Rusya’nın günlerdir tartışılan Güvenlik Stratejisi’nde NATO’nun tehditlerine karşı güçlenme vurgusu öne çıkıyor. Moskova, Suriyeli Kürtler ve Şam arasında da ABD provokasyonlarına rağmen uzlaşma yolları arıyor.

Moskova arayışta

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Rusya hükümetinin söz konusu stratejilerinin üç gün önce yayımlandığı Kremlin'in sitesinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Rusya'nın temel stratejik planlama belgesi olan Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni onayladığı kararnameye ilişkin detaylar yer aldı. Belgede, "Rusya'yı dizginlemeyi hedefleyen politikanın karşısında ülkenin egemenliğinin, bağımsızlığının, devlet ve toprak bütünlüğünün güçlendirilmesi, savunma ve güvenliğin sağlanması ile Rusya'nın içişlerine müdahalenin önlenmesi ülkemiz için hayati öneme sahiptir" denildi. Ayrıca, strateji belgesinde Rusya'nın ulusal çıkarlarını yabancı devletlerin hasmane eylemleri de dahil dış ve iç tehditlerden korumak için ülkenin mevcut kazanımlarının ve rekabet avantajlarının daha etkili şekilde kullanılması gerektiği ifade edildi.


NATO TEHLİKESİ

NATO'nun nükleer silahların potansiyel kullanımına dönük tatbikatlarının Rusya'nın karşı karşıya olduğu askeri tehditlere yenilerini eklediği belirtilen belgede "Rusya'ya, müttefiklerine ve ortaklarına baskı yapma girişimleri, Rusya sınırlarına yakın bölgelerde NATO askeri altyapısının kurulması, artan casusluk faaliyetleri, Rusya'ya karşı büyük askeri birliklerin ve nükleer silahların kullanılmasıyla ilgili çalışmaların yapıldığı tatbikatlar nedeniyle daha da artıyor" denildi. Belgeye göre, Asya Pasifik bölgesinde güvenilir bölgesel istikrar ve güvenlik mekanizmaları geliştirilmesi amacıyla Çin'le tam teşekküllü ortaklık ve stratejik işbirliği yapılması ve Hindistan'la imtiyazlı stratejik ortaklık kurulması, Rusya'nın dış politika önceliklerinden biri haline geldi.

ABD BASINI İLGİLİ

ABD merkezli yayın Associated Press (AP) de Rusya'nın Ulusal Güvenlik Stratejisi'ne geniş yer verdi. "Putin, Rusya'nın ulusal güvenlik stratejisini revize etti" başlıklı haberde, strateji belgesindeki detaylara uygun olarak Rusya'nın ABD ve müttefikleri ile ilişkileri değerlendirildi. Haberde, "Moskova'nın 2014'te Ukrayna'nın Kırım Yarımadası'nı ilhak etmesi, Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale ettiği, bilgisayar korsanlığı saldırıları ve diğer olaylar nedeniyle Soğuk Savaş sonrası en düşük seviyedeydi" denilerek Cenevre'de ABD Başkanı Joe Biden'la yapılan görüşme sonrası strateji belgesinin yayınlanmasına dikkat çekildi. Putin'in söz konusu belgeye ilişkin “Dünya radikal bir değişim geçiriyor” sözlerine yer veren AP, haberinde, "Putin, aynı zamanda Yunanistan'ın Girit adasından kalkan bir ABD keşif uçağının çalışmakta olduğunu iddia ederek, 'Bu açıkça bir provokasyon, sadece İngilizleri değil Amerikalıları da içeren karmaşık bir provokasyon' yorumunda bulundu. Ancak Rus ordusu gerekirse bir İngiliz gemisiyle uyum içinde" ifadelerine yer verildi.

***

Suriye sorunu çözümsüz kalmamalı

Rusya’nın Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde de yer alan bir diğer gelişme Suriye’yle ilgili gerçekleşti. Söz konusu strateji belgesinde Suriye’de barış ve inşa sürecine verilen önemin ağırlığına dikkat çekilirken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bu konuda girişimler yürütüyor. Rusya’nın resmi haber ajansı TASS’ın “Lavrov ısrar ediyor: Rusya, Şam ve Suriyeli Kürtler arasında diyaloğu geliştirmeye hazır” başlıklı haberinde, Lavrov’un Moskova adına Şam ve Suriyeli Kürtler arasında “her iki tarafın da tutarlı pozisyonlarda kalması şartıyla” diyaloğu kolaylaştırmak için adımlar attığı aktarıldı.