Ozan geleneğini devam ettiren sanatçı Zeynep Karababa, son olarak Sivas Divriği bölgesine ait ‘Akşam Olur Karanlığa Kalırsın’ türküsünü Cem Adrian ile birlikte seslendirdi

Modernizmden geleneğe

A. Galip

Zeynep Karababa, ozan geleneğini devam ettiren müzik sanatçılarımızdan. Sanatçı bir aileden geliyor. Yaz Bahar’, ‘Gül Yüzlüm’, Çamşıh Türküleri, ‘Bitmeyen Hüzün’ albümleriyle sevenleriyle buluşanZeynep Karababa, halk ozanı Mehmet Ali Karababa’nın kızı. Sivas katliamında öldürülen Gülsün Karababa ise sanatçının kardeşi. Kendisiyle BirGün için konuştuk.

»Zeynep, türküler konusundaki bu kıskançlığın niye? Türküler senin neyin oluyor?
Aslında bu sorunun yanıtını en iyi sen biliyorsun. Birileri çıkıp diyorlar ki biz türkülerle büyüdük. Türkülerle büyümek demek ne demek! Ben türkülerle doğdum. Benim dedem, babam, amcam, dayım başta olmak üzere, en yakın akrabalarımın eserlerini okumamış bir yorumcu gösteremeyiz. Mehmetali Karababa’nın Feyzullah Çınar’ın, Mahmut Erdal’ın, Ozan Rehberi’nin geçen günlerde kaybettiğimiz ozan Ali Kızıltuğ, birinci dereceden akrabamdır, türkülerinin içine doğdum. Şimdi aynı soruyu ben sana sorayım istersen? Buna kıskançlık demeyelim de türkülere gönül vermek aşk ile türkü söylemek lazım diyelim.

»Anladım. En son Ekim 2016’da Kalan Müzik etiketiyle yayınlanan dördüncü albümün ‘Bitmeyen Hüzün’ü çıkarmıştın. O albümünde dikkatimi iki şey çekmişti. Birincisi söz ve müziği sana ait olan “Gülsün’e Ağıt” diye bir eserin vardı. İkincisi sözü Muhiddin Abdal’a, müziğini Fazıl Say’ın yaptığı ‘İnsan İnsan’ eserini seslendirmiştin. Tanıtım gecesinde de Fazıl Say’ın babası müzik tarihçisi yazar Ahmet Say’ın sana değil ama aranjörüne ilişkin bir eleştirisi olmuştu.
Ahmet Say’ın eleştirisi etkili oldu. Ahmet (Say) Abi benim için her zaman şöyle der: “Türkülere hile getirmeyen geleneğin şarkıcısı, Kalın (Alto) sesli yanık sesli Fikret Otyam’ın bize armağanıdır Zeynep …” O etkinlikteki eleştirisi, senin de söylediğin gib bana değildi. Arenjede yaptığı düzenlemedeki enstrüman seçimlerineydi. Türkülerin ruhuna uymayan sazların kullanılmasına itiraz ediyor. Hatta kartonete yazılan sazların adlarını da komik bulduğunu ifade etmişti. ‘Nefes mi alıyor ki nefesli sazlar diyorsunuz’ diye gülümsemişti.

»Ahmet Say’ın bu eleştirisi son çalışmanda etkili oldu diyebilir miyiz? Çok önemli, etkili ve anlamlı bir buluşma gerçekleştirip bir düetle dinleyici karşısına çıktınız. Divriği bölgesine ait ‘Akşam Olur Karanlığa Kalırsın’ türküsünü Cem Adrian gibi çok önemli bir yorumcunun, yerel türkülere evrensel bir boyut katan büyülü sesiyle kendi sesini buluşturdun. Üstelik bu buluşmaya Aşık Kul Ahmet’in oğlu Kartal Kanat’ın naif bağlamasıyla eşlik etmesi müthiş bir uyum sağlamış…
Öyle köklü derin ve soylu bir gelenekten geliyoruz ki yolu sevgiden, barıştan geçen herkes Anadolu’nun kadim ezgilerini birlikte söyleyip birlikte ağlayıp birlikte gülecekleri deryada buluşurlar hak için… Turna Kuşu bizde kutsaldır o bazen Otyam’ın rengine boyanır Harran’da sürmeli gözlü Kürt kadını olur, bazen de ateşte semah döner 33 güvercin olur. Bazen de işte böyle dertli dertli öten büyülü sesli Cem Adrian olur ellerinize konar aşk ile…