Nakil de çözüm olmadı

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN @mustafamertb_

Ortaöğretime geçiş için düzenlenen Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve adrese dayalı yerleştirme kapsamında kayıt hakkı kazandığı okulu değiştirmek isteyen ya da açıkta kalan öğrenciler için 10 Ağustos’ta başvuruları tamamlanan birinci nakil döneminin sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) internet sitesi üzerinden kimlik numaralarıyla sonuç sistemine giren öğrencilerin büyük bölümü, “1. Yerleştirmeye Esas Nakil İşleminiz Gerçekleşmemiştir” uyarısıyla karşılaştı.

Yine hüsran
Türkiye genelindeki 12 okul müdürü ve ilçe müdürüyle hazırlanan ve dört dönem olarak yapılacak nakil yerleştirme sürecinin ilki dün tamamlandı. LGS sisteminin yerleştirmeye ilişkin yol açtığı sorunları çözeceği düşünülen nakil döneminin birincisi, öğrenciler için yine hüsranla sonuçlandı. LGS’de üst yüzdelik dilimlerde olmalarına karşın imam hatip liselerine yerleştirilen ve okul değiştirmek isteyen öğrenciler nakil döneminde de istediğine ulaşamadı. Ortaöğretim başarı puanı yüksek olan ancak adrese dayalı yerleştirmede imam hatip lisesine yerleştirilen öğrencilerin tamamına yakını nakil döneminde de başka bir imam hatip lisesine yerleştirildi.

‘Zorla imam yapacaklar’
Nakil başvurularının sonuçlarını öğrenen öğrenciler MEB’e tepki gösterdi. Sosyal medya üzerinden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u ile MEB’i etiketleyen öğrenciler ve veliler, Twiter’da “LGS 1” adıyla açılan başlığa şunları yazdı:

»Üzüntüden kahroldum, oturduğum yerde titriyorum sinirden. Dayanacak gücümüz kalmadı bizim.

»Kızım nakillerde açıkta kalmamak için beşinci tercihine kötü bir Anadolu lisesi yazdı ve 80 ortalamalılar en iyi liseye yerleşirken kızım beşinci tercihine yerleşti.

»Hukuk okumak istiyorum ama 90+ ortalamayla meslek lisesine yerleştirdiler.

»Sınav rezalet, nitelikli okulların kontenjanları da azaltıldı. Yerleşen de memnun değil yerleşemeyen de. En iyisi TEOG kontenjanlarına dönüşmesidir.

»LGS öğrencileri değil, iş bilmez eğitimci tayfanın suçudur.

»Sınavla yerleşen öğrenci yine sınavlı bir okulu, yerleşemeyen ya da yerel yerleştirme ile yerleşen ise yerel tercih yapmaya zorlandı. Hani her öğrenci istediği okula yerleşecekti?

»Kardeşimi zorla imam yapacaklar. Bu nasıl sistem?

»Nakil döneminde 90 üstü ortalamayla ikinci tercihimize yerleştik. İlk tercih edilen, ek açılan 120 kontenjan da dolmuş şaka gibi. Demek ki 90 üzerinde 120 öğrenci var. Nasıl oluyor bu?

»Sen git 50-60 ortalaması olan çocukları en güzel liselere yerleştir ama 90+ ortalaması olanları açıkta bırak. Kusura bakmayın bizde imam hatip lisesine gidecek göz yok.

MEB’den yapılan açıklamada, sınav sonuçlarına göre yerleşemeyen 91 bin öğrenciden 45 bin 670’inin birinci nakil döneminin ardından istediği okula kayıt hakkı kazandığı belirtildi. Birinci nakil döneminde başvurularında yerel yerleştirme tercih eden öğrencilerden 105 bin 67’sinin sınavsız okullara, merkezi yerleştirmeyi tercih eden öğrencilerden 7 bin 627’sinin ise sınavlı okullara yerleştirildiği bildirildi.

Üç dönem daha var
Birincisi öğrencilerin erişimine açılan yerleştirmeye esas nakiller, dört dönemde yapılacak. Nakil dönemlerinin ikincisi 13-17 Ağustos, üçüncüsü 27-31 Ağustos, dördüncüsü ise 3-6 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek.

***

‘Uyarılar dikkate alınmadı’

Yerel yerleştirmede artırılan kontenjanların yetersizliği nedeniyle mağduriyet yaşayan öğrencilerin durumunda olumlu bir değişiklik olmadığını söyleyen Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Binlerce öğrenci birinci yerleştirmede mağdur edildi” dedi. '4+4+4' sisteminin hayata geçirilmesiyle birlikte plansız ve programsız okul dönüşümlerinin gerçekleştirildiğinin altını çizen Aydoğan, “Mağduriyetin temel nedeni ise yanlış eğitim politikaları. Ne yazık ki bedeli öğrencilerimize ödetildi” diye konuştu. Aydoğan, öğrencilerin mağduriyetinden bizzat MEB’in sorumlu olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Yaptığımız tüm uyarılara rağmen gerekli adımlar atılmadı. En az tercih edilen okul türleri olan imam hatiplerin dönüştürülmesi noktasında bir adım atılmadı. Aynı sınav sistem ile devam edileceğinin açıklanması ise yaşatılan bu süreçten hâlâ ders çıkarılmadığını göstermektedir.”