Boğaziçi Üniversitesi Rektörü’ne karşı, kurdukları grupla dikkatleri üzerine çeken akademisyen/müzisyen Alaz Pesen, “Müzik kimilerinin sandığı gibi yalnızca eğlence anlamına gelmez çünkü, her duyguyu, her düşünceyi yansıtabilir, yeri geldiğinde de en güzel direniştir” diyor.

Müzik en güzel direniştir

Gizem ERTÜRK

Boğaziçi Üniversitesi’nin seçilmemiş rektörüne karşı, kurdukları "Bulu'suzluk Özlemi" grubuyla dikkatleri üzerine çeken akademisyen/müzisyen Alaz Pesen; ilk albümü ‘Kabak Çekirdeği’ni dinleyiciyle buluşturdu.

Kabak Çekirdeği’nin hikâyesi nedir?
Atina’da geçirdiğim bir buçuk iki yıllık sürede Yunan müziğini, rembetikoyu yakından tanıdım. İstanbul’a döndükten sonran Tatavla keyfi isimli harika bir grubu dinlemeye gittim. Bir şarkı çaldılar, çok da güzel yorumladılar, büyülendim. Şarkıyı kaydedip Yunan dostum Niko’ya, Atina’ya bir mesaj attım: “Bu şarkı nedir?” “O Pasatembos”, dedi. Ve 'Kabak Çekirdeği' olarak, hemen hemen bire bir diyebileceğim sözlerle, ama Türkçe’nin doğallığını esas alarak çevirdim. Düzenlemesinde de şarkının yazarı, buzuki üstadı Manolis Xiotis’e bir selam çakmak amacıyla mandolinimi buzuki gibi çaldım. Akustik gitarlar ve çok efekt olmayan sıcak bir vokal kaydıyla da son şeklini aldı. Şimdiye kadar Türkçede ‘Kabak Çekirdeği’ adında, halbuki ne kadar da severiz Ben de tıpkı ‘Bazen Tek Bazen Duble’ gibi eşi benzeri olmayan, aynı zamanda da bizden bir albüm adı olsun diyerek 'Kabak Çekirdeği’ni seçtim.

Emek verilmiş, özenli, renkli bir albüm. Kimlerin emeği var?
Çok emeği geçen oldu, en başta müzik prodüktörlüğümüzü yapan sevgili Burak 'Matiz' Yıldırım. Bozcaada’da mandolinle bestesini yaptığım 'Yabancısıyım Bu Şehrin’e harika sözler yazan sevgili Sema Emel Göksel. “Kabak çekirdeği çiğnenmez, çitlenir” diyerek sözlerin daha da güzel olmasını sağlayan, bana hem rüzgâr sörfü tutkusu hem de kabak çekirdeği sevgisi aşılayan çok sevgili Üstün Göksel. Değerli müzisyen dostlar Ekin Pesen, Ömer Sadi Osma, Selim Uğur Sert, Can Turfan, Anıl Şallıel, Uğur Yelkenci. Albümün son dinlemesinde harika önerilerde bulunan Cenk Erdoğan. Klibi yöneten ve kapak fotoğrafımı çeken Ümit Karaçam, kapak tasarımında emeği geçen Evren Öztürk, dijital işlemler için Bekir Yolaçan ve tüm bu süreçlerde hep destek olan Özlem Özbakan.

muzik-en-guzel-direnistir-992035-1.

Boğaziçi’nde yaşadıkların vs. derken zor bir yıldı. Nasıl etkiledi seni?
Yıpratıcı zamanlardı, ve Boğaziçi yıpratılmaya devam ediliyor. Müzik bir yaşam biçimi, sevinci de üzüntüyü de böyle ifade ediyorum. Bulu’suzluk Özlemi, Boğaziçi Üniversitesi için yazdığım, üzülerek yazdığım, ama aynı zamanda da direnmek için yazdığım bir şarkı. Mezunu olmaktan her zaman gurur duyacağım bu okuldan, orada kahramanca direnmeye devam eden hoca arkadaşlarımdan, mezunlardan, öğrencilerden gelen çağrılara da her zaman kapım açık, onlar için çalıp söylemeye varım her zaman. Artık bizzat aralarında olmasam da, kabul etmiyorum, vazgeçmiyorum.

Sezen Aksu ve Gülşen tartışmalarıyla ilgili yorumunu almak isterim.
Hepsinin ortak paydası İfade özgürlüğü. Düşünce özgürlüğü, pasif direniş özgürlüğü, istediği gibi giyinme özgürlüğü, istediği şarkı sözlerini yazma özgürlüğü. Sezen Aksu’nun sözlerinde hakaret yok, bir espri var, biz bunları “Adem ile Havva’dan beri çekiyoruz, hayat onlardan beri zor” anlamı var, “bilselerdi yapmazlardı” gibi bir espri ve anlam var. Kaldı ki ülkede korkunç bir ekonomik kriz ve üstelik de virüs varken, sanki bunları unutturmak, gündemi değiştirmek istercesine; bilime, sanata hakkıyla emek veren kişilerin üstüne niye gidiliyor? Sezen Aksu çağdaş bir ozan. Müzik kimilerinin sandığı gibi yalnızca eğlence anlamına gelmez çünkü, her duyguyu, her düşünceyi yansıtabilir ve yeri geldiğinde de en güzel direniştir.

Değişen dünya, müzik tüketimleri, covid… Bunlar nasıl etkiliyor?
Kötü etkiliyor, iyice zorlaştı takvim belirlemek, konser ayarlamak, ya iptal olursa ya da olmasa da ya virüs kaparsak endişesi var… Müzik sabredenin, gerçekten sevenin işi, şarkı yazan biri olarak böyle bakıyorum… Sevdiğim için yazıyorum, benim için son derece profesyonel bir hobi, çok küçükken aldığım bir karardı bu, iyi ki böyle yapmışım diyorum, aldığım zevk, duyduğum tutku hiç azalmıyor. Gitarımla yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor, gülüyorum…

Sence gelecek, nasıl gelecek?
İyimser biriyim, ama son zamanlarda kendim gibilerde bile kötümserlik gözlemliyorum, bende de var galiba üstelik… Gelecek fena gelecek gibi geliyor bana… Yoksullaşmak her şeyi bozuyor… Yoksulluktan, virüsten kurtulduğumuz harika konser ortamlarının geri dönmesini iple çekiyorum… Her zaman olduğu gibi önce akıl, sonra da beden sağlığımızı korumak için spora devam diyelim…

Eklemek istediklerin.
Kabak Çekirdeği çitlemeye devam edin, çünkü hepimiz 'Yabancısıyız Bu Şehrin'…