiyatı açıklamamıştır. Üstelik 15 Ağustos 2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararname ile TMO’ya 31 Temmuz 2019 tarihine kadar geçerli olmak üzere 700 bin ton mısır için gümrüksüz ithalat yetkisi verilmiştir. Mısır ithalatında gümrük vergisi sıfırlanınca mısır alım fiyatları da düşmüş; mazotu, gübreyi, tarım ilaçlarını zamlı fiyatlarla alan üreticiler, ürünlerini eski fiyatlardan satınca perişan olmuşlardır.

Hem alım fiyatı açıklanmamış hem de sıfır gümrükle ithalat kararı alınmıştır. Bu durumda mısır üreticisinin emeğine tüccarların, karma yem ve NBŞ şirketlerinin el koyması kaçınılmaz olacaktır.

2003-2017 yıllarını kapsayan 15 yıllık dönemde TMO’nun mısır alım fiyatları endeksi 245 olurken; aynı dönemde enflasyon artış endeksi 310 olmuştur. Başka bir ifadeyle enflasyon yüzde 100 artarken mısır alım fiyatlarındaki artış yüzde 80’de kalmıştır. Yani mısır üreticisinin reel geliri yüzde 20 oranında düşmüştür.

Bilinmelidir ki gıda güvenliğinin ve dış ticaret dengesinin sağlanması; ancak üretimin artırılması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, destekleme araçlarının doğru ve amaca uygun olarak kullanılması ve istikrarlı politikalar izlenmesiyle sağlanabilir.