Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada 'finale doğru gidildiğini' belirten HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “İçinden geçtiğimiz bu dönem tekçi, baskıcı, inkarcı zihniyetle eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen zihniyet arasında mücadelenin final yolu olacaktır” dedi.

Mithat Sancar: Finale doğru gidiyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis’teki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

“İçinden geçtiğimiz bu dönem tekçi, baskıcı, inkârcı zihniyetle eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen zihniyet arasında mücadelenin final yolu olacaktır” diyen Sancar, ‘finale doğru gidildiğini’ kaydederek, “Bu ülkedeki tüm ezilenlerin mücadele ortaklığını pekiştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Sancar, hakikat ve adalet mücadelesini sonuna kadar kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, “Yolsuzlukluk, yoksulluk, zulüm üreten bir yıkım sistemiyle karşı karşıyayız. Ortaya saçılanların haddi hesabı yok ama kime sorarsanız bunlar daha buz dağının görünen kısmı. Boğazına kadar yolsuzluğa, talana, ranta bulaşmış kurumlardan medyasına, yargısına, bürokrasisine varıncaya kadar her yeri bu kirlilik çarkının dişlisi haline getiren bir iktidar düzeni var bu ülkede. Bu mafyatik düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz” diye konultu.

Mevcut sistemin on yıllardır aynı araçlar, aynı yöntemler ve aynı şahıslarla işlediğini dile getiren Sancar, sözlerine şöyle devam etti:

“HDP’YE SALDIRMAYA DEVAM EDECEKLER”

“Bunlarla varlığını sürdürüyor. Ayak izlerine bakarak suçun merkezi durumundaki mağaradan uzaklaşmamak. Hep birlikte yapmamız gereken şey suçun merkezine doğru ilerlemek. Bugün suçun en büyük merkezi tepeden tırnağa mafyalaşmış, yalan, talan ve kan iktidarının düzenidir.

Bu temizliğiyle, inancıyla, kararlılığıyla bu düzenden ve sistemden çıkışı sağlayacak güç HDP’nin mücadelesidir. Saldırıların sebebi budur. Biliyorlar bu sisteme gerçek alternatif halklar için özgürlük, inançlar için eşitlik, emekçiler için refah, gençler için umut, kadınlar için hayatlarını kendilerinin belirlediği bir düzen. İşte bu fikriyat HDP’nin temelidir.

HDP’ye saldırıyorlar, saldırmaya devam edecekler. Bu iktidarın korkusu büyüktür, HDP iktidarın kimyasını bozmuştur.

Şiddet odağı olan bu iktidarın kendisidir. Şiddet arıyorsanız, bize değil, bize yapılana bakın. Bizim yaptığımız şey bu ülkede barışı sonuna kadar savunmak. Şiddeti bu ülkenin bütün alanlarından çıkarmak."

“POLİS ONUR YÜRÜYÜŞÜ’NE VAHŞİCE SALDIRDI”

“Siirt Pervari’de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu göçmenlerin kamyonuna korucular tarafından yaylım ateşi açılıyor. 2 göçmen katlediliyor. 10’u da yaralanıyor. Sivilleri, çaresiz göçmenleri hedef alan, gözünü kırpmadan katletmeyi becerebilen bir sistem. Şiddetin odağı kim? Bizzat iktidarın kendisidir. Hafta sonu İstanbul’da düzenlenen Onur Yürüyüşü’ne de polis vahşice saldırdı. Şiddetin en ağırını uyguladı. Bir gazetecinin boğazına basarak öldürmeye teşebbüs etti. George Floyd örneği hala hafızalarda iken bundan bile ürkmeyen bir şiddet aygıtı ürettiler. Şiddet İçişleri Bakanlığı sözcülerinin açıkça savunduğu bir şeydir işte. Şiddetin odağı bu iktidarın kendisidir.”

KAPATILMA DAVASIYLA İLGİLİ DE KONUŞTU

“Sonuç, mahkeme kararı ne olsa olsun HDP fikriyatı ve halkların ortak mücadelesi ile bu mücadeleyi sürdürecek, eğer hesap seçimse kapatsanız da seçimlerde ülkenin geleceğini belirleyecek gücünü sonuna kadar ortaya koymanın yolunu yaratacaktır. Bu yolu kapatabileceğinizi düşünüyorsanız elimizde bir tek toplu iğne kalsa onunla yeni yeni yollar açacağız. Türkiye’nin geleceğini bu inançla kuracağız. İstedikleri kadar dava açsınlar bunların miadı doldu. Onlara bunu gösterecek şey hepimizin ortak mücadelesi.”

“AKP’YE OY VERENLER DE BU MÜCADELEYE DAHİL”

“Hepimizin mücadelesine’ AKP’ye oy verenler dahi bütün yurttaşlarımız dahildir. Artık bu iktidarın sizin oylarınızla bu düzeni sürdürmesine izin vermeyin. Size korku salacak propagandalar yaparlarsa, biz iktidardan gidersek sizin de tüm kazanımlarınız elinizden gidecek derlerse inanmayın. Sizin kazanım ve haklarınız da bütün yurttaşların hakları ve kazanımları gibi bizim sorumluluğumuzdadır. Biz o hakların da yurttaş olarak kazanımların da güvencesiyiz.”