Nefes almakta zorlanıyoruz
6 Şubat’taki depremlerde büyük yıkımın yaşandığı kentler arasında bulunan Maraş’ta, Elbistan çöplüğü ve enkaz yığınları halk sağlığını tehdit ediyor. Yurttaşlar: Depremde ölmedik zehirlenerek ölmek istemiyoruz.
Sibel BAHÇETEPE
Maraş merkezli depremlerde yıkımın ağır olduğu Elbistan’da halk kent merkezinin girişinde bulunan çöplük ve enkaz yığınları nedeniyle ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya. Son günlerde hastanelerde solunum yolu enfeksiyonları ile başvuran hastaların sayısının giderek artığını söyleyen halk "Elbistan çöplüğü yazın alev alev yanıyor. Duman ve zehirli gazlar ikâmet ettiğimiz evde bizleri zehirliyor. Defalarca yetkili makamlara bildirmemize rağmen çözüm üretilmedi. Depremde ölmedik, zehirli gazdan ölmek istemiyoruz" dedi.
KOKU BOĞAZIMIZI YAKIYOR
11 ili etkileyen depremlerin üzerinden 4 aya yakın süre geçmesine karşın hemen her gün bölgelerden başka başka sorun gündeme geliyor. Maraş Elbistan Devlet Hastanesi’nde görevli olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Maraş temsilcisi Hasan Özkan, çöplüğün yazın çok daha fazla yandığını, hemen yanıbaşına ise enkaz yığınlarının döküldüğünü belirterek "Bu çöplük Elbistan’ın hemen girişinde. Yakınında evler bile var. Burası 20-30 yıldır yanıyor. Son 3-4 yıldır kirlilik çok daha belirgin. Çadır alanlarının olduğu Cumhuriyet Mahallesi’ne aşırı duman geliyor. Dışarı çıkınca boğazımız yanıyor. Ciddi hava kirliliği var ve hepsi zehirli gaz. Yetkililer burayı bir an önce görmeli" dedi. Elbistan’da ayrıca termik santral bulunduğunu anımsatan Özkan "İi tane termik santral var, biri devletin diğeri özel. Yandaş şirketler kurallara uymadan çalışıyor" diye konuştu. Bina yıkımları ve enkaz kaldırma çalışmaları sırasında da kurallara uyulmadığını anlatan Özkan "Tüm bu işlemler herhangi bir su ödkülmeden bu yapılıyor. Tüm bu faktörler kirliliği tetikliyor ve hastalık riskini artırıyor" değerlendirmesini yaptı.
ÇÖZÜM BEKLİYORUZ
Kirlilik nedeniyle solunum yolu hastalıkların artmaya başladığını söyleyen Özkan, 11 yaşındaki oğluna zatürre teşhisi konulduğunu, iki kızını solunum yolu enfeksiyonu, kendisine de alerjik rinit teşhisi konulduğunu anlattı. Özkan, şöyle devam etti:
"Kirlilik en çok çocukları etkiliyor. CİMER’e yazdım. Ardından itfaiyeye yazdım, jandarmaya ve belediyeye başvurdum. Herkes topu başkasına atıyor. Kimse ilgilenmiyor. Çöplük o kadar güçlü şekilde yanıyor ki metan gazları çıkıyor ve nefes alamıyoruz. Yetkililerden konuya ilişkin yanıt alamıyoruz. Çözüm üretilmeli."
***
OVAYI ZEHİRLİYORLAR
Nefes almakta zorlandıklarını anlatan Özkan "Havalar ısınmaya başlayınca çöplüğün yanması da artıyor. Çöplüğün hemen dibindeki binaların, işyerlerinin enkazları var, bunların içinde kimyasallar, boyalar, tüpler patlıyor. Onların da bu hava kirliliğini artırıyor" dedi. Elbistan’ın hava kirliliğinin Çevre Bakanlığı raporlarında da olduğunu anımsatan Özkan "Solunum yolu hastalıkları, astım, akciğer kanseri zaten bu bölgedeki üniversitelerin raporlarında da var. Eşimle birlikte Elbistan Devlet Hastanesi’nde görev yapmaktayız. Depremin ilk saatlerinden itibaren çocuklarımızı bırakıp yaralılara yardımcı olmak için çalıştık. Elbistan çöplüğünde yanan ateşten ötürü sürekli zehirli duman ve gazlar ikamet ettiğimiz evde çocuklarımızı ve bizi zehirliyor. Ovayı dört bir yandan zehirliyorlar" diye konuştu.