Demirel’in ölüm haberi önümüze düştüğünde, çoğumuzun aklına aynı şarkı geldi: “Süleyman hep başbakan / Başbakan hep Süleyman…” Fikret Kızılok’un, 1995 tarihli, Deniz Som destekli kasetli kitabı Demirbaş’a adını veren şarkıydı bu. Memlekette yapılmış en güzel hicivlerden biri...

Nerde kalmıştık?

MURAT MERİÇ

Ölenin arkasından konuşulmaz, bize böyle öğretildi. Demirel, tartışmasız çok iyi bir politikacıydı; renkli üslubu, vazgeçemediği şapkası ve kendine has konuşmasıyla memleket siyaset sahnesinin unutulmazlarından. Ancak bu, yaptıklarını unutmamızı, onu ‘artık’ iyi anmamızı gerektirmiyor. Yazık ki birçok ‘kirli’ işin altında imzası var: Aklamalar, faili meçhuller, idamlar… Henüz bunları anmak için çok erken. Bilahare, icraatını anlatırken bunlardan uzun uzun söz ederiz.

Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel, adlarına en çok şarkı yapılan iki lider. Ecevit ekseriyetle övülüyor, Demirel’de durum tam tersi. Bir Öztürk Serengil şarkısıyla başlayayım: “Ne işler açtın başıma / Maliye ortak aşıma / Tahsildar taktın peşime // Unuttun bizi Süleyman / Ayıp ettin be Süleyman” Ali Avaz, aynı tarihlerde, “Yatırdın Bizi Süleyman’ı söylemişti. Bir başka Ali Avaz şarkısının adı, Gudbay Sülü: “Seçim nutuklarını attın / Seni kimse yenemez sandın / Geldi işte bak Karaoğlan / Ansızın” Demirel’i eleştiren birkaç şarkının sadece adını anayım: Ecevit Geldi Keltoş Gitti (Âşık Mecnunî), Halk Ecevit’i İster (Çekil Artık Demirel) / Keltoş Zühtü (Kemal Güney), Süleyman Babanın Çiftliği (Şen Bahriyeliler), Sülücüm (Kaygısızlar), Sülübom (Rıza Pekkutsal), Ceton Düştü Gine Kele (Sivaslı Âşık Ali Sultan) Sonuncu şarkının sahibi, Seçim İstiyoruz’da şöyle diyor: “Bu düzen böyle yürümez / Millet acından ölemez / Keller başbakan olamaz” Demirel’i öven şarkılar da var elbette: Bastır Süleyman Bastır / Cin Gibisin Süleyman (Adem Şahin), Yine Kırat Şahlandı (Nuri Çeri), Hoş Geldin Süleyman (Emrah) sadece birkaçı…

BETON SEVGİSİNİN EN MÜHİM İSMİ

Türkiye’de şarkılı propaganda devri, 1965 seçimleriyle başlar. Demirel’in Adalet Partisi ile katıldığı ve kazandığı ilk seçim bu. Görevdeyken yakalandığı 12 Mart muhtırası sonrasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını ‘yürekten’ destekledi. İlk iktidarı sırasında, Aytaç Altındal imzalı bir plak, hikâyesini coşkuyla anlatıyordu: Köyden geldi şehire / Buldu kendini kürsüde / Hikâyesi örnektir / Bizim gibi gençlere. Nakaratta karşımıza çıkan şu sözler, nasıl da tanıdık: Demirel / Her gün yeni bir temel / Elin değdiği her yerde / Yükselir abideler. 1973 seçimlerinde kullanılmak üzere hazırlanan Yılmaz Türkoğlu imzalı bir plakta, yine ‘abideler’den bahis var: Barajlar, köprüler, fabrikalar açtın / Milliyet uğrunda yılmadan savaştın / En yüksek zirveye ulaştın / Bize nurlu ufuklar açtın. Betonla övünmek, bugünkülere has değil. Demirel, Menderes ve Özal’la birlikte, mühim betonseverlerden.

Demirel, 1973 seçimlerinde zorlanmıştı. Ferruh Bozbeyli, AP’den ayrılarak, Demokrat Parti’nin gerçek mirasçısı olduğunu iddia eden Demokratik Parti’yi kurmuş ve seçim öncesi dağıtılmak üzere Demirkırat Efsanesi adlı plağı hazırlamıştı. Plakta, vatandaş, Demirel’in sahtekar olduğu konusunda uyarılıyordu. AP tarafından hazırlatılan, yukarıda bir kısım dizelerini andığım şarkı da pek işe yaramadı ve seçimleri Ecevit kazandı. Demirel, bir sonraki seçimlerde bu kez yanına güçlü bir ismi aldı: Yazının başında, ona veryansın ettiği şarkısından söz açtığım Öztürk Serengil! AP’nın resmi şarkısı olan Milliyetçi Zühtü, “komüniste kanma Zühtü” gibi sözleriyle, Demirel’i, beşinci kez başbakanlık koltuğuna oturttu. ‘Abideler’, yine şarkıdaydı: Sen oyunu kime vercen seçimlerde Zühtü / Adalet Partisi Süleyman’dır yolun Zühtü / Unutma sakın Zühtü / Barajları, fabrikaları, asfaltları, televizyonu, köprüleri…

Demirel birkaç kere gitti, hep geri geldi. Son görevi Cumhurbaşkanlığıydı. Hiç ölmeyecek gibi gelirdi çünkü dedemin gençliğinde de vardı! Dün 91 yaşında öldü. Cem Karaca’nın Raptiye Rap Rap’ının bir bölümünde selam çaktığı (“N’aber netekim gene geldi şapka!”) meşhur şapka, artık rafta. Şimdi, başlıktaki soruyu sorabiliriz: Nerde kalmıştık?