Avukat Ceyhan Mumcu, Doç. Dr. Bahriye Üçok suikastına ilişkin yeniden soruşturma başlatılmasını talep ederek, o dönem ...

Avukat Ceyhan Mumcu, Doç. Dr. Bahriye Üçok suikastına ilişkin yeniden soruşturma başlatılmasını talep ederek, o dönem Üçok’a gönderilen bombalı paketin teslim edildiği kargo şirketinin görevlisi olan Gülay Calap ile avukatı Filiz Kalaycı ve gazeteci Fehmi Koru’nun tanık olarak ifadelerine başvurulmasını istedi.
Mumcu, Bahriye Üçok suikastıyla ilgili, Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekilliği'ne başvurdu.
Başvurusunda, Üçok’a gönderilen bombalı paketin teslim edildiği kargo şirketinin görevlisi Gülay Calap’ın avukatı Filiz Kalaycı’nın, kendisine açtığı manevi tazminat davasının sonuçlandığını anımsatan Mumcu, bu dava dosyasına avukat Kalaycı’nın vermiş olduğu 4 Haziran 2008 tarihli dilekçede, "Davalı (Ceyhan Mumcu), Üçok suikastında karanlık noktalara değinirken, sadece müvekkil ile (o tarihte kargo şirketinde çalışan Gülay Calap) ile meşgul olmuş, en kolayını seçmiştir. Bilindiği üzere, suikast olayında esas karanlıkta kalan hadise, MİT elemanı olan Kemal Tunçsel’in bir trafik kazası sonucu şüpheli ölümüdür. Taha Kıvanç’ın Zaman gazetesindeki yazısı ayrıca bu hususa da değinmiştir” şeklinde ifadelere yer verildiğini aktardı.

'FEHMİ KORU’YA DAYANDIRDI'
Mumcu, dilekçesinde, “Kargo şirketi görevlisi olarak paketi teslim alan ve kargoyu teslim edenin eşkal ve kimliği hakkında bilgi ve görgüsü olması olasılığı büyük olan Gülay Calap’ın avukatının bu açıklamasının, soruşturmanın bu yönden genişletilmesi zorunluluğunu ortaya çıkardığını” savundu.
Kalaycı’nın, “müvekkiline danışmadan böyle bir beyanda bulunmasının düşünülemeyeceğini” ifade eden Mumcu, “Bahriye Üçok suikastında en fazla bilgi sahibi olan Gülay Calap’ın vekilinin ilk defa açıkladığı bu ismi ayrıca Taha Kıvanç takma adıyla yazı yazan Gazeteci Fehmi Koru’ya da dayandırmasının, iddiayı güçlü hale getirdiğini” öne sürdü.