Nereye sığınsınlar?
Çanakkale'de yedincisi düzenlenen Kadın Dayanışma Merkezleri ve Sığınaklar Kurultayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. 3-4-5 Aralık tarihlerinde Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimleriyle düzenlenen kurultayda,
Ankara-Birgün
Çanakkale'de yedincisi düzenlenen Kadın Dayanışma Merkezleri ve Sığınaklar Kurultayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. 3-4-5 Aralık tarihlerinde Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimleriyle düzenlenen kurultayda, kadın sığınakları ve dayanışma merkezleri, yasalarda kadınlara ilişkin hükümlerin uygulanması, yaygınlaştırılması, kadın ve medya, kadın örgütleri, cinsel şiddet, töre ve namus kavramları başlığı altında atölye çalışmaları yapıldı ve bazı kararlar alındı.
Kadın Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gülsen Ülker, kurultayın sonuçlarını değerlendirdi. Kadınlara yönelik toplumsal şiddetin, dozunu artırarak sürdüğünü ifade eden Ülker, "2005 yılına, felaket bölgesinde başlayan toplu tecavüz haberleri, Taksim'de kameralar önünde tacize uğrayan bir kadının çığlıkları, namus adına işlenen cinayetlerde katledilen kadınların acısıyla girdik" dedi. Ülker, Türkiye'de toplam 3 bin 500 sığınma evine ihtiyaç bulunduğunu belirterek, "Şiddet gören kadınlara hizmet eden sığınma evi sayısı maalesef sadece 8'dir. Özellikle yerel yönetimler, kadın sığınaklarını zaman geçirmeksizin açmalıdır" diye konuştu.
Şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılmasını sağlayacak 4320 Sayılı Yasa'nın uygulanmadığını savunan Ülker, Kadın Sığınakları Uygulama Yönetmeliği'nin evrensel sığınak ilkeleri göz önünde bulundurularak hazırlanması gerektiğini söyledi.
Ülker, medyada, şiddete uğrayan kadınları konu alan programların büyük çoğunluğunun "kadını güçlendirmeden uzak, yargılayıcı ve yanlış bilgilendirici nitelikte" olduğunu ifade ederek, medyanın kadına yönelik şiddet konusunda daha duyarlı davranması gerektiğini sözlerine ekledi.
Çanakkale'de yedincisi düzenlenen Kadın Dayanışma Merkezleri ve Sığınaklar Kurultayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. 3-4-5 Aralık tarihlerinde Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimleriyle düzenlenen kurultayda, kadın sığınakları ve dayanışma merkezleri, yasalarda kadınlara ilişkin hükümlerin uygulanması, yaygınlaştırılması, kadın ve medya, kadın örgütleri, cinsel şiddet, töre ve namus kavramları başlığı altında atölye çalışmaları yapıldı ve bazı kararlar alındı.
Kadın Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gülsen Ülker, kurultayın sonuçlarını değerlendirdi. Kadınlara yönelik toplumsal şiddetin, dozunu artırarak sürdüğünü ifade eden Ülker, "2005 yılına, felaket bölgesinde başlayan toplu tecavüz haberleri, Taksim'de kameralar önünde tacize uğrayan bir kadının çığlıkları, namus adına işlenen cinayetlerde katledilen kadınların acısıyla girdik" dedi. Ülker, Türkiye'de toplam 3 bin 500 sığınma evine ihtiyaç bulunduğunu belirterek, "Şiddet gören kadınlara hizmet eden sığınma evi sayısı maalesef sadece 8'dir. Özellikle yerel yönetimler, kadın sığınaklarını zaman geçirmeksizin açmalıdır" diye konuştu.
Şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılmasını sağlayacak 4320 Sayılı Yasa'nın uygulanmadığını savunan Ülker, Kadın Sığınakları Uygulama Yönetmeliği'nin evrensel sığınak ilkeleri göz önünde bulundurularak hazırlanması gerektiğini söyledi.
Ülker, medyada, şiddete uğrayan kadınları konu alan programların büyük çoğunluğunun "kadını güçlendirmeden uzak, yargılayıcı ve yanlış bilgilendirici nitelikte" olduğunu ifade ederek, medyanın kadına yönelik şiddet konusunda daha duyarlı davranması gerektiğini sözlerine ekledi.