Salgın sürecinin başında sahadan çekilen iş müfettişleri, halen işyeri denetimlerine başlamış değil. Sendikacılar denetimlere bir an önce başlanmasını, emek örgütlerine de denetim yetkisi verilmesini istiyor

Müfettişler hâlâ evde

Yunus Emre Ceren

Salgın nedeniyle durdurulan işyeri denetimleri hâlâ başlamadı. Edindiğimiz bilgilere göre Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı iş müfettişlerinin tümü, evlerinde kısa çalışma ödeneği başvurularına yetişmeye çalışıyor. İşyerlerinde denetim olmayınca da patronlar salgına karşı gerekli önlemleri almıyor, daha önce alınmış önlemler de gevşetiliyor. Yemekhanelerin, servislerin eski haline döndüğünü söyleyen sendikacılar, işyerlerinde denetimlerin bir an önce başlatılmasını, bunun yanında emek örgütlerine de denetim yetkisi verilmesini istiyor.

KÂĞIT ÜSTÜNDE TEDBİRLER

Bakanlık salgın sürecinin başında işyeri denetimlerini durdurmuş, iş müfettişlerini sahadan çekmişti. Evden çalışmaya başlayan müfettişler, sayısı bugün milyonları bulan kısa çalışma ödeneği başvurularını incelemekle görevlendirildi. 1 Haziran’da başlayan normalleşme süreciyle birlikte, kamu emekçileri de dahil binlerce emekçi normal çalışma düzenine döndü. Buna karşın iş müfettişleri hâlâ evde kısa çalışma başvurularıyla uğraşıyor. Öte yandan işyerlerinde denetimsizliğin de etkisiyle sosyal mesafe, hijyen, dezenfeksiyon gibi önlemler giderek ortadan kalkıyor. Bakanlığın normalleşme sürecine dair her meslek grubu için ayrı ayrı yayımladığı rehberler, açıklanan tedbirler kâğıt üzerinde kalıyor.


BU ONLARIN ‘NORMALİ’

Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu Sözcüsü Deniz Bakır, sürecin en başından bu yana çarkların dönmesi ve üretimin sürmesi adına emekçilerin ‘ölümüne’ çalıştırıldığına dikkat çekiyor. “Normalleşme” denen sürecin de bu yaklaşımın devamı olduğunu belirten Bakır, “Bu onların ‘normali’, biz bir normalleşme göremiyoruz” diyor.

Kendilerine birçok işyerinden haber geldiğini belirten Bakır, “Buna göre fabrikalarda, atölyelerde vaka sayısında artış gözlemliyoruz. Özellikle tekstil ve metal sektörlerinden; Antep, İzmir ve İstanbul’dan kötü haberler geliyor. Teftiş Kurulu ise uzun süredir öylece duruyor, müfettişler ortada yok, işçiler her gün ölümle burun buruna” diye konuşuyor.

Denetimlerin bir an önce başlaması gerektiğini ifade eden Bakır, “Ancak bu da yeterli değil. Emek örgütleri ve uzmanlara da işyerlerini denetleme yetkisi verilmelidir” ifadelerini kullanıyor.

MASKE BİLE VERMİYORLAR

Deri Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikası (DERİTEKS) Genel Başkanı Musa Servi de pandemi sürecinin başından beri sendikaların taleplerinin hiçe sayıldığını belirtiyor:

“Zorunlu olmayan yerlerde üretime bir iki ay ara verin, yaygın test yapın dedik. Ne yazık ki ‘üretime devam’ dendi, üstelik teftişler durduruldu. Şimdi de birçok işyerinde virüs çıkmasına rağmen üretim sürüyor, önlemler gevşetiliyor, bazı yerlerde işçilere maske bile verilmiyor. Böyle giderse vaka sayısı artacaktır. Müfettişler acilen sahaya inmeli, denetimler sıklaştırılmalıdır.”


Kronik hastalığı bulunan işçilerin çalışmak zorunda bırakıldığına da dikkat çeken Servi, “Kamuda kronik hastalığı olan emekçiler idari izinli kabul edildi, peki ya özel sektör? Bu ayrımcılığın kabul edilebilir yanı yok” diyor.