Ülke iktidar ve tarikatların eliyle gericilik girdabına hapsedilirken Meclis muhalefeti laikliğe sahip çıktıklarını savunuyor. Akademisyen Gökhan Bulut, “Laiklik tasfiye edilirken gerekli karşı çıkış gösterilemedi” dedi.

Muhalefetin imtihanı

Öncü DURMUŞ

AKP iktidarının desteği ile ülkedeki gerici dalga her alanına sıçradı. Yeniden Refah ve Hüda Par’ın meclise girmesinin ardından daha fazla cesaret bulan cemaat ve tarikatlar yaşamın bütün alanlarında söz sahibi olmaya başladı. Ülkenin ekonomik kriz, artan yoksulluk gibi sorunları karşısında iktidarın kullandığı bu gerici yapılar halka şükretmeyi telkin ederken mevcut iktidara razı olmalarını amaçlıyor. Bu sayede halkın gerçek sorunları görünmez kılınıyor.

Meclis muhalefeti cephesinde ise artan bu gericilik dalgasına karşı şu ana kadar ciddi bir karşı duruş gerçekleşmedi. Kürsü konuşmalarından verilen tepkilerin dışında tarikat ve cemaatlere karşı toplumu harekete geçiremeyen muhalefet kanadı ortaya bir mücadele programı da koyamadı.

İktidarın gerici kuşatmasına karşı laikliğin halkın gündemine sokulamaması ise bu gerici yapılara alan açarken iktidarın hamlelerini de kolaylaştırıyor. AKP iktidarının yaratmaya çalıştığı muhafazakârlaşma çabasını ve muhalefetin bu konudaki müdahale edemeyişini Akademisyen Gökhan Bulut BirGün’e değerlendirdi.

Bulut, AKP’nin büyüttüğü gericilik dalgasını ideolojik bir gıda olarak tanımladı. Şu ifadelere yer verdi: “İlk döneminde bugünkü kadar oy alamayan ve meşruiyeti düşük AKP, bu kesimleri kullandı. Ardındansa solun dağınıklığından yararlanarak hem sola hem emekçilere hem de toplumsal muhalefetin her kesimine bedeller ödetti. AKP’nin ideolojik manipülasyonuna maruz kalanlar buna alet de oldu. AKP’nin muradı buydu ve bunu elde etti. Buna karşı baştan beri uyaranlar ise ‘mahalleden’ kovuldu.”

Akademisyen, Gökhan Bulut

LAİKLİĞİN CAN SUYU EMEK MÜCADELESİ

AKP’nin bu yöntemlerine karşı yakın zamana kadar laikliğin geriletilmesinin doğru anlamlandırılamadığını dile getiren Bulut, “İktidarın bütüncül ve sıralı politikalarının tarihsel olarak görülemedi. Bugün doğru analizler ve tepkiler çoğalsa da etkin bir muhalefet gücü kaybedildi” dedi.

Bulut şöyle devam etti: “Başta CHP olmak üzere sosyal demokratlar laikliğin tasfiyesini önemsemedi. AKP’nin ideolojik manipülasyonu ve otoriter politikaları karşısında sinik bir siyaset izledi. Kabullenici tavrıyla geniş kitlelerin dinamik muhalif potansiyelini de sönümlendirdi. Hala aynı çizgide ve yapabileceklerini de kendi eliyle daralttı. Muhalefette bir kısım aktör ise aktif destek verdi ve veriyor laikliğin geriletilmesine. Bugünlerde sağcı ve hatta karşı devrimci karakteri iyice açığa çıktığı için etkisini yitirse de başlarda oldukça etkin şekilde gericilerin yanında saf tutanlar oldu. Laikliğin özgürlüğe dışsal hatta karşıt olduğunu söyleyenler vardı. Hala var ama bu siyasi kesiti solun dışında saymak gerekiyor artık. İşçi sınıfı siyasetine ve işçi sınıfı ideolojisine uzaklaştıkça laiklikten de uzaklaşılıyor. Sosyalistler de sosyal demokratlar da laiklik, eşitlik ve aydınlanma mücadelesinin aynı iktidarın bütünleşik politikalarına karşı tek bir program olması gerektiğini bir an önce kavramalı”

Artan gerici saldırılar karşısında CHP ve HDP’nin de laiklik meselesine bakışlarını ve önümüzdeki döneme dair nasıl bir yol izleyecekleri üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem ile Yeşil Sol Parti Batman Milletvekili ve YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki ile konuştuk.

AYRIŞTIRMA HAMLESİNE DİKKAT EDİLMELİ

Artan saldırılar hakkında CHP’nin bakış açısına ilişkin konuşmasına başlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, tutumlarının çok net olduğunu ve Yusuf Tekin’in karma eğitim açıklamasının ardından Eğitim Politikalarından Sorumlu genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın bir açıklama ile buna tepki gösterdiğini savundu. Erdem şöyle konuştu: “Karabıyık, CHP’nin karma eğitim konusunda da laiklik konusunda da taviz vermeyeceğini belirtti. HÜDAPAR gibi, cumhuriyetin kadına sağladığı eşitliğe açıkça düşman olan bir partiyi Meclis’e taşıyan AKP iktidarı, sadece HÜDAPAR’a değil, kadını toplum hayatının dışına itmeye çalışan tüm gerici yapılara cesaret veriyor. Ve biz bu sinsi politikaya karşı yıllardır yılmadan mücadele ediyoruz.”

