İnsan Hakları İzleme Örgütü, referandum sürecinde herkes için eşit mücadele alanı olmadığına dikkat çekti ve bağımsız medyanın susturulduğunu, ‘Hayır’cıların saldırıya uğradığını ifade etti

Mücadele eşit değil

New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) referandum çalışmalarının eşit koşullarda yürütülmediğine dikkat çekti. "Türkiye Anayasa Referandumu" başlığı altında referanduma ilişkin değerlendirmelere yer veren HRW, ‘Hayır’ kampanyası yürütenlerin saldırıya uğradıklarını ve herkes için eşit bir mücadele alanı olmadığı belirtti.

HRW, oylanacak Anayasa değişikliğini ve Türkiye’de yaşanan durumu beş soruda anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’in getirdiği KHK’lere dayanarak ülkeyi yönettiğine dikkat çeken örgüt, Anayasa değişikliğinin kabulü halinde Erdoğan’ın “olağanüstü yetkilerinin kalıcı olacağını” belirtti.

Bağımsız medya tamamen susturuldu
Değerlendirmede şu ifadelere yer verildi: “Temmuz 2016’dan bu yana 160 medya organı ve yayınevinin kapatılması ve 120’yi aşkın gazeteci ve basın çalışanının tutuklanmasıyla bağımsız medya neredeyse tamamen susturuldu. 100 binden fazla kamu görevlisi hukuki süreçler işletilmeden açığa alındı veya işten çıkarıldı, 47 bin kişi tutuklandı. Bu kişiler darbe komplosuna iştirak ve hükümetin terör örgütü ilan ettiği Gülen hareketine veya PKK ile bağlantılı olduğu kabul edilen Kürt siyasi hareketiyle ilişkili olmakla suçlanıyorlar. Tutuklananlar arasında HDP’nin iki eş başkanı ve aynı partinin 11 milletvekili de bulunuyor.”

Anayasa değişikliği tartışılamıyor
Bu durumun Anayasa değişikliğini kamuoyunda ve Meclis’te rahatlıkla tartışılabilmesini kısıtladığını belirten İnsan Hakları Örgütü, “Hayır” diyeceğini açıklayan MHP’lilere yönelik saldırılar olduğunu anımsattı. Açıklamaya şöyle devam edildi: “Hükümetin ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülük ettiği ‘Evet’ kampanyası Türkiye’nin kamusal alanına, yazılı basınına ve TV kanallarına hakim olduğu için referandum öncesinde herkes için eşit bir mücadele alanı bulunduğunu söylemek mümkün değil.”

"Cumhurbaşkanının yetkileri hakkında referandum yapılması kararının zamanlaması hakkında ne diyorsunuz?" sorusuna verilen yanıtta, "Hükümetin ve bizzat Erdoğan’ın öncülük ettiği 'evet' kampanyası Türkiye’nin kamusal alanına, yazılı basınına ve TV kanallarına hakim olduğu için referandum öncesinde herkes için eşit bir mücadele alanı bulunduğunu söylemek mümkün değil" denildi.

Meclis tamamen işlevsizleşecek
Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin öngörüldüğü teklifin kabul edilmesi durumunda "Türkiye'de halen zaten siyasi etkilere açık olan mahkemelerin bağımsızlıklarının daha da azalacağı" görüşü dile getirilirken, Anayasa değişikliği kabul edildiği takdirde Meclis'in cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlardan müteşekkil olacak yürütme erki üzerindeki denetim yetkisini kaybedeceği de belirtildi.