Mısırda NBŞ’ciler kazandı

HÜSEYİN ŞİMŞEK

Türkiye’de Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde ekilen en önemli ürünler arasında yer alan mısır, son yıllarda diğer bitkilere oranla daha az ekilerek bölgelerinin ikinci ürünü konumuna geriledi. CHP Bursa Milletvekili, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Orhan Sarıbal, yerli mısırların nişasta bazlı şeker (NBŞ) için kullanıldığını ve bu nedenle mısır ithalatının arttığını söyledi.

Türkiye’de son dönemde mısır ekiminin arttığını ancak ihtiyacı karşılayamadığını vurgulayan Sarıbal, kaliteli tohum kullanımının yaygınlaşması, üretim tekniklerindeki gelişmeler ve sulanabilir alanların genişlemesine bağlı olarak son 10 yılda mısır üretiminin yüzde 37 artışla 4,3 milyon tondan 5,9 milyon tona yükseldiğini ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti.

NBŞ üretiminde kullanılıyor
Mısırın yüzde 76’sının yem maddesi olarak, yüzde 15’inin ise NBŞ üretiminde kullanıldığını dile getiren CHP’li Sarıbal, “Yüzde 3’ü endüstriyel kullanımda, yüzde 3’ü mahalli tüketimde, yüzde 3’ü de kayıplar ve tohumluk olarak kullanılmaktadır. Hammadde ve Şeker Fiyatları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle yurt içine arz edilecek olan NBŞ üretiminde yerli mısır kullanılması koşulu da yurt içi mısır talebinin artmasına neden olmuştur” diye konuştu.

Gümrük vergisi “sıfırlandı”
27 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla mısırda yüzde 130 olan gümrük vergisi yüzde 25’e düşürüldüğüne dikkati çeken Sarıbal, şunları söyledi:

“Tarım girdileri bakımından dışa bağımlı olan Türkiye, dünyada mazotun en pahalı satıldığı ülkelerden biri. Gübredeki vergi indirimleri çiftçiye yansıtılmadı ve gübre fiyatları sürekli artıyor. Türkiye’nin mısır ithal ettiği ülkelerdeki üretim maliyetleri bizim çiftçimizden çok daha düşük.”

“13 milyon ton ithalat”
“Son yıllardaki artışa rağmen mısırda üretim tüketime yetmemektedir. AKP’li yıllarda 14 milyon tonun üzerinde gerçekleşen mısır ithalatı için 3,5 milyar dolar ödenmiştir. 2016 yılında 355 bin ton olan mısır ithalatı 2017 yılında 5 katlık bir artışla 2,1 milyon tona yükselmiştir. İthalatın yüzde 90’dan fazlası Rusya Federasyonu, Sırbistan, Romanya ve Ukrayna’dan yapılmıştır. Unutmamak gerekir ki kendi çiftçisini desteklemeyen ülkeler, ithalat yoluyla başka ülkelerin çiftçisini desteklemiş olurlar. Çiftçinin alın terine diğer el koyanlar ise NBŞ ve yem şirketleridir.”

***

Şekerde talana karşı büyük miting

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı yurdun dört bir yanında direniş sürüyor. Trakya Şeker Platformu, bugün saat 14.00’te Lüleburgaz’da yapacağı mitingle iktidarın şekerdeki yağma adımına dur diyecek. Mitingde tüm bileşenler tek pankart etrafında toplanacak. Katılımın oldukça yüksek olması beklenen mitingde 500 kişi görev yapacak. Miting öncesi buluşma yeri ise saat 13.00 itibariyle Eski Hükümet Binası olacak.

Mitinge katılacak olan Özgürlük ve Dayanışma Partisi de yaptığı açıklamada “Şeker fabrikaları değil Cargill kapanacak! Memleketin emperyalist tekellere teslim edilmesine izin vermeyelim” diyerek herkesi mitinge davet etti.

***

Düşük kotalı ülkelerde şeker daha ucuz

Türkiye’de yurttaşın NBŞ’ye mahkûm edilmesini savunan kesimlerin, “Şeker ucuzlayacak” iddiasının Avrupa’daki şeker fiyatlarıyla Türkiye’deki şeker fiyatları kıyaslanınca gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.

Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerin büyük bir çoğunluğunda NBŞ çok düşük oranlarda üretiliyor, gıda dışı sektörlerde kullanılıyor ve bazı ülkelerde ise hiç üretilmiyor. NBŞ’nin şeker pancarı yerine kullanımının ise fiyatları düşürmediği görülüyor. Edinilen bilgilere göre Türkiye’de şekerin kilogram fiyatı 3.15 TL’den satılıyorken tonu ise yaklaşık 3 bin 150 TL’den alıcı buluyor.

NBŞ kotası yüzde 2,5 olan Almanya, hiç NBŞ üretmeyen Fransa ve yüzde 3,9 oranında NBŞ üreten Polonya gibi ülkelerde ise şekerin kilogram fiyatı yaklaşık olarak 0,41 avro yani 2 TL. Bir ton şekerin fiyatı ise 410 avro yani 2 bin TL. Böylece NBŞ kotasının yüksek olduğu Türkiye, Avrupa’ya oranla bir ton şekere yaklaşık bin 150 TL daha fazla para ödüyor.