Nersoy Tekstil işçileri direnişlerini İstanbul’a taşıdı: "Aşağılanmaktan bıktık"
Nersoy Tekstil işçileri, Zonguldak’tan İstanbul’a gitti. (Fotoğraf: BirGün)

Asena TUNCA

Zonguldak Çaycuma’da ‘küçülme’ bahanesiyle işten çıkarılan Nersoy Tekstil işçileri 3 aylık direnişlerini İstanbul’a taşıdı. İstanbul Bağcılar’da Nersoy Tekstil’in patronunun başka bir fabrikasının önünde bir arayan gelen Hak İş’e bağlı Öz İplik İş Sendikası’na üye işçiler, “Aşağılanıyoruz, tacize uğruyoruz, insanca çalışmak istiyoruz” dedi. Emekçiler, “Anayasal hakkımız işveren tarafından engellenmeye çalışılıyor. Sendikaya üye olmak ve üyelikten ayrılmak anayasal haktır. Sendikalaşmayı engellemek suçtur. İşveren suç işliyor” ifadelerini kullandı. İşten atılanların geri alınmasını isteyen işçiler, patronu baskıcı tutumundan vazgeçmeye davet etti. Cinsel ve sözlü tacize maruz kaldıklarını belirten kadın emekçiler, “Bize uluorta hakaretler ettiler, aşağıladılar. Tuvalete gitmemize bile izin vermediler. Sürekli psikolojik şiddet ve mobbinge uğradık” ifadelerini kullandı.

5 yıldır Nersoy Tekstil’de çalışan Fatma Demirhan BirGün’e şunları anlattı: “Ben iş saatleri dışında bir kaza geçirdim. Kaza geçirdiğim için işe gelemeyeceğimi anlattım. ‘İşimize yaramıyorsan gelme’ dediler. Bana ağızlarına gelen her şeyi söylediler. Rapor alamamıştım. Beni, ‘Rapor almadıysan gel buraya kadın arkadaşımız üstünü çıkarsın kaza izi yoksa vay haline’ diyerek tehdit ettiler.”

Kadın işçilere sıklıkla sözlü ve psikolojik şiddet uygulandığını kaydeden Demirhan, “Bizi tuvaletlere kilitlediler. Erkeklerin yanında bize pedlerimi oraya buraya atıyormuşuz diye iftiralar attılar. Kadınlığımız üzerinden çok aşağılayıcı ifadeler kullandılar. Bize bunları yaşatmaya hakları yok. Kadınlar üzerinde sürekli bir mobbing uygulandı. Mola saatlerimizde bizi içeri kilitlediler. Tuvalete bile gidemedik. Bant aralarındaki kadınlar çok daha kötü muameleye maruz kaldılar” dedi. Nersoy Tekstil’de yaşananları BirGün’e değerlendiren Öz İplik İş Çaycuma Sorumlusu Mehmet Çakır, şunları söyledi: “Yaklaşık 3 aydır Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi’ndeyiz. İşveren, işçilerin e-devlet şifrelerini isteyerek sendikalı olup olmadıklarını kontrol ediyor ve bu bir suçtur. İşveren, vali, kaymakam, kolluk kuvvetleri hatta Karayolları Genel Müdürlüğü ile dahi bize karşı bir savaş başlattı. Ancak biz pes etmeyeceğiz. Özellikle kadın işçiler fabrikada mobbing, baskı ve tacize sıkça maruz kaldı.”