Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Aralık ayında enflasyonun baz etkisiyle azalmasını göreceğiz" dedi.

Nebati: Enflasyon tek başına Türkiye'nin problemi değil, dünyanın problemi

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati CNN Türk'te açıklamalarda bulundu. "Sert frene basmıyoruz, artış hızının azalması lazım" diyen Bakan Nebati, "Aralık ayında enflasyonun baz etkisiyle azalmasını göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Enflasyon Türkiye'nin tek başına problemi değil, dünyanın problemi. Avrupa resesyona doğru gidiyor. ABD'de enflasyon sürekli tartışılıyor," iddialarında bulunan Nebati, şöyle konuştu:

"Enflasyon sebebi ise küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş. Bunu somutlaştıracak şeyin en iyi örneği Vuhan'daki virüstür. Vuhan'da bir kişi hapşurdu, dünya mahvoldu. İnsanların ertesi gün öngörüleri kayboldu. Bu ağır bir belaydı. 21. yüzyıl iyi başlamadı. Büyük krizlerin etkileri uzun yıllar sürüyor. Salgın, emtia fiyatlarının çökmesine neden oldu. Bununla birlikte dünyaya baskı oldu. Yazın mayıs itibariyle normalleşmeye dair öngörülerimiz vardı. Dünyadaki herkesin öngörüsünü bozuldu. Savaş başladı. 3 gün süreceği öngörülen savaş, dünyayı kuşatmış durumda. Son 70 yılın en büyük enflasyonun yaşandığı süreç yaşandı."

"ARALIK AYINDA ENFLASYON DÜŞECEK"

Nebati şöyle devam etti:

"Onlarda çift hane yeni gelirken, Türkiye'de yüzde 80'e neden gelindi? Petrol ve gaz ithalatımız var. Bunların getirdiği baskı ve makro ekonomik göstergesinin desteklemediği kurlardaki ani yükselişler. Bunu fırsat bilenler döviz kurlarının yükselmesine neden oldu. Fiyatlamada davranışlar bozuldu. 20 aralık gününü hatırlayın. Dolar 22 lira olacak sahte belgeler dolaşıyor. Spekülasyonu aşmıştı. Bunların yanında Türkiye'deki enflasyonun 3.sebebi beklentilerdir. Beklentiler bozuldu. Bir tarafta salgın sonra savaş, işletmeler stoklara girdi. Fiyatlar yükselecek diye fiyatlar öne çekildi. Ucuz kredi ile talep enflasyonu oluştur. Bunlar yüzde 83'e gelmesine neden oldu. Bizim bakış açımız var. Mart ayında Washington'daki toplantılarda, 'İkilemle karşı karşıyasınız' demiştim. Enflasyon mu, büyüme mi? Bizim politikalarımızı onlar da sorguladılar. G20 toplantılarında bu tepkinin azaldığını gördüm. Emtia fiyatlarındaki sakinleşme petrol fiyatlarında sakinleşme gıda fiyatlarında sakinleşme sonrası enflasyon üzerindeki baskıyı azaltıyor. Sert frene basmıyoruz, artış hızının azalması lazım. Beklentilerin kırılmasını gerçekleştirecek şey aralık ayında enflasyonun baz etkisiyle azalmasını göreceğiz.

Gıda enflasyonu en büyük ağırlığa sahip parça. Hayat pahalılığının en büyük hissettirildiği grup. Bu dünya ülkelerinde de öyle. Gıda ile ilgili oran enflasyonun üzerinde. Bu alanı bizim daha fazla müdahil olmamız gerekir. Enflasyonun daha çok etkilediği grup dar gelirliler. KDV indirimlerine gittik, hanelerdeki elektriği 8'e düşürdük. TMO üzerinden depolama faaliyetlerini yürüttük. Tarım Kredi Kooperatifleri sayıları artıyor. Binlerle ifade edilecek büyüklüğe ulaşmış durumda. Yazın domates, salatalık, biber tarlada. Kışa gelince alan daralıyor, serada yetişiyor. Maliyetler fiyattaki ürüne yansır. 'Domatesi niye yiyorsun?' deme lüksümüz yok. Seracılıkla ilgili finans paketi açıkladık, devam ediyoruz.

