Google Play Store
App Store

1948 yılında Polonya'daki Nazi kampından kaçan 89 yaşındaki Kazimierz Piechowski ile konuştuk. Marek Tomazs Pawlowski'nin 'Kaçak' filmine, Auschwitz toplama kampından Nazi silahlarını ve üniformalarını çalarak...

TUNA ARIGUÇANKARA

1948 yılında Polonya'daki Nazi kampından kaçan 89 yaşındaki Kazimierz Piechowski ile konuştuk. Marek Tomazs Pawlowski'nin 'Kaçak' filmine, Auschwitz toplama kampından Nazi silahlarını ve üniformalarını çalarak en cesur kaçışı gerçekleştirmesiyle konu olan öyküsünü anlatan Piechowski, savaşsız dünya istediğini vurguladı.

Kaçışı nasıl planladınız?
İki bölümden oluşan kamptan kaçmak olanaksızdı. Etrafı çitlerle çevrili çekirdek kısımda kalıyorduk. Aklımda kaçmak yoktu. Ancak Ukraynalı bir arkadaşım polis merkezinden aldığı bilgiyle kendi isminin 'ölüm listesi'nde olduğunu öğrendi. Kaybedecek bir şeyi olmadığını söyleyen arkadaşım kaçmaya karar vermişti. Ben de onun birlikte hareket ettim. O andan itibaren plan yapmaya başladık.

Nasıl kaçtınız?
Kampa gelen malların vagonlardan boşaltılması ve diğer araçlara yüklenmesi gibi bir iş vardı. Benden boş kutuları getirmem istendi. Kaçış planını nasıl yapabileceğimi düşünürken kutuların bulunduğu ikinci kattaki giysi deposunu fark ettim. İlk fırsatta durumu Ukraynalı arkadaşıma anlattım. Depodan giysi, mühimmat, cephane alabilirdik. Bir gün iki vagon kömür geldi. Kömürün boşaltılması işinden sonra tren vagonundaki vidayı gevşek bıraktım. Cuma akşamı vidasını gevşek bıraktığım vagon cumartesi günü harekete geçince kargaşa çıktı. Kargaşadan yararlanarak giysi deposundan malzemeleri aldık ve bulduğumuz bir arabayla kaçtık. Almanlar cumartesi günü öğleden sonra evlerine gittikleri için şanslıydık.

'Ölüm listesi'ne girmek için ne yapmak gerekiyordu? Almanların planlan nelerdi?
Ölüm listesine girmek için hiçbir şey yapmak gerekmiyordu. Gerekli gereksiz sebeplerden dolayı listeye girilebilirdi. 1942'de Almanların 2 planı vardı. İlk plan, genç Yahudilerin sorunlarına kesin çözüm! Plan yürürlüğe girince günde 12 bin Yahudi yakılıyordu. O insanlar vagondan çıkınca sıraya diziliyordu. Rastgele bir grup gaz odasına, başka bir grup çalışmaya gönderiliyordu. Daha sonra Slav kökenli Yahudileri öldürme planları vardı. Polonya'da irili ufaklı 400 ikamet yerine Almanlar yerleştirildi. Toplam 50 milyon insanın yok edilmesi öngörülüyordu.

Yahudiler direndi mi?
Varşova Gettosu'nda Yahudiler direndi, savaştı. Ancak başka bölgelerde mümkün olmadı. Düzenli ordu yoktu. Direniş grupları vardı. Kamplara müdahale etme şansı yoktu. Direniş grupları halkı birlik olmaya çağırıyordu. Ancak saldırılar o kadar yoğun ve ölümler o kadar fazlaydı ki direniş birlikleri de yeterli olmuyordu. Naziler, ölüm saçıyorlardı. Sürekli imha politikaları uyguluyorlardı. Kamplar inanılmaz korkunçtu. Halklar kormuş ve sinmişti. Direniş grupları yeterli olmuyordu.

Kamptan sonra nasıl bir hayat yaşadınız?
Kamptan kaçtıktan sonra Ulusal Mücadele Birliği'ne katıldım. Bir gün evimde arama yapıldı ve aramada bir silah bulundu. Elbette o silah benim değildi. Ancak bu olay cezaevinde on yıl kalmama neden oldu. Çıktığımda 36 yaşındaydım. Tüm gençliğim gitmişti. 36 yaşından sonra üniversite okudum ve evlendim.