Laiklik, tarikat ve cemaatlerin uzun zamandır gündeme getirilmediği konusunda eleştirilerimizi reddeden Erdem, şöyle konuştu: “Laiklik, ülkemizin ayrıştırılması için kullanılan bir manivela değil, toplumsal barışın ve inanç özgürlüğünün teminatı. Bizim bütün uygulamalarımız da bu yöndedir. İktidarın toplumu kutuplaştırarak siyasi destek sağlama politikası karşısında bizim de ters bir kutup yaratmak ve oradan oy devşirmek gibi bir yaklaşımımız asla olmadı, olmayacak da.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Eren Erdem

İSTİSMAR EDİLDİĞİNİN FARKINDAYIZ

Erdem ‘gelecek dönemde CHP’nin bu konuda oluşturduğu belli bir program ve yol haritası var mı’ sorusuna CHP’nin geçmişi ile yanıt verdi. Özel bir program olmadığını belirtti. Erdem, “Laiklik ilkesi partimizin programına 1927 yılında girdi. Ve biz o günden bu güne kadar Türkiye’nin laik bir ülke olarak yoluna devam etmesi için mücadele ediyoruz. Bugüne kadar hiçbir CHP yönetimi 6 ok ilkesinden vazgeçtiğini açıklamamıştır ve bundan sonra da bu ilkeler bizim rehberimiz olmaya devam edecektir” dedi.

Erdem, yeni dönemdeki politikalarını seçimleri işaret ederek açıkladı. Şu ifadeleri kullandı: “İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe sokulması da partimizin seçim vaatleri arasındaydı. Biz, geçmişteki bazı laiklik uygulamalarının, siyasi rakiplerimiz tarafından istismar edilerek nasıl bir toplumsal algı yarattığının farkındayız. Ancak bugün gelinen noktada, laikliğin öneminin toplumun pek çok kesimi tarafından daha iyi anlaşıldığını da görüyoruz. Laikliğin bir parti programı veya devletin uygulamaları olmasının yanı sıra, toplumun geneli tarafından benimsenen bir yönetim ilkesi haline gelmesi de temel hedefimizdir. Türkiye Cumhuriyeti’ni Afganistanlaştırma amacı taşıyan her türlü zihniyetle ve uygulamayla da mücadele etmeye devam edeceğiz.”

‘ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİKLİĞİ SAVUNUYORUZ’

Yeşil Sol Parti Batman Milletvekili ve YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki’de partisinin önümüzdeki dönemde laikliğe bakış açılarını dile getirdi.

Laiklik sorununun önemini bildiklerini vurgulayan Tiryaki, “Türkiye’deki en önemli sorunlardan birinin laiklik olduğunu düşünüyoruz. Ve özgürlükçü laikliği savunuyoruz. Bu çerçevedeki laiklik tanımını da farklı inançların, kimliklerin, mezheplerin özgürce yaşayabilmesi olarak kabul ediyoruz. Toplumsal yaşam alanlarına yapılan müdahaleleri doğru bulmuyoruz. Özellikle kadınların özgürlüğü ve giyimleri üzerinden yürüyen tartışmalar ve kadınların yok sayılması büyük bir problem. Bu anlamda İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve karma eğitimden vazgeçme tartışmaları asla kabul edebileceğimiz bir durum değil” ifadelerini kullandı.

YSP Milletvekili YSK Temsilcisi, Mehmet Rüştü Tiryaki

Tiryaki, laiklik sorununun inanış biçiminden kaynaklı olmadığını belirterek “Sosyal yaşama, insanların hayatına edilen müdahaleler inanışın değerleri gibi yansıtılıyor. Bunu da reddediyoruz. Bu düşünceyi ilkel olarak kabul ediyoruz” dedi. “İktidarın desteklediği, yeni ortaklarının kendilerini böyle tarif etmesine toplum karşı çıkmalı. Bu politikalara geçit verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.

***

SEÇİMDEN SONRA 100 GÜN

•Urfa’da Menzil Cemaati’ne ait olduğu belirtilen kaçak Kuran kursunda ‘okuyan’ 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak isimli çocuk kursun yakınlarındaki ahırda ölü bulunduğu öğrenildi.

•ÇEDES projesi kapsamında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol ile MEB, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na geniş görev alanları tanımlandı. 

•‘Gavs’ olarak nitelendirilen Menzil Cemaatinin lideri Abdülbaki Erol için "devlet töreni" gibi cenaze töreni düzenlendi. Siyasi partiler de cenazeye katıldı.

•Balıkesir Zeytinli Rock Festivali başta olmak üzere gericilerin şikâyet ettiği birçok festival ve konser iptal edildi. İBB’nin Art İstanbul Feshane’deki sergisine saldırı düzenlendi.

•Bakan Yusuf Tekin, ‘gerekirse kız okulları açarız’ dedi. Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da "gençler birbirini taciz edebilir" diyerek eğitimi hedef aldı. 

•12 yaşındaki çocuğu istismardan tutuklanan ve 10,5 yıl hapis cezası alan Uşşaki Tarikatı ‘şeyhi’ Eyüp Fatih Şağban’ın infaz yasasından yararlanacağı öğrenildi.

•Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün THY “uçuş operasyon” yönergesi ile yolculuk esnasında pilotların kokpitte namaz kılınmasının önü açıldı.

•Çanakkale’de okul müdürü sosyal medya hesabından içki içtiği bir fotoğrafını paylaşmasının ardından görevinden uzaklaştırıldı.

•Diyanet’in gerici imamı Halil Konakçı hilafet çağrısı yaptı. Kadınları hedef alan açıklamalar yayımladı.

•Spor salonuna giden tebliğciler insanlara ahiret müşterisi olun çağrıları yaptı.

•El ele yürüyen çiftlere ve metroda öpüşen çiftlere saldırı gerçekleşti.

•Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, mesai ve ders saatlerinin Cuma namazına göre ayarlanmasına ilişkin fetva verdi.