Öğretmenler Günü’nde öğretmenler, Meslek Kanunu’na karşı mücadele ederken, özel okul öğretmenleri ise eşit hak talep ediyor. Bir yanda ise KHK’lerle mesleklerinden men edilenlerin yaşadığı zorluklar bulunuyor.

Mücadele günü
Öğretmenler özellikle Anadolu'da okulların tadilat işleriyle uğraşmak zorunda bırakılıyor. (Fotoğraf: AA)

Berkay SAĞOL

Bugün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edilen gün, o tarihten bu yana her yıl 5 Ekim’de kutlanıyor.

Türkiye’de eğitimciler bugünü Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla mücadele ederek karşılıyor. Meclis içinden ve dışından AKP hariç tüm siyasi partilerin ve iktidara yakın sendikalar dahil bütün sendikaların karşı çıktığı kanun öğretmenleri ayrıştıracağı ve mesleği kariyer basamaklarına ayırdığı için eleştiriliyor. Eğitimciler öğretmenlik mesleğinin başlı başına bir uzmanlık mesleği olduğunu ve diğer kamu görevlerinde olduğu gibi bir ‘kariyer mesleği’ olmadığını söylüyor. Buna karşın çıkarılan kanunla önümüzdeki ay gerçekleşecek sınavla öğretmenler ‘kariyer sınavı’na sokuluyor. Fakat eğitimcilerin büyük kısmı bu sınava girmeyecek.

Elbette kamuda çalışan öğretmenlerin tek sorunu bu değil. Hali hazırda 100 bini aşkın öğretmen açığı bulunuyor. Bu açık yıllardır eleştirilen ancak uygulanan ücretli öğretmenlikle kapatılmaya çalışılıyor. Her yıl on binlerce ücretli öğretmen sadece ek ders ücreti karşılığında çalışmaya mecbur bırakılıyor. Yine atanmasına rağmen sözleşmeli olarak çalışan yüz binlerce öğretmen var. Güvencesiz çalışan sözleşmeli öğretmenler bu yılın başında başka bir garabet ile karşı karşıya bırakıldı. Bakanlığın atama yaparken takvime eklemeyi unuttuğu güvenlik soruşturması uygulamasıyla atandıktan sonra karşı karşıya kaldı. Öğretmenler atanmalarına rağmen görevlerine bu nedenle başlayamadı. Birçok öğretmene okul müdürleri tarafından ücretli öğretmenlik teklif edildi. Kabul etmeyen öğretmenler görevlerine başlatılmadı. Öğretmenler bunun yanı sıra birçok angaryayla da uğraşmak zorunda bırakılıyor. Örneğin bazı okullarda kermeslerde öğretmenlerden yemek yapmaları dahi isteniyor.

Eğitim Sen’in 2020 yılında gerçekleştirdiği bir araştırmadaki çarpıcı sonuçlar şöyle:

•Yüzde 59,6’sı aldığı maaşın işinin karşılığı olduğunu düşünmüyor.

•Yüzde 70’i ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi aldığında mesleğini bırakabileceğini söylüyor.

•Yüzde 70’i kendini işyerinde güvende hissetmiyor.

•Yüzde 91’i mülakatla alımın doğru bir yöntem olmadığını ifade ediyor.

Bunun yanı sıra ataması yapılmayan öğretmen sorunu da giderek büyüyor. Sayıları 700 bini aşan ataması yapılmayan öğretmenlerin yanı sıra bu yıl mezun olan on binlercesi daha bu kişilerin arasına katıldı. Eğitim Sen’in geçmiş yıllarda hazırladığı bir rapora göre ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı gelecek yıl 1 milyonu bulacak. Buna karşın Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu probleme dair tek yaptığı şey görmezden gelmek.

Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal,”Eğitim enternasyonali bu yılki 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nün temasını, ‘Eğitimde dönüşüm öğretmenlerle başlar’ olarak belirledi. Bu temayla Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu birlikte değerlendirdiğimizde şimdiye kadar yürüttüğümüz mücadelenin ne kadar haklı, gerçekçi ve zorunlu olduğunu görüyoruz. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nün teması bu olmasına rağmen, ülkemizdeki Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ayrıştırıcı, yarıştırıcı, rekabetçi yönüyle bu dönüşüm sağlanamaz. Bunun tek yolu kanunun iptal edilmesidir” dedi.

Vardal, “İLO ve UNESCO ortak metni olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı esas alınarak bir meslek kanunu hazırlandığında ülkemizde öğretmenler 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutlayabilecek. Eğitim Sen’in Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptaline ilişkin yürüttüğü sürecin sonucunda, 15 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirilecek mitingle kanuna ilişkin görüşümüzü tekrar ifade edeceğiz. Siyasi iktidara, MEB'e, TBMM'ye birkez daha Tandoğan Meydanı’ndan sesleneceğiz. Öğretmenleri kariyer basamakları adı altında bölerek, sınavla maaş artışına yol açacak bir çalışma rejimine itirazımızı ortaya koyacağız. İçinde bulunduğumuz günlerde öğretmenlerin kendi geleceğini, ülkenin geleceğini tartışan bir meslek grubu olması nedeniyle velilerinde kanuna karşı bu mücadeleye destek vermesini talep ediyoruz” diye konuştu.

