Asgari ücretin belirlenmesine dair ilk toplantıdan herhangi bir rakam çıkmazken işçiler, her şekilde kayıp yaşayacak. DİSK Genel Sekreteri Serdaroğlu’na göre asgari ücretin belirlenme yönteminin değiştirilmesi şart.

Ne çıkarsa çıksın işçi kaybedecek
Asgari Ücret Tespit Komisyonu dün ilk toplantısını gerçekleştirdi. (Fotoğraf: AA)

Dilan ESEN

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı, işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıdan asgari ücrete ilişkin herhangi bir rakam çıkmadı. Toplantının ardından açıklama yapan Türk Haber İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak "Sürecin bayramdan önce bitmesini istiyoruz. Yaşanan ekonomik krize göre asgari ücretin güncellenmesini istiyoruz. Şu anda konuşulan herhangi bir rakam yok" açıklamasında bulundu.

İşçi tarafı, döviz fiyatlarındaki son gelişmelere dikkat çekerek, alım gücündeki kaybın telafi edilmesi talebiyle pazarlığa oturacak. İşveren kesimi ise asgari ücretin, düşme eğilimine giren enflasyon oranlarına göre belirlenmesini, işveren prim desteğinin ise artırılmasını talep ediyor. Enflasyon rakamları ve refah payı düşünüldüğünde asgari ücrete yüzde 30-35 arasında bir zam yapılması bekleniyor. Ancak sendikacılar ile işverenlere göre bu ücret de yetersiz çünkü alım gücündeki erime ve enflasyonun sürekli yükselmesi işçileri darboğaza sokuyor.

Türkiye, 2022’de Avrupa’da 25 ülke içerisinde brüt asgari ücrette 21. sırada yer alıyordu. DİSK’in açıklamasına göre ülkedeki çalışanların yüzde 62’si asgari ya da çevresinde ücret alıyor. Türkiye, asgari ücretliler ülkesine dönüşmeye devam ederken eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, seçim öncesi asgari ücreti 500 dolar seviyesine çekeceklerine yönelik açıklaması beklenti yarattı. Asgari ücretin 500 dolara eşitlenmesiyle emekçinin kazancında bir değişim olmayacağını belirten sendika temsilcileri de artan kurlar karşısında bu rakamın da eriyeceğine işaret etti. Yılbaşında 453 dolara denk gelen net asgari ücret 363 dolar seviyesine düşerken yüksek enflasyon da ücreti değersiz kıldı.

BU SENARYOLARLA KURTARILMAZ

“Asgari ücret 2 kişinin çalıştığı aile için haziran ayında açıklanacak yoksulluk sınırının en az yarısı kadar olması gerekir” diyen DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, ne asgari ücrete yapılacak zammın ne zamla beraber uygulanacak refah payının ne de 500 dolara sabitlenmesinin yeterli olacağına vurgu yaptı. Asgari ücretin 6 ayda bir yenilendiğini ve bu sürede erimeyle karşılaşıldığını anımsatan Serdaroğlu, “8 bin 500 lira ilk tespit edildiğindeki dolar karşılığı 453’tü, bugün 363’e düştü. 500 dolara eşitlense de daha fazla kayıp ortaya çıkartabilir. Bu yeterli değil. Türkiye’de asgari ücretin belirleme yönteminin değiştirilmesi, sürdürülebilir bir ücret planlaması belirlenmesi gerekir” dedi.

TOPLU SÖZLEŞME DÜZENİNE GEÇİLMELİ

Bugünkü ortamda 6 değil, 3 ayda bir toplanılarak güncel değerler üzerinden belirleme yapılması gerektiğine değinen Serdaroğlu, şunları dile getirdi: “Sendikaların belirlediği yoksulluk sınırı üzerinden her ay ücret belirlenmeli, bu yıpranmayı belki biraz azaltır. Komisyonun toplanma ve ücreti belirleme biçimi, uluslararası standartlara uygun belirlenmeyen kriterle asgari ücreti önemli hale getirdi. Yüzde 60’ın üzerinde asgari ücretli çalışan var. Cumhurbaşkanının belirlediği bir rakam oldu, hiçbir zaman da tatmin edici değil. Bütün işkollarında sağlıklı bir toplu sözleşme süreci kurulması, asgari ücretin sembol ücret olması lazım. Sendikalaşma ve toplu sözleşme düzeninin demokratik bir şekilde özgürleştirilmesi lazım. Türkiye’de ekonomik parametreler sağlıklı şekilde ortaya konmadığı için hesaplamalardan iyi bir sonuç çıkmıyor.”

Asgari ücret senaryolarına dair değerlendirme yapan Serdaroğlu, “Enflasyon+ refah payı ya da 500 dolar hesaplamalarının hiçbiri doğru rakamı ortaya çıkarmaz. İnsanların kendi ücretlerini alabildiği bir düzen ortaya koyacaksınız. 500 dolara çıksa bile geçim standartlarının aşağıya düştüğünü göreceğiz. Asgari ücretin ortalama ücret olmaktan çıkarılması lazım. Kamuda en düşük ücreti 22 bin liraya çıkaracağız diye söz verdiler, işçilerde 11 bin lira olursa bu da büyük bir adaletsizliği ortaya çıkarır” diye konuştu.

PATRON VE İŞÇİ AYNI VERGİYİ VERİYOR

Asgari ücretin vergi dışı tutulduğunu ancak yetersiz olduğunu ifade eden Serdaroğlu, şunları söyledi: “Dolaylı vergiler nedeniyle çok büyük mağduriyet yaşanıyor. Patronlarla işçilerin aynı oranda vergi ödediği bir ülkede yaşıyoruz. İşçilerin aldığı ücretlerin önemli bölümü vergiye gidiyor. Yeniden değerlendirme oranları ve gerçek enflasyon oranında belirleme yapılması gerekiyor. Dolaylı ve doğrudan vergilerin bizdekinin tam tersi şekilde düzenlenmesi gerekiyor.”