Muhalefet tek ses: Gezi’ye özgürlük

Timur SOYKAN

Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan Avukat Can Atalay ile şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın aileleri geçen hafta Ankara’daydı. Tutukluluğun 6’ncı ayında muhalefet partilerinin liderleri ve heyetleriyle buluştular. Muhalefet, Gezi tutuklularının özgürlüğü için tek ses oldu: “Bu adaletsizlik sona ermeli.”

Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın aileleri, Ankara’daki görüşmeleri öncesinde şu açıklamayı yapmıştı: “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada tek bir soru sorulmadan, tek bir tanık dinlenmeden, tek bir delil sunulmadan verilen 18 yıllık mahkumiyet ve gerekçesiz tutuklama kararı yargının alnına sürülen bir kara lekedir.”

Gezi Davası’nda verilen bu karar; artık Türkiye’nin siyasi talimatla hiçbir delil olmadan insanların hapsedileceği bir ülke olduğu anlamına geliyordu.

25 Ekim 2022 günü Can Atalay’ın annesi Şükran Atalay ve babası Mustafa Atalay ile Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu TBMM’de ziyaret etti. Fetullahçı polis ve yargı mensuplarının yürüttüğü soruşturmaların tekrar kıymetlendirildiği, delilsiz, hukuksuz yargı sürecini konuştular. Geçmişte AKP’nin milletvekili aday adayı olan yargıcın kararda imzası vardı. Daha önce aynı suçlamalara mahkemeler oy birliğiyle beraat kararı vermişti. Cumhurbaşkanının yargıya müdahale eden açıklamalarıyla davanın seyri değişmişti.

‘NİYE KAÇSINLAR’

Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi tutuklularının aileleriyle görüşmesinde şöyle dedi:

“Ahdimdir ne olursa olsun bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim. Vera’yı babasıyla buluşturacağım, ahdim var. Gerçekten de bizim demokrasi tarihimizin onurlu bir sayfası olan Gezi’ye buradan selam göndermek de benim boynumun borcudur. Her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.”

‘GARABET BİR DAVA’

Aileler daha sonra HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve HDP Genel Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ile bir araya geldi. Meral Danış Beştaş, ailelerle Gezi Davası’ndaki büyük hukuksuzluk ve haksızlıkları konuştuklarını belirterek şunları söyledi:

“Gezi Davası garabet bir davadır. Daha önce defalarca beraat kararları verilmiştir. Çiğdem Mater, duruşma için yurt dışından gelmesine karşın kaçma şüphesiyle kararla birlikte tutuklandı. Bu adaletsizlikle gözdağı vermek istiyorlar. Tutuk incelemesi ayda bir yapılması gerekirken istinafa dosya gönderilmediği için 6 aydır yapılmadı. Bir suç yok ve bir suç fiili yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Türkiye’deki hukuka uyarak Gezi tutuklularının derhal serbest bırakılması gerekiyor. Bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

‘ZATEN BERAAT ETMİŞLERDİ’

26 Ekim 2022 günü İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ailelerle bir saat görüştü. İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem bu görüşmeyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Genel Başkanımız Meral Akşener, grup konuşmasında Gezi Davası tutuklularına çok kuvvetli bir destek vermişti. Aileler sadece adalet istiyor. Daha önce zaten beraat etmişlerdi. Ama içeri alındılar. Kaçmaları ya da delil karartmaları mümkün değil. Tutuklu olmaları için en ufak bir neden yok. Ancak AKP, Gezi’deki birliktelikten o kadar korkuyor ki bu arkadaşları kurban seçti ve milletin gözünü korkutmak için adeta hapiste esir tutuyor. Bu hukuksuz, adaletsiz düzenin değişmesi için çalışıyoruz, seçimden sonra da değiştireceğiz.”

‘TOPLUMA SORUMLULUK ÇAĞRISI’

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın aileleriyle yaptıkları görüşme hakkında şunları söyledi:

“Saray rejiminin en büyük korkusu olan Gezi’ye bitmeyen nefreti sonucunda sevdiklerinden 6 aydır ayrılar. Yine de, içeride mücadele arkadaşlarımız, dışarıda kıymetli aileleri başlarını bir an olsun eğmiyorlar ve bu tüm topluma da bir sorumluluk çağrısı anlamına geliyor. Hukuk ile adalet ile en küçük bir ilgisi olmayan bir siyasal intikam süreci yaşanıyor. Toplumsal bir sahiplenmeyle iktidarın bu dava üzerindeki baskısını ortadan kaldırmayı başarmamız gerekiyor. Hiç şüphe yok, iktidar elini çektiği anda bu dosyadan bir tek gün bile cezaevinde kalmaları mümkün değil.”

