MİT gibi çalışan TÎT çetesi cenazeyi rapor etmiş

Tehdit, yaralama ve gasptan gözaltına alınan 20 kişiden, Semih Tufan Gülaltay'ın da aralarında bulunduğu 14'ü tutuklandı. Çetenin bilgisayarlarından alınan bilgilere göre çete elemanlarının Dink suikastını yerinde inceledikleri ve ziyarete gelenlerle cenaze töreninde atılan sloganları, pankart ve dövizleri rapor halinde Gülaltay'a sundukları belirlendi.

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlü-ğü'ndeki işlemlerinin ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine sevk edilen 20 kişi, Cumhuriyet Savcısı Cuma Özdemir tarafından sorgulandı. Savcı Özdemir, Gülaltay dahil 14'ünü tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk ederken, 6 kişiyi serbest bıraktı.

İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tekrar sorgulanan Semih Tufan Gülaltay, Necdet Atış, Ahmet Fulin, Dursun Güler, Veli Kılıç, Gürkan Terelli, Ömer Toktemur, Fuat Güngör, Hüseyin İşler, Kadir Özbay, Hikmet Bülbül, Cengiz Akboğa, Sami Alper Eren ve Serkan Dostoğlu, Bayrampaşa Cezaevine gönderildi. Gülaltay, Beşiktaş'taki Ağır Ceza Mah-kemesi'ne getirilirken gazetecilere seslenerek, "Komplolar ortaya çıkacak" dedi. Bir sanık tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

TİT kurucusu Gülaltay ve arkadaşlarının bilgisayarından, Hrant Dink suikastının, olay yerinde istihbarat çalışması yapılarak elde edilmiş ayrıntılı değerlendirmeleri çıtağı iddia edildi.

Çete üyelerinden bazılarının, Hrant Dink öldürüldükten sonra olay yerine ve cenazesine giderek Agos Gazetesi'ne ve cenazeye gelen kişi ve grupların isimlerini, atılan sloganları ve taşınan dövizleri rapor halinde Semih Tufan Gülaltay'a sundukları belirlendi.

Siyasi partilerin önde gelen isimleri hakkında etnik kimlikleriyle ilgili çalışma yaptıkları söylenen çetenin, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Gül, TBMM Başkanı Arınç gibi birçok siyasetçi ve bürokrat hakkında araştırma yaptıkları öne sürüldü. Bilgisayarların birinde ele geçirilen raporda, birçok siyasetçinin, Rum, Kürt, Ermeni gibi etnik tanımlamalarla anıldığı tespit edildi. Çete mensuplarının, tehdit ettikleri kişilere kendilerini, "Biz derin devletiz" diye tanıttıkları, bilgisayarlarda güvenlik birimlerine ait birçok gizli belgenin olduğu ifade edildi.

Zanlıların üzerlerinde ve bulundukları adresler ile otomobillerinde yapılan aramalarda, 2'si kuru sıkı, 4'ü ruhsatsız, 2 ruhsat tarihi geçmiş 8 tabanca, samuray kılıcı ve 7 kama, 8 bilgisayar, Polis Araştırma Gazetesi kimlik kartı ile hizmet aracı kartı, toplam 234 bin YTL yazılı senet ve senet fotokopisi, 1 adet 40 bin YTL yazılı çek ve çok miktarda doloimana da el konuldu.

Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde sorgulanan silahlı suç örgütü mensuplarının çeşitli semtlerde tehditle çek senet tahsilatı yaptıkları, gasp, yaralama, silahlı saldırı gibi 20 olaya karıştıkları belirtildi.

TÜRK İntikam Tugayı'nın kurucularından Semih Tufan Gülaltay ismi, İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal suikastı ile duyuldu. Suikastın, 12 Mayıs 1998'de birçok faili meçhul cinayette adı geçen "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından gerçekleştirildiği, azmettirenin de Günaltay olduğu ortaya çıktı. Suikastten bir ay sonra Semih Tufan Gülaltay, İstanbul'da "Yaşar Aydın" adına düzenlenmiş sahte bir kimlikle emekli bir binbaşının evinde yakalandı. 19 yıl 2 ay 3 gün hapis cezasına mahkum edilen Gülaltay, 4.5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra afla serbest kaldı. 2004'ün Aralık ayında Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı oldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülaltay'ın işlediği suçlardan dolayı parti üyeliğinden çıkarılması ve genel başkanlık görevine son verilmesini istedi. Gülaltay UBP'nin üyeliği ile genel başkanlık görevinden ayrıldı. CNN Türk'te Birdal suikastına dair bir soruyu cevaplarken, "Bugün olsa gene yaparım" diyen Gülaltay, hapisteyken "Tanrf nın Türkleri" ve "Fethullah Gülen Müslüman mı?" isimli bir kitapları var.