AKP’ye destek erirken Saray’ın çeperine kümelenmiş kesimler tedirgin. Herkes iktidara yol yordam öğretiyor. Medyadan vakıflara, patronlardan tarikatlara mutlu ve zengin bir azınlık, ‘Lale Devri bitecek’ korkusu yaşıyor.

Mutlu azınlığın kaybetme telaşı

MEHMET EMİN KURNAZ

Yirmi yıllık yıkımın ardından halka anlatacak hikâyesi kalmayan iktidar bloku kaybetmenin eşiğinde. Saray’ın çeperine kümelenmiş, nimetlerinden nemalanmış kesimler ise endişeli. Kimileri yeni döneme göre pozisyon almaya çalışırken iktidar ile derin bağlara sahip olanlar rejimin bekasını gözetiyor. Belediyelerin semirttiği vakıflar, aynı havuzdan beslenen medya, AKP ile büyüyen MÜSİAD, ihale şampiyonu patronlar, çift maaş saltanatı sürenler, siyasilerle poz verenler, genç yaşta servet sahibi olanlar gibi listenin uzayıp gittiği mutlu ve zengin bir azınlık ise panik halinde. İktidar düşerse çıkar ilişkilerinin son bulacağını, ayrıcalıklarının ellerinden alınacağını, hüküm sürdükleri ‘Lale Devri’nin son bulacağının farkındalar. Gazetecisinden,milletvekiline herkes iktidara yol yordam öğretme telaşında. Son olarak dün AKP’nin topyekûn bir iletişim hareketine ihtiyacı olduğunu belirten AKP MKYK üyesi Metin Külünk de "Bugünden yarını okuyacak bir iletişim dili geliştirilmeli" dedi.

İktidardan beslenen, onunla kader birliği eden aynı zamanda ‘puzzle’ın da parçası halindeki bu çevreleri dört ana başlıkta değerlendirmek mümkün.

1 MEDYA: Havuz medyasının attığı ortak manşetler kimse için yeni değil. Ancak son dönem farklı gazete ve medya organlarında yer alan yazarların kimi kalemini sivriltiyor kimi de ‘dostane’ uyarılar yapıyor. Son dönem öne çıkanlar şöyle:

Sabah Gazetesi başyazarı Mehmet Barlas, CHP’nin kapatılabileceğini, bu durumda seçimlere giremeyeceğini yazdı. Ertesi günkü yazısında da muhalif milletvekillerinin sınır dışı edilebileceğini tarihsel örneklerle temellendirmeye çalışırken dün de bunları ‘fantezi için’ yazdığını iddia etti.

Birden marketlerde artan fiyatları hatırlayan Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük “Gıda fiyatları can yakıyor çözüm bulunmalı” dedi. 13 Ekim’de ise ekran karşısına çıkan Küçük, yenilenen 31 Mart İstanbul yerel seçimine ilişkin, “Akıllı adam İstanbul seçimini tekrarlamazdı” ifadelerini kullandı.

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör de Türk Lirası’nın değersizleşmesi sonucu vatandaşların fakirleştiğini köşesine taşıdı. Güngör “Olan biteni bazen Nasreddin Hoca’nın göle maya çalmak fıkrasındaki gibi yorumluyorum” dedi.

AKP’nin sosyal medya hesabından yayımlanan “Yalan üretim merkezi” isimli videonun silinmesi AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan’ı üzdü. “Bizim defansa çekilmemiz her seferinde sorun olmaya başladı” ifadelerini kullandı.

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan son zamanlarda yağmur gibi yağan zamlar üzerinden AKP’ye seslenerek "bari hiç konuşmayın, açıklamanız epey antipatik kaçıyor" dedi.

2 DERNEK VE VAKIFLAR: Yıllardır AKP’li belediyelerin nimetlerinden en çok yararlananların yandaş vakıf ve dernekler olduğu biliniyor. İBB başta olmak üzere pek çok büyükşehir AKP’nin elinden çıkınca bu vakıfların da musluğu kesilmiş oldu. Yaklaşık 5 bin 500 civarında vakfın faaliyet gösterdiği bilinirken vergiden muaf tutulan vakıfların sayısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son kararıyla 300’e ulaştı. Bu vakıfların 111’ine, AKP döneminde vergi muafiyeti tanındı. AKP’nin, 2015-2019 yılları arasında İBB’nin 38 taşınmazını kiralama ya da tahsis yoluyla yandaş derneklere verdiği öğrenildi. Listenin başını yine TÜRGEV, TÜGVA ve Ensar çekti. Son dönem en çok gündeme gelen başlık ise AKP döneminde kiraladığı Adalar İskelesi’ni mahkeme kararına rağmen tahliye etmeyen TÜGVA oldu. TÜGVA’nın ayrıca yüzlerce usulsüz atama işlemi gerçekleştirdiği de ortaya çıktı. TÜGVA yöneticileri son olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık tarafından Bakanlık binasında ağırlandı.

3 YANDAŞ SERMAYE: Dünyada en fazla kamu ihalesi alan şirketler arasında bulunan ve 10 yılda aldıkları kamu ihalelerinin toplam büyüklüğü 204 milyar dolara dayanan müteahhitlik şirketleri, vergi affından garanti ödemelerine kadar bir dizi ayrıcalıktan yararlandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun devleti zarar uğratan garanti ödemelere son verecekleri ve yap-işlet-devret modeli büyük projelerin kamulaştıracakları söylemi ‘Beşli çete’yi korkuttu. Öte yandan asıl büyümesini AKP döneminde gerçekleştiren MÜSİAD da tedirgin. İktidarın elden gitmemesi için asgari ücret pazarlığının döndüğü bugünlerde arabuluculuk rolüne soyunan MÜSİAD asgari ücretin enflasyonun üzerinde zamlanması gerektiğini açıkladı.

4 TARİKATLAR: İktidara tarikatların da omuz vermesiyle gelen AKP, onlara desteğini hiçbir dönem esirgemedi. Bilhassa 15 Temmuz sonrası, Fetullahçılardan boşalan alanları başka tarikatlarla doldurdu. Süleymancılardan İsmail Ağa cemaatine kadar pek çok tarikat, eğitimden sağlığa hemen her kurum ve kuruluşta nüfuz kazandı. Son dönemin dikkat çeken tartışmalarından biri de bu oluşumların iktidarın değişmesi halinde ‘kazanımlarının’ elden çıkacağı korkusu oldu. Konuya ilişkin Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, “Muhafazakâr camiada içinde tanınmış hocaların değerlendirmesinin de yer aldığı Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım denilen bir WhatsApp mesajı dolaşıyor” ifadelerini kullandı. Bu tartışmaların ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da “muhafazakâr kesimle helalleşeceğiz” çıkışı yaptı.