‘DÜŞMAN HUKUKU UYGULUYORLAR’

Aileler, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve başkan yardımcıları da partinin genel merkezinde ailelerle bir saat görüştü. Ali Babacan, yargılamanın siyasi olduğunu belirterek bu adaletsizliğe karşı duracaklarını ifade etti. Görüşmeye katılan Deva Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu “Aileler haklı bir mücadeleyi sürdürüyor. İktidar düşman hukuku uyguluyor. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, Mart 2019’da bu kişilerin beraatine karar verdi. Bu kararda hiçbir delil olmadığı, suçla hiçbir bağlantı olmadığı, ‘Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs’ suçunun olmadığı çok açık ve net şekilde anlatıldı. Bu yargılamada hukuki bir çerçeve yok. Suçlamaları destekler hiçbir veri, emare yok. Gezi yargılaması, Tayyip Bey’in yargı kararlarına rağmen insanları hedef göstermesi nedeniyle hukukun ortadan kaldırıldığı, masum insanların hapis yattıkları bir davadır” dedi.

‘İTİRAZ ETTİM, ‘SANA NE’ DEDİ’

AKP’den istifa etmeden önce de Osman Kavala’nın haksız tutukluluğunu gündeme getirdiğini ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a söylediğini belirten Mustafa Yeneroğlu, “Bana ‘Seni neden ilgilendiriyor’, ‘Sana ne’ dedi. Özellikle 2016 yılından sonra yargıya talimat verilmesi, hukuksuzluklar nedeniyle bir ayrılık sürecine girdik” diye konuştu.

Ali Babacan daha önce T24’te Murat Sabuncu’ya yaptığı açıklamada “Başbakan olan Erdoğan Gezi’de gözünü kararttı, durduramadık. İçeride ciddi mücadele verdik. Sadece ben değil bakanların neredeyse tamamı durduramadım. Erdoğan değişik bir psikolojiye girmişti… 2013 zaten bir dönüm noktası… Ondan önce emareler vardı ufak tefek ama. Ama Gezi’de iyice bu otoriter, ‘Ben istiyorum olacak’, ‘Ben yaptırtmam, ‘Ben konuşturtmam’, ‘Ben sustururum, sindiririm.’ Memleket bu hale geldi. 9 yıldır çekiyoruz” demişti.

‘GEZİ KIRILMA NOKTASI OLDU’

Bu açıklamayla ilgili soru üzerine Mustafa Yeneroğlu şöyle konuştu:

“Sadece Ali Babacan değil, Abdullah Gül, Sadullah Ergin ve pek çok isim bu nedenle uzaklaştı. Gezi olayları önemli bir kırılma noktası oldu. Tayyip Bey’in olayları kızıştırmaya, kışkırtmaya yönelik tavırlarına karşı bu isimler sağduyu çağrısı yaptı, daha ılımlı, dinleyen ve çözüm üreten bir yaklaşımı savundular.”

‘SİYASİ BİR DAVADIR’

Can Atalay ile Tayfun Kahraman’ın aileleri Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve heyeti ile görüştü. Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan bu görüşmeyle ilgili şunları söyledi:

“Genel Başkan Ahmet Davutoğlu, Gezi Davası’nın siyasi olduğunu belirterek ailelere tam destek belirtti. Bu konuda parti olarak hukuksuzluğun giderilmesi için ne gerekiyorsa yapılacağını belirtti. Vera’nın en kısa sürede babasına kavuşmasını diledi.”

‘İSTİNAF ADİL BİR KARAR VERMELİ’

Aileler, Saadet Partisi ziyaretinde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ve parti yönetimi ile görüştü. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Bülent Kaya, Gezi tutuklularının ailelerinden dava süreci hakkında bilgi aldıklarını belirterek şöyle konuştu:

“Aileler, davanın siyasallaşmasından dolayı rahatsızlıklarını ifade ettiler. Dosyadaki hukuka aykırılıkları ifade ettiler. Genel Başkanımız siyasallaşan davaların adaletsizliği doğurduğunu ifade etti. Bu davaların hukuki şekilde ele alınması gerektiğini söyledi. Gezi Davası’nda yargılanan kişiler, duruşmalara sürekli katıldı, kaçma şüpheleri yoktu ama duruşma salonunda kararla birlikte tutuklandılar. Ve istinafa dosya 5 ay gönderilmediği için halen tutukluluk incelemesi bile yapılmadı. Bir an önce istinaf mahkemesinin hukuk çerçevesinde adil bir karar vermesi gerektiği görüşme sırasında ifade edildi.”

‘GEZİ’Yİ TUTSAK EDEMEZLER’

Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın aileleri Ankara’da TMMOB ve bağlı odalarının Adalet Nöbeti’ne katıldı. Burada konuşan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer “Arkadaşlarımız altı aydır tutuklu ancak, bilsinler ki Gezi’yi asla tutsak edemezler. Eşitsizliği özgürlüğü kardeşçe yaşamayı asla tutsak edemezler. Arkadaşlarımızı mutlaka geri alacağız. Aynı kötülük ve karanlık iktidarından tüm değerlerimizi, tüm kamu varlıklarını, doğamızı ve yaşamımızı da geri alacağız” dedi.