Desteklemelerde bunu hissettirirsiniz. Zaman ve yatırım bedeli var. Bu politikanın aktif hale getirilmesiyle gıdadaki sorun zaman içinde çözülecektir. Bizim yılın başında 'Hazine Maliye Bakanlığını sahaya indirmeyin' diye ifadede bulunmuştum. Geçen yıl yapılan denetim sayısı 120 bin. Bu yıl 550 bin. Yıl sonuna kadar 1 milyon hedef koymuşuz. Fahiş fiyatın üzerine gidiyoruz. Risk analiz genel müdürlüğümüz pasifti, iyi bir arkadaşımızı atadık buraya. İnternet üzerinden satışta radara yakalandılar, 100 binin üzerinde. 106 bin riskli mükellef görüldü, çalışma yapılıyor. Vergi Denetim Kurulu ile yapıyı birleştirip, kontrol mekanizmasını üst seviyeye çıkarıyoruz. Bu denetimlerin sıkılaşması fiyat davranışlarındaki bozukluklarda teşhis edilmesi ve cezalandırılması için adım atmış bulunuyoruz. Kötü bir dönem geçirdik ama şimdi toplum daha hassas. Cumhurbaşkanımızın iradesini uygular hale getiriyoruz. Daha iyi bir kış olacak. Bu kış geçen kış gibi olmayacak.

'EPİSTEMOLOJİ' SÖZLERİ

O günden bu güne sürekli benimle uğraşıldı. 'Benimle uğraşmayın' demiştim. Benimle uğraşırsanız, handikapınız var. Alaylı ve mektepliyim. 3 yıl bakan yardımcılığı, hayatı piyasada reel sektörle toplumla geçen, Urfa'da doğmuş, çiftçiyi, tarlayı, gübreyi bilir aynı zamanda ticareti var. Böylesine durumda benimle uğraşırsanız, tescilli hiperaktif birisiyim. Empatik duruşum da var. Ondan dolayı birçok şeyi aynı anda yaşayan birisi olarak 'Uğraşmayın' demiştim. Bu konuşmada üzerime geldiler. Rahatsız olmam. Ama ben çiftçiye gittiğimde saatlerce konuşabilirim. Patronla da işçiyle de konuşurum. Burada kalkıp az önce kullandığınız cümleyi söylemeye kalksam anlamsız olur. Hocalarla konuşmuyorum. Promptırdan okuyoruz zaten.

Bulunduğum ortam, dünyadan davet ettiğimiz 21 tane hoca var. Dinleyicilerin tamamına yakını dekan. Bilimsel bir toplantı. Doktor unvanı için çok uğraş verdim. Aynı zamanda akademisyenim. Aynı zamanda doçentim. Yadsıyamazsınız. Doç. Dr. Nureddin Nebati'yim. Anneye, anneciğim deriz. Her duruşun bir karşılığı var. Beni üzen akademisyenlerin sözleri. Ben burada niye yokum diye sorgulamaları lazım. 'Anlayan varsa anlamayanlara anlatsın' diyor. Ekonomi doktoru. Neoklasikten anlamıyor. Akşam yabancı hocalarla dalga geçmişler deyince anlam vermediler.

Üniversite hocaları ders verirken kağıt almadan ders veriyorsa, problem var. Hazırlığınızı yaparsınız. Türkiye ekonomi modelini dünyaya sunuyorsunuz. Dünyadan hocalar destek vermeye geliyor. Ne yapacaktım? Bunları söyleyen hocaların 5 milyon takipçisi var. Bu hoca Türkiye'nin en önemli vakıf üniversitesi hocası, bankanın yönetim kurulu üyesi. 1990'lı yıllarda da aynı şeyi yaptılar. 21 hoca beni eleştiren hocanın alıntılanma sayısı 38 bin. Makale sayısı 865. Takipçi sayısı 9 milyon. Davet ettiğimiz hocaların alıntılanma sayısı 390 bin. Makale sayısı 7 bin 805. Takipçi sayısı ise 50 bin. Hiç mi rahatsız olmadın böyle bir toplantıya katılmamış olmaktan. Aykırı makale yazmak aklına gelmedi mi? Bu tavrı bilim adamına yakıştıramıyorum. Türk bilim dünyasının düştüğü sefil durumu gösteriyor. Binlerce insan beni eleştiriyor. Rahatsız olmam. Ama bilim adamı, bilim adamı gibi davranacak."