‘Müziğin geleceği Gencebay’ın iki dudağının arasında olamaz’

DERYA AYDOĞAN

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin (MESAM) Arif Sağ başkanlığındaki yönetim kuruluna el çektirilerek Bakanlık tarafından MESAM’a kayyum atanmasının ardından, Coşkun Sabah yönetimindeki geçici yönetim kurul, görevden alınan Arif Sağ başkanlığındaki eski yöneticileri ve 30 a yakın MESAM üyesini, genel kurulda seçme seçilme haklarını engelleyecek şekilde Haysiyet Kurulu’na sevk etti. Arif Sağ, Cahit Berkay, Ali Haydar Timisi, Metin Karataş ve Ali Rıza Binboğa, dün basın toplantısı gerçekleştirdiler. “Yapılan saf dışı etme operasyonudur” diyen Sağ ve ekibi BirGün’e konuştu.

»31 Mayıs’a kısa bir zaman kaldı. Ne yapacaksınız o gün?

Arif Sağ: 31 Mayısta biz her şeye rağmen genel kurulun yapılacağı toplantıya gideceğiz. Bizi içeriye almak istemeyebilirler. Beni darp edebilirler. Çünkü onlar bunu yapabilecek insanlar. Bizi içeriye almazlarsa dönüp gidecek değiliz. B planımız var. Başka arkadaşlarımızı önereceğiz, destekleyeceğiz. Orhan Gencebay, nefret suçu işliyor. MESAM’ı Aleviler ele geçirdi diyor. 800 yıldır birlikte yaşıyoruz. Bunun peşini bırakmayacağız.

Cahit Berkay: Suçlamalar gayet komik. Tabii ki mahkemeye başvuracağız. Asıl amaçları genel kurula katılmamızı engellemek. Yasal yollardan bütün haklarımızı koruyacağız. Şu an özgür bir irade yok orada. Bakanlığın atadığı bir ekip var ve o ekip sadece ve sadece MESAM’ı genel kurula götürmek üzere atandılar. Fakat o atamanın dışında başka işler yapmaya başladılar. Sayın Orhan Gencebay güdümünde alakasız şeyler yapıyorlar.

»Yani Orhan Gencebay şu an dahil alınan kararlara?

C.B.: Orada görünmese de onun güdümünde yürümeye çalışıyorlar. Biz haklarımızı sonuna kadar koruyacağız.

»“MESAM’da yaşanan sorun Orhan Gencebay ve Arif Sağ sorunu değil. Bizim aramız iyi, ilişkilerimiz yolunda gidiyor” denilmişti. Doğru mu?

C.B.: Tamamen yalan. Çünkü genel kurulda bizim gücümüz belli. Şimdiye kadar yaptıklarımız belli. Hatta bizim yaptığımız şeyleri bile kendileri yapmış gibi gösterdiler. MESAM bizim olduğumuz süreçte 10 milyon TL civarındaki borcunu kapatıp 3 Milyon TL civarında artıya geçti. Onlar 3 ay içinde biz MESAM’ı artıya geçirdik diyorlar. Buna gülünür. Mesela şeyi merak ediyoruz, kurullarda bir ibra olayı vardır. Neyi ibra edecekler? Bizim iki senelik bir çalışmamız var, bununla ilgili ibrayı kim yapacak? Genel kuruldaki üyelere bunu kim sunacak?

MESAM’ı şirket yapacaklar

»Genel kurulda kaybederseniz ne olur?

A.S.: Bakanlık bir heyet oluşturacak ve bu telif hakları ile ilgili MESAM ve MSG gibi meslek birlikleri fesh edilecek. O heyetteki 11 kişi Bakanlık adına telifleri toplayacak ve Bakanlık telifleri dağıtacak diye bir şey ortaya at0ıldı. Ve o heyetin içerisinde Orhan Gencebay da var. Yani bu işi şirketleştirecekler ve Metin’in bir oyu varsa Orhan Gencebay’ın 15 oyu olacak. Şirketlerdeki gibi... Bunlar da alınan telif ücretine göre ya da kaç tane eseri varsa ona göre belirlenecek. Devletin sanatçısı olur mu? Devlet halkı ezerse benim itiraz etme hakkım var mı?

Omurgalı duruşları yoktur

Metin Karataş: Seçimi kazanırlarsa, Orhan Gencebay kanunları yeniden işlemeye başlayacaktır. 1999 yılında Orhan Gencebay yasası çıkartılmıştır. 1999’dan 2013’e kadar bir maddeye göre Orhan Gencebay mekanik telifini MESAM’a ödememiştir. Yani gariban bir MESAM üyesi kendi telifini öderken o, ödememiştir. Yönetimin aldığı kararla telif ödememiştir. Sonuçta vatanını milletini seven şahıs yüzde on olan telifi vermiyor. Bunun dışında yüzde 18 KDV ödemiyor, yüzde 17 stopaj ödemiyor. Ve ilginçtir 1999’daki kararda imzası olanlardan iki üye şu anda geçici yönetimin içindedir. Fuat Güner ve Turhan Taşar. MESAM Orhan Gencebay kanunları ile yönetilemez. Eser sahiplerinin, müzik sektörünün geleceği Orhan Gencebay’ın iki dudağının arasında olamaz. Bizim susmamız beklenemez. 24 Haziran’daki seçimlerden sonra değişen bir şey olmayacatır. Şu andaki iktidar kaybetse bile Orhan Gencebay kaybetmeyecektir. Çünkü gelecek iktidar kim olursa olsun Gencebay onun yanında yer alacaktır. Dün ak dediklerine bugün kara diyebilirler. Bu yüzden onlar hep kazanan taraftadır. Omurgalı duruşları yoktur. Bunlar her dönemin dönen adamlarıdır.