Geçtiğimiz günlerde yaptığı “Neo-klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım..." ifadelerinin anlaşılır olmaması sebebiyle gündem olan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada 'enflasyonun büyük bir sorun olmadığını iddia etmediklerini' söyleyerek "Bu işler kuru sıkı birtakım sözcüklerle, alışılmış ifadelerle, ‘Biz çözeriz’ demekle olmuyor. Sözleriniz anlaşılır olacak” ifadelerini kullandı.

Nebati'den enflasyon yorumu: Bu iş alışılmış ifadelerle olmuyor, sözleriniz anlaşılır olacak
Fotoğraf: AA

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu.

Uygulanan ekonomi politikalarına yapılan eleştirilerin 'ideolojik saplantı' düzeyinde gerçekleştiğini iddia eden Nebati, Türkiye ekonomisinin istihdam ve ihracat rakamlarının rekor seviyelere ulaştığını öne sürdü.

Geçtiğimiz günlerde 'Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'nde yaptığı açıklamalarda "Neo-klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomiyle daha fazla önem kazanmaktadır” ifadelerini kullanması sebebiyle anlaşılmayan ve gündem olan Nebati, burada yaptığı değerlendirmelerde ise "Bu işler kuru sıkı birtakım sözcüklerle, alışılmış ifadelerle, 'Biz çözeriz' demekle olmuyor. Politikalarınızı açık ve net oraya koyacaksınız. Sözleriniz anlaşılır olacak" şeklinde konuştu.

'ENFLASYONUN BÜYÜK BİR SORUN OLMADIĞINI İDDİA EDEN Mİ VAR?'

Bu sözlerinin ardından yine anlaşılması zor cümleler kuran Nebati, şunları kaydetti:

Örneğin, enflasyonla mücadelede hangi yol ve yöndemlerle ne kadar sürede nereye varacağınızı ifade etmeniz lazım. Bunu herkes açısından söylüyorum. Enflasyonun büyük bir sorun olmadığını iddia eden mi var? Enflasyonu, 21’inci yüzyılda, savaş ve salgının olduğu bir dönemde atacağınız adımlarla nasıl çözeceğinizi söylemeniz lazım. İşte bu yüzden ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ tüm bu söylemleri alıp birleştiren, teorik altyapısını oluşturan, teorik altyapısını oluştururken de dünyadaki birçok önde gelen insanlarla bir araya gelerek akademik düzeyde bir formatı ortaya koyan bir anlayış, ardından ülke gerçekliklerini de gözeterek az önce ifade ettiğim tüm bileşenleri paradigmaya dönüştürüp model haline dönüştüren ve bu model içerisindeki girdi ve çıktıların da etkileşimini en iyi şekilde hesaba kitaba koyan, atılacak adımları da hangi süreçte ne zaman ne kadar etkili olacağının ön gören bir anlayışla oluşturuldu"