Batu Akdeniz, yeni single’ı “Ona Gitme”yle müzikseverlerin karşısında. Akdeniz, pandemi etkisinden müzik yaparak uzak kalabildiğini anlattı: Kendimi sadece müziğin kanatları altında iyi hissedebiliyorum.

Müzisyen Batu Akdeniz: Üretmek ayakta kalmamı sağladı

Gizem Ertürk

Yeni nesil rock müzisyenlerinden Batu Akdeniz, Yavuz Çetin’e selam eden yeni single çalışması “Ona Gitme”yle dinleyiciyle buluştu. “Ona Gitme”, hızlı ritmi, özgün gitar sound'u ve Akdeniz’in enerjik vokaliyle hemen ritim tutma isteği uyandıran bir pop-rock parçası.

Akdeniz ile albüm hazırlıklarını ve müzikteki hayallerini konuştuk.


► Öncelikle son şarkınız “Ona Gitme”nin hikâyesini sizden dinleyelim…
Aslında uzun süre önce yazdığım bir parçaydı, taslak halinde duruyordu öyle. Ritminden ve aranjesinden pek emin değildim ve kenara atıvermiştim. Yazındı sanırım, tekrar ele almaya karar verdim ve başka bir şeye dönüştürmek istedim. Yaşadığım bir hikâyeden esinlenilmiş bir şey değildi aslında. Kurmaca bir senaryo bu seferki.

KORKUNÇ BİR PANDEMİ DÖNEMİ GEÇİRDİM

► Karantinada bu kadar yüksek perdeden, enerjik bir şarkı çıkarmak zor iş doğrusu. Hepimizin moralini yükselttiniz. Peki siz kendinizi nasıl motive ediyorsunuz bu süreçte?

Her müzisyen gibi ben de korkunç bir pandemi dönemi geçirdim. Sağlık problemlerim de oldu ve hepsinin birleşip beni psikolojik olarak dibe sürüklediği anlarım oldu. Kendimi sadece müziğin ve rock’n roll’un kanatları altında iyi hissedebiliyorum bu sıralar. Müzik yapabiliyorsam iyiyim.

► “Ona Gitme” şarkısı, Yavuz Çetin’e de bir selam gönderiyor. Kendisinin sizin için anlamı nedir? Bir şarkı seçseniz Yavuz Çetin’den bu hangisi olurdu?
Aslında Yavuz abiye kişisel bir selam gibi değil de, onun özellikle ilk albümünde kullandığı sololarına benzer bir talkbox solosu bulunuyor benim şarkımda da. Hep kullanmak istediğim harika bir efektti bu ve Türkçe rock şarkılarındaki örnekleri çok sınırlıydı.

► İngilizce şarkılardan oluşan rock albümünüz “Dreamer” İngiltere'deki rock radyolarında listelere girmişti. Bir yurtdışı hayaliniz olduğunu da biliyoruz. Geleceğe dair neler planlıyorsunuz?
Yurtdışında müzik yapmak hep hayal ettiğim bir şey. Çünkü ben çocukluğumdan beri kendi keşfettiğim İngiliz, Amerikan rock sanatçılarıyla büyüdüm. O kültür benim de bir parçam oldu ve gitar çalışımdan söyleyişime kadar beni çok etkiledi. Türkçe şarkı söylemek benim için hâlâ çok yeni. 3 yıl bile olmadı henüz ama her seferinde daha da ileriye taşımak istiyorum vokal tarzımı. Önce burada bir şeyleri kanıtlayıp öyle gitmek isterim. Şu an bir taraftan beni çok heyecanlandıran birkaç yurtdışı projesi var, eminim takipçilerim de çok heyecanlandıracaktır ama şu an bir şey söyleyemiyorum bu sürprizler için…

EĞLENCE SEKTÖRÜ TANIMLAMASI SAYGISIZLIK

► Sizce Türkiye’de müzisyen olmak…

Biraz daha zor değil mi Avrupa ya da Amerika ile kıyaslayınca… Rekabet olarak olmasa da başka çok büyük zorlukları var. Burada daha fazla baskı hissediyoruz ve strese maruz kalıyoruz. Her toplumsal trajediden sonra bir tek sahne sanatları durduruluyor. Şu eğlence sektörü ismine de acayip takıyorum, bana çok ters geliyor. Biz bile kullanıyoruz bazen bu tabiri. Müzik asla sadece eğlenceden ibaret olamaz ve böyle gösterilemez. Bunu çok büyük bir saygısızlık olarak görüyorum.

► Biraz da yayınlamaya hazırlandığınız albümü konuşalım… Nasıl bir albüm gelecek?
Ankara’da kaydediyorum albümü. Şu ana kadarki tüm işlerimde olduğu gibi… Ekibim benim ailem gibi, aynı zamanda çok yakın dostlarım. Aranjeleri davulcum Bulut Gör ile birlikte yapıyoruz. Yani işin mutfağı da biziz.

Solo sanatçı olarak gözüksem de grup hissiyatını korumak istiyorum hep. Kararlar alınacaksa evet son söz benim ama arkadaşlarımın fikirleri çok önemli. Çünkü herkes elinden geleni yapıyor ve bir şeyler katıyor. Bu enerjiyi korumak çok hoşuma gidiyor.

Üzerinde çalıştığım albümün tarzı yine rock ekseninde seyredecek. Patlayıcı nakaratları olan sert rock şarkıları da var, yumuşacık akustik şarkılar da. İnsanların o aradığı ve bulamadığı rock’n roll tadından ve tınısından uzaklaşmadan farklı yönler denemeye de devam edeceğim. Kayıt yapmak, stüdyoda olup yeni fikirler denemek benim için müthiş keyifli.