OHAL’in 3 yıl uzatılması, ‘tek adam’a tezkere ile savaş çıkarma yetkisi verilmesi meselesi kritik. ‘Nasılsa gidecekler’ düşüncesi yanlış. Muhalefet, AKP’nin hamlelerine doğru politikalarla yanıt verebilmeli.

Muhalefet doğru politika üretmeli

POLİTİKA SERVİSİ

Rejim hızla çözülüyor. Halkın birikmiş sorunlarını çözebilme kapasitesi neredeyse sıfırlanmış durumda. O yüzden iktidar kimi zaman panik atak hamlelerle durumu idare etmeye kimi zaman iletişim oyunlarıyla süre kazanmaya devam ediyor. Zaman kazanmakla birlikte, zamanın kendi lehine çalıştığının da pek bir emaresi yok. İşler giderek daha çok sarpa sarıyor, ekonomiden dış politikaya tüm alanlardaki sorunlar daha da derinleşiyor.


Bu durum aslında tümüyle yeni de değil. AKP-MHP iktidar bloku uzunca zamandır çözülen bir rejimi ayakta tutmak, çöken bir iktidara tutunmak üzere bir politika izliyor. Bu politika, 15 Temmuz sonrasındaki OHAL ve yeni baskı koşullarında hayata geçirildi. Öte yandan bu politikanın en önemli köşe taşlarından birisi de Suriye üzerinden yürütülen savaş siyaseti ile içerde bir milliyetçilik ve dincilik eksenli seferberliğin oluşturulması oldu.

CHP’nin ‘hayır’ tavrı kritik öneme sahip

Bugün bu bir kez daha denenmeye çalışılabilir mi; kuşkusuz ki çalışabilirler. OHAL’in 3 yıl uzatılmasından tek adama tezkere ile savaş çıkarma yetkisinin verilmiş olmasını önümüzdeki dönemin mücadelesinde hesaba katmak gerekir. Suriye’ye yönelik operasyonla birlikte bir milliyetçi seferberlik yaratılarak başlayacak bir kaotik süreci iktidarın içinde tercih edecek kanatlar mutlaka olabilir… İşte mesele tam da bunları görerek bunu imkânsız hale getirecek adımların şimdiden atılmasıdır. Bu adımlar öncelikle muhalefetin sorumlu davranması, AKP hamlelerine doğru politikalarla yanıtlar verebilmesidir. CHP’nin tezkereye hayır tavrı bunun için önemlidir.

Tüm hamleleri boşa düşürülmeli

Öte yandan da AKP ve MHP’nin bu tür hamleler konusunda fazlasıyla teşhir olduklarını da akılda tutmak gerekir. Hatta şimdi Suriye’deki fetihçiliğin değil, aksine bu fetihçi yanlış dış politikasını içerde göç kriziyle oluşan sonuçlarının öne çıktığını düşünürsek, toplumu bu eksende mobilize etmenin de hiç kolay olmadığı görülüyor. Bu güçsüzlüklerine rağmen muhalefetin kendiliğinden son beklentisine karşın tüm muhalefetin ve toplumun AKP hamlelerini boşa düşürecek bir bilinç ve örgütlülükle donatmak için mücadele etmek gerekiyor! Sonunda ne yaparlarsa yapsınlar yenileceklerini onlara göstererek tüm hamlelerini gerçekten boşa düşürebiliriz.

Ne olmuştu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla TBMM Genel Kurulu’na sunulan Irak ve Suriye’ye askeri operasyon yetkisinin iki yıl uzatılmasına ilişkin tezkere Meclis’te kabul edilmişti. Muhalefetin ikiye bölündüğü tezkereye AKP, MHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Memleket Partisi, BBP “evet” derken CHP, HDP, TİP, DBP ise “hayır” oyu verdi. Tezkereye göre yabancı silahlı güçlerin Türkiye’de bulunabilecek olması ise görüşmelere damgasını vuran başlık oldu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu yabancı askerler kim?” diye sordu. İYİ Parti ise "tezkerede eleştirilecek hususlar bulunmasına rağmen" evet oyu vermişti.