Google Play Store
App Store

Öcalan’ın kendi isteğiyle avukatlarıyla görüşmediği iddialarını BirGün’e değerlendiren BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı: Emin olmanın tek yolu, Öcalan’ın bunu bizzat söylemesi...

27 Temmuz 2011'den bu yana avukatlarıyla görüştürülmeyen Abdullah Öcalan’ın avukatlarla görüşmeyi kendi istemediği iddia edildi.
İddiayı dün “Avukata gerek yok” başlığıyla manşetine taşıyan Akşam gazetesine göre; bütün bu iletişim kopuklunun nedeni Öcalan’ın “Şimdilik avukatlara gerek yok, önemli olan müzakereler” demesi.
Haberde; açlık grevi sürecinde iki kez adaya giden MİT'le diyaloğu sürdüren Öcalan'ın güncel ve siyasal konularda değerlendirme yapmamak için avukatlarla görüşmediği, ancak çözüme ulaşılması durumunda görüşmek isteyebileceği iddia edildi.


‘BDP DE BUNU BİLİYOR’ İDDİASI

Haberde Öcalan'ın 'avukatlarla şimdilik görüşmeye gerek yok' sözlerinin BDP cephesinde de bilindiği ve ancak MİT'le yapılan görüşmelerin içeriğine ilişkin bilgi akışının olmadığı iddia edildi.
Akşam gazetesi haberde görüştüğü Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk’un iddiaları “Spekülasyon olabilir” sözleriyle değerlendirdiğini, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın ise “Öcalan'ın 'avukatlarla görüşmeye şimdilik gerek yok' dediğini biz de duyduk. Öcalan böylelikle önceliğini 'devletle müzakereye' verdi. Umarız olumlu sonuçlanır. Ancak güvenlik politikalarının da giderek arttığını görüyoruz” yorumunu yaptığını aktardı.


‘BÖYLE DURUMLARDA FAKS ÇEKERDİ’

Haberde yer alan iddiaları BirGün’e değerlendiren BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı, avukat Meral Danış Beştaş ise konuya temkinli yaklaşıyor. İddianın bir kulis dedikodusu gibi kulaklarına çalındığını, bu konuda kendilerine hiçbir resmi ve somut açıklama yapılmadığını belirten Beştaş, iddianın şaibeli yanları olduğunu söylüyor.
Öcalan’ın görüşmek istemediği dönemlerde avukatlığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu’na telgraf yada faks çektiğini belirten Beştaş, ortada böyle bir dedikodu olmasına karşın faks yada telgraf çekilmemiş olduğuna dikkat çekiyor.


‘O ZAMAN BU KOSTER NEDEN BOZUK?’
Beştaş, bir avukat müvekkiliyle görüşmek için müvekkilinin tutuklu bulunduğu yere gittiğinde, ismini infaz memurunun aldığını ve tutuklu şahsa aktardığını, şahıs istemiyorsa da infaz memurunun avukata gelip resmi bildirimde bulunduğunu anlatırken, bu rutin uygulamanın İmralı’da olmadığına işaret ediyor.
Görüşmelerin Öcalan istemediği için yapılmadığı iddiasının, devletin avukatlara verdiği “koster bozuk”, “hava muhalefeti var” yanıtlarıyla çeliştiğini vurgulayan hukukçu Beştaş, “O zaman devlet koster bozuk demek yerine neden müvekkiliniz istemiyor demiyor” diye soruyor.
Beştaş, ayrıca Öcalan’ın, avukatlarının yargılanmasını protesto etmek için bu görüşmeleri istemediği söylentilerinin de kulislerde dolaştığını belirterek, “Nedense bu ihtimal/söylenti medyada pek ilgi görmedi” diyor.


“BAKAN VE BAŞBAKAN ‘OLMAZ’ DEMİŞTİ”
Beştaş, bu muammanın aydınlatılması içinse BDP’nin önerdiği formülü şöyle açıklıyor:
“Bu söylentinin bir şaibeli tarafı da şu: Hem Adalet Bakanı hem de Başbakan görüşmeleri bizzat kendilerinin engellediğini açıklamıştı. Erdoğan, ‘ailesi tamam da avukatları bir tarafa bırakın’ demişti. Ben bu sözü ‘bizim avukatların taleplerine verdiğimiz yanıtlar doğru değil’ demek olarak yorumluyorum. Hemen bunun ardından ‘görüşmek istemeyen kendisi’ söylentisinin çıkması bizce manidar. Bu söylenti gerçek bile olsa biz bunu Öcalan’dan öğrenmeliyiz. Müzakere olsun yada olmasın, bu konuda milyonlarca insanın talebi var ve ancak Öcalan bunu avukatlarına kendisi söylerse bu şaibe aydınlanır. 68 gün boyunca insanlar Öcalan üzerindeki tecridin kalkması için açlık grevi yaptı ve gerçeği bilmeyi hak ediyorlar.”

***
Atalay: Kimle gerekiyorsa görüşeceğiz

BaŞbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından düzenlenen ''Türkiye'nin Demokratik Dönüşümü'' konulu panelin açılışında konuştu.
Atalay, ''Ülkemizin menfaati için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Akan kanı durdurmak, bu sorunu sonlandırmak için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa, hangi adımın atılması gerekiyorsa, hangi araçların, mekanizmaların devreye sokulması gerekiyorsa uygun zaman ve zeminde gerekli kararları almakta tereddüt göstermiyoruz, göstermeyeceğiz'' dedi.