Murat Dağı’nda umutlu bekleyiş

BERKAY SAĞOL

Türkiye'nin su kaynaklarının yüzde 40'ına sahip olan Murat Dağı'nda yaklaşık 2 yıldır süren mücadele, bilirkişi heyetinin raporunun ardından güçlenerek devam ediyor.

Murat Dağı'nda çıkarılmak istenen altın-gümüş madeni için 8 Mayıs 2019 tarihinde 'ÇED olumlu' kararı verildi. Kararının iptali için Karaağaç köylüleri ve birçok köy muhtarlarının da içinde olduğu 60'a yakın kurum ve kişi dava açtı. Bu süreçte kurulan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu, Uşak'ın ve Kütahya'nın ilçelerini ve köylerini tek tek gezerek Murat Dağı'nın bölge için önemini ve neden maden çıkarılmaması gerektiğini anlattı.

Açılan dava kapsamında 19 Ağustos 2019 tarihinde 7 kişilik bilirkişi heyeti Murat Dağı ve Kütahya'nın Gediz ilçesine bağlı Karaağaç köyüne keşif için geldi. Bilirkişi heyetinin keşif yaptığı sırada İzmir, Eskişehir, Kütahya, Uşak ve Denizli'den gelen yaşam savunucuları burada kitlesel bir miting gerçekleştirdi.

UŞAK'TA 3 GÜNLÜK MURAT DAĞI ŞENLİĞİ

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu, 3-6 Kasım tarihleri arasında mücadeleyi güçlendirmek adına Uşak'ta Murat Dağı Şenliği düzenledi. Şenlik çevre mühendisi Doç. Dr. Enver Küçükgül ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa’nın katıldığı “Madencilik, ekolojik yıkım ve halk sağlığı” konulu panel ile başladı. İkinci gününde ise Aydın Kızılcaköy'de yaklaşık 18 aydır JES'lere karşı direnen Kızılcaköylü kadınların oynadığı "Neymiş bu jeotermal?" isimli oyunla devam etti.

Şenliğin son gününde ise Şevval Sam türkülerini Murat Dağı için söyledi. Sam konser öncesinde, Kızılcaköylü kadınlarla birlikte altın madeni için onay verilen Gediz Karaağaç köyüne gitti ve yöre halkı ile birlikte maden sahasını gezdi.

Murat Dağı Şenliği devam ederken, 19 Ağustos'ta bölgeye giden bilirkişi heyeti raporunu açıkladı ve Murat Dağı için mücadele edenler kazandı. Bilirkişi heyeti Murat Dağı'nın maden çıkarılmasına uygun olmadığına karar verdi. Murat Dağı Yok Olmasın Platformu'nun düzenlediği şenlik bu kararla birlikte daha da coşkulu bir şekilde sona erdi.

Bilirkişi heyetinin Murat Dağı için açıkladığı kararda, "Heyetimizce Kütahya ili, Gediz ilçesi, Karaağaç mevkii sınırlarında, Anadolu Export tarafından yapımı planlanan 'Yıldız Altın Gümüş Madeni Kapasite Artırımı Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Kırma-Eleme Tesisi' projesine ilişkin T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 'Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu' kararının; Harita Mühendisliği açısından koordinatları onaylanan keşif ve ilgili bölümlerde yer alan açıklamalar bağlamında Biyoloji Bilimi, Kimya Bilimi, Çevre Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Hidrojeoloji Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Maden Mühendisliği, Orman Mühendisliği ve Ziraat Mühendisliği açısından uygun olmadığı kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı.

"KARARIN İPTAL EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ"

Murat Dağı için bilirkişi heyetinin kararını açıklamasının hemen ardından Kütahya Barosu tarafından Kütahya İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma davası açıldı. 11 Aralık'ta gerçekleşecek dava öncesi Kütahya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. Ali İhsan Bakır dava sürecini BirGün'e değerlendirdi. Bilirkişi raporunun ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 'ÇED olumlu' kararının iptal edilmesini beklediklerini söyleyen Bakır, "Bilirkişi heyeti kararını açıkladıktan sonra verdikleri raporlar taraflara tebliğe çıkarıldı. Kütahya İdare Mahkemesi 11 Aralık tarihinde duruşmayı gerçekleştirerek tarafları dinleyecek ve büyük ihtimalle dosyayı karara çıkaracak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verdiği 'ÇED olumlu' kararının iptalini ve yürütmeyi durdurmayı talep ettik. Tarafların verilen rapora itiraz etme hakkı var. Bu itirazlar duruşmada değerlendirilecek. Büyük ihtimalle mahkeme itirazı reddedecek. Biz mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vererek 'ÇED olumlu' kararını iptal etmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Bilirkişi raporunun oldukça detaylı olduğu belirten Bakır, “Raporda gürültüye maruz kalan kişilerde psikolojik rahatsızlıklar görüldüğü belirtiliyor. Söz konusu ruhsat sahası içindeki tesislerdeki gürültünün ve iş makinelerinin gürültüsünün ayrıca yapılacak olan dinamit patlatmalarının etkisi çok yakın köylerde hissedilecek. Raporda bu konu açıkça 'Gürültü seviyesi 3-65 desibel aralığında oluşan misyonların insan üzerinde; konforsuzluk ve rahatsızlık, öfke, kızgınlık, uyku, konsantrasyon bozukluğu etkisi bulunmaktadır' şeklinde bahsediliyor. Onun dışında bölgenin 1. Dereceden Deprem bölgesi olması ve ÇED raporunda belirtildiği gibi 2 bin 100 değil tam olarak 190 bin 89 adet ağaç kesilecek olması bu kararın iptali için umudumuz artırıyor" ifadelerini kullandı.