Moğollar yarım asırdır bizimle

BURAK ABATAY @abatayburak

Türkiye müzik tarihine damga vuran sayısız esere imza atan efsane müzik grubu Moğollar, cuma akşamı muhteşem bir geceyle 50. yılını kutladı. İstanbul’da Zorlu PSM’de gerçekleşen ve gelenleri büyüleyen gecede grup üyeleri Cahit Berkay, Taner Öngür, Serhat Ersöz, Emrah Karaca ve Kemal Küçükbakkal’ı sahnede sanatçı dostları yalnız bırakmadı. Grup, 3 saate varan sürede Cahit Berkay’ın bestelediği unutulmaz film müziklerini, Cem Karaca ve Barış Manço ile beraber çaldıkları parçaları, halk türkülerini ve dillere dolanmış çokça şarkıyı gecede seslendirdi.

Moğollar belgeseli
Nebil Özgentürk’ün grubun müzikal geçmişini anlattığı belgeseliyle açılan gecenin sunuculuğunu İzzet Öz yaptı. Daha önce afişte ilan edilmesine rağmen Fuat Güner, MFÖ ile gerçekleştirdikleri prova sebebiyle geceye katılamadı.
Sürprizlerle dolu gecenin ilk konuğu usta müzisyen Bülent Ortaçgil oldu. Ortaçgil’in sonrasında sahneye rock müzisyeni Teoman çıkarken, Cahit Berkay, Teoman’ın hastaneden çıkarak konsere yetiştiğini ve o sebeple de en son sahneye çıkması gerekirken, kendi isteğiyle onu öne aldıklarını aktardı. ‘Resimdeki Gözyaşları’ şarkısını okuyan Teoman’dan sonra sahneye diğer bir efsane yerli grup Bulutsuzluk Özlemi’nin solisti Nejat Yavaşoğulları geldi. Akabinde ise Mor ve Ötesi’nin solisti Harun Tekin ve Hayko Cepkin izleyenlere gerçek bir şölen yaşattı.

Grubun eski elemanı davulcu Ayzer Danga’nın da canlı performans sergilediği akşamda, Nisan 2010’da yaşama veda eden grup üyesi davulcu Engin Yörükoğlu unutulmadı. Sinevizyondan izletilen canlı performansıyla Yörükoğlu en güzel hatırasıyla oradaydı. Tıpkı Cem Karaca gibi... Mikrofonuna asılan şapkasıyla Cem Karaca da, fotoğraflarıyla ve sesiyle Barış Manço da anıldı.

Gecenin güzel sürpizlerinden iki tanesi de iki genç müzisyen Ezhel ve Ezgi Aktan oldu. Son zamanlarda büyük bir çıkış yakalayan rap müzisyeni Ezhel ve duru sesiyle ve sahne performansıyla adını sıkça duyduğumuz Ezgi Aktan sahnenin en genç iki ismiydi.

Diğer bir sürpriz ise kesinlikle oyuncu Halit Ergenç’in Nâzım Hikmet şiirinden Cem Karaca tarafından bestelenmiş Mavi Liman şarkısıydı. Ergenç’in sesi ve performansı o kadar başarılıydı ki, etrafımda gördüğüm herkes dirsekleriyle birbirine dokunup şaşkınlıklarını aktarıyorlardı. Ergenç, performansı sonrasında “Hayatımda hayal edemediğim bir geceyi yaşadım” cümlelerini kurdu. Gerçekten de öyleydi.

‘Neyse siz anladınız!
Geceye tam kadro katılan Duman da, Hüseyin Turan da geceye renk kattı. Turan, gecenin politik mesajlarından birini esprili bir dille verdi ve sahneden ayrılırken, “Kötü yöneticiler tarafından yönetiliyoruz... Amerika’da, Almanya’da... Neyse siz anladınız! Özgür bir dünya istiyoruz...” dedi.

Gece, tüm sanatçıların sahnede Aşık Veysel türküsü söylemesiyle son buldu.

Her söz çok kıymetliydi
Bu güzel gecenin en güzel yanları elbette ki Moğollar’ın yine kendisiydi. Engin Yörükoğlu’nun koltuğunu devralan ve o koltuğun hakkını veren Kemal Küçükbakkal’ın, dakikalarca attığı klavye sololarıyla Serhat Ersöz’ün, Barış Manço’dan, Selda Bağcan’dan ve babası Cem Karaca’dan mikrofonu eline alan Emrah Karaca’nın bas gitarın en güzel abilerinden Taner Öngür’ün ve elinde bir ıklığ ile, bir bağlama, bir yaylı tambur ile, bir elektro gitar ile harikalar yaratan Cahit Berkay’ın sahnede durdukları yer, söyledikleri her söz çok kıymetliydi.

Cahit Berkay, Sivas Katliamı için yazdıkları Issızlığın Ortası şarkısından önce aslında her şeyi özetledi. Şöyle dedi Berkay, “Sivas’ın katilleri bulunup yargılanıncaya kadar çalacağız bu şarkıyı. Unutmayacağız, hep hatırlayacağız. Ve daha da önemlisi asla unutturmayacağız!..” Tüm bu bahsini ettiğim müzikal şölen bir kenara, Türkiye müzik tarihine attıkları imza, sazlarıyla beraber söyledikleri ve taşıdıkları özgürlük ile demokrasi bayrakları bu insanları hep ayrı bir yere koyuyor. Sazımızdan, sözümüzden hiç eksik olmasın Moğollar! Hep çalsınlar da biz de hep o isyana tutunalım: “Birisi oy peşinde/ öteki rant işinde/ kıyamet değilse bile/ bi’ şey kopmalı”