ECE DOĞA BAYRAKTAR İnsan ne kadar da muhteşem bir varlık değil mi? Yüzyıllardır Dünya’dayız ve o kadar çok icat ve buluş yapıldı ki kime anlatsak inanamaz; biz bile inanamıyoruz. Ne kadar güzel şeyler yapmış olsak da illa ki kötü etkilerimiz de var ve benim anlatmak istediğim de bu kötü etkilerimiz. Mesela kim orman manzaralı bir […]

Ne kadar yeşil o kadar iyi!
ECE DOĞA BAYRAKTAR

İnsan ne kadar da muhteşem bir varlık değil mi? Yüzyıllardır Dünya’dayız ve o kadar çok icat ve buluş yapıldı ki kime anlatsak inanamaz; biz bile inanamıyoruz. Ne kadar güzel şeyler yapmış olsak da illa ki kötü etkilerimiz de var ve benim anlatmak istediğim de bu kötü etkilerimiz. Mesela kim orman manzaralı bir evde oturmak istemez ki veya kumsal manzaralı bir evde. Ama o evin yapılması için ağaçlar kesilecek veya kumsallar yok edilecek ve canlılar evlerini kaybedecek. Tabii ki bu yönden bakınca çoğunluk bunu istemez, esas sorun da bu. İnsanlar bu yönden bakmıyor, işlerine gelen yönden bakıyor. Bir böcek evinize girdiğinde tepki verirsiniz, “Bunun burada ne işi var?” dersiniz aslında o sizin evinize değil siz onun evine girmişsinizdir. Hiç bu yönden bakmış mıydınız? Ben bunları söylüyorum, farkındayım ama ben bile tepki veriyorum.

Bir peçeteyi kaç kere kullanırsınız? Tahmin edeyim 1 defa, peki sizin 1 kere kullandığınız peçete için ağaçların kesildiği hiç aklınıza geliyor mu? Ya da defterleri kullanırken çoğu kişi konular karışmasın diye bir sayfa boşluk bırakır peki o boş bıraktığınız kâğıt parçası için ne kadar ağaç kesiliyor? O sayfa yerine küçük bir boşluk bırakamaz mısınız?

Ağaçlar olmaz ise karbondioksit nasıl oksijene dönüşecek? Zaten o kullandığımız kömür karası duman çıkaran arabalarımız yokmuş gibi bir de ağaçları yok etmek çok acımasızca. Atık kâğıtların geri dönüştürülmesi sayesinde Türkiye’de günde 175 hektar, dünyada ise her dakikada 110 bin hektar ağaç kurtuluyor. Deepwater Horizon petrol kuyusu da bir insan eseridir ve eğer 20 Nisan 2010’da araştırmada başarılı olsaydı petrol çıkaracaktı ama o tarihte araştırma yapılırken büyük bir patlama oldu. Patlamada 11 kişi hayatını kaybetti ve sadece insanlar değil Kuzey Atlantik orkinosları, dört tür deniz kaplumbağası, altı balina türü, köpekbalıkları ve yunuslar patlama yüzünden zarar gördü. Deepwater Horizon patlamasında dökülen petrollerin hâlâ Meksika Körfez Kıyısı’nda etkileri gözüküyor.

Aynı şekilde Çernobil Nükleer Santralı da insan eliyle yapılmıştır ve yıllarca bize enerji sağlamıştır ama 1986 yılı baharında patlamıştır. O patlama yüzünden birçok insan kanser oldu ve hayatını kaybetti ve biz hâlâ nükleer enerji santralları, petrol kuyuları ve benzeri şeylerle doğaya zararlı şeyler yapıyoruz. Yetmedi mi Dünya’mızı kirlettiğimiz? Artık buna bir son vermeliyiz. Artık yenilenebilir enerjiler kullanmalıyız. Nükleer enerji santralları değil, güneş panelleri ve rüzgâr tribünleri yapmalıyız. Hep beraber el ele verip yeşilci olmalıyız. Bina değil ağaç dikmeliyiz.

Çünkü NE KADAR YEŞİL O KADAR İYİ!