AYRILAN ÖĞRETMENLER DAHA DA AYRIŞTIRILACAK

Eğitim-İş İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Veli Fırat Şimşek, mevcut durumda öğretmenler odasının öğretmenleri kategorize ettiğini vurgulayarak, “Ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen ve kadrolu öğretmen zaten ayrılmış durumdayız. Bazı okullarda kadrolu öğretmenden fazla ücretli öğretmen var. Bu eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı. Hali hazırda böyle bir durum varken Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik unvanı gelecek. Biz sadece sınava karşı değiliz. Biz öğretmenlerin ayrışmasına ve öğretmenlerin itibarını zedeleyen bu kanuna karşıyız. Bir meslek kanunu olmalı ama öğretmenlerin katkısı alınarak ve paydaşlara sorularak bir kanun hazırlanmalı. Bu durum çıktığından beri velilerde ayrıştırmaya başladı. Veliler ‘Başöğretmen var mı? Uzman öğretmen var mı?’ gibi sorular soruyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu hep birlikte yazmalıydık. Kanun bu haliyle kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Şimşek, “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nün tüm eğitimcilerin öğretmenler günü” dedi ve ekledi: “2002 yılından bu yana AKP öğretmeni itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Öğretmenlikle alakası olmayan kişilere bakanlığa atayıp, öğretmeni toplumun gözünden küçük düşüren birçok olay yaşandı. 5 Ekim artık öğretmenlerin haklarını aramaya çalıştıkları bir gün oldu. Bütün dünyada öğretmenlerin itibarını, sosyal haklarını iyileştirmek için alınan kararların hiçbiri uygulanmadığı için bizim için mücadele gününe dönüştü.”

***

ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİ TABAN MAAŞ TALEP EDİYOR

Öğretmenler arasında en çok sıkıntı yaşayanların başında özel okulda çalışan öğretmenler geliyor. Birçok okulda asgari ücretle, bir kısmında ise onun da altında ücretlerle çalıştırılan özel okul öğretmenleri 2014 yılında son verilen taban maaş uygulamasının tekrar yürürlüğe girmesini istiyor. Özel okul öğretmenlerinin başlıca yaşadıkları problemler şöyle:

•On binlerce öğretmen özel öğretim kurumları bünyesindeki “kurslarda” büro elemanı, depo sorumlusu gibi tanımlamalarla çalıştırılıyor.

•Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı faaliyet sürdüren özel öğretim kurumlarında çalışan yüz binlerce öğretmen düşük ücretlerle, güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor.

•Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler belirli süreli iş sözleşmesi ile sürekli işsizlik kaygısı taşıyarak çalışıyor.

•Özel öğretim kurumlarında baskı, şiddet ve mobbing olayları artıyor.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Başkanı Eren Edebali, sözlerine özel öğretim kurumlarındaki yoğun güvencesi çalışmaya vurgu yaparak başladı. Edebali, “Özel sektör öğretmenleri ceza ve yaptırımları devlet memurları kanununa göre işlerken, çalışma haklarımız bizleri özlük haklarımızdan mahrum eden başka bir kanunla uygulanıyor. Burada çalışan öğretmenler işçi şartlarında çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı denetim yapmıyor ve bu alanı tamamen patronlara bırakmış durumda. 2014 yılında kaldırılan taban maaş uygulaması nedeniyle asgari ücret veya daha az bir maaşa çalışmak zorunda bırakılıyor” diye konuştu.

Edebali, “Biz taban maaş uygulamasını geri getirmek istiyoruz. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde bu taleplerimiz kapsamında sokakta olacağız. Yoksun olduğumuz hakları dile getireceğiz. 5 Ekim bizim için bu yıl taban maaş hakkını talep ettiğimiz bir gün olacak ve aynı zamanda 30 Ağustos’taki eylemlerimizin ardından bizden talep edilen taban maaş raporunu Bakanlığa sunacağız. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde öğretmenler hediye değil haklarını istiyor” dedi.

***

MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR

Son olarak kanun hükmünde kararnamelerle ihraç edilen on binlerce öğretmen de öğrencilerinden uzakta kalmayı sürdürüyor. Hukuksuzca ihraç edilen öğretmenlerin bir kısmı OHAL Komisyonu kararklarıyla görevine dönse de büyük bir çoğunluğu hayattan dahi soyutlanmış durumda. Bu süreçte ayrıca birçok trajedi de yaşandı. Öğretmenler iş cinayetlerinde hayatını kaybetti, kimisi intihar etmek zorunda kaldı. Bazı öğretmenler hayatını kaybettikten sonra görevine iade edildi.

686 Sayılı KHK ile 23 yıllık öğretmenken ihraç edilen Mazlum Bircan şunları söyledi: “Hakkımda açılan davada beraat etmeme rağmen OHAL Komisyonu geçen mart ayında işe dönüşüm için ret kararı verdi. 2 çocuğum vardı ve işsiz kalmak bizi çok olumsuz etkiledi. Bu süreçte sendikanın desteği dışında kendi alanımda özel ders vermeye çalışarak geçinmeye çalıştım. Resmi yollarla çalışamadığım için dershanelerde kayıt dışı çalışmak zorunda kaldım. Hâlâ da hayatımı bu şekilde zorlanarak devam ettiriyorum. Yaşadığımız süreçten dolayı öğrenci bulmam zor oluyor. Meslekten ihraç edildikten sonra mücadeleyle geçirdiğim 6’ncı dünya öğretmenler günü olacak. Bizim yaptığımız meslek değerli bir meslekti. Biz tesadüfen öğretmen olmadık hep çalışarak kazandık ama bizleri tasfiye ettiler. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü bizim için hala mücadele günü ve kaldığımız yerden mücadele devam ediyoruz.”

***

NEDEN 5 EKİM?

5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle 1994’ten beri Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. 5 Ekim günü, 1966 yılında Paris’te gerçekleşen "Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı"nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından "Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi"nin oy birliği ile kabul edilişinin yıl dönümüdür.