Edmond Rostand'ın, Cyrano de Bergerac'ı, aşkı Roxane'a ölmeden önce "bu benim gururum" diye bitirdiği son repliğinde;
"beyhude mi? o malum! sen başla saldırmaya! / mutlaka galip gelmek için çarpışılmaz ya!" der... gurur öyle bir şeydir, fotoğrafını çekemezsiniz...
kendini değiştirmek isteyen insanın...

sorgulama sorumluluğunun, ama yeri gelince sorgulamama inceliğinin...
çözemediğimiz problemlerin, tatmin olmamış duyguların, yarım kalan aşkların akılda daha kalıcı olduğunun fotoğrafı olmaz...
insanın korkunca nasıl çaresiz kaldığının...
anımsamaya engel olamamanın...
yüreğinden düşünmenin...
şuranda bir yaşamak sevincinin...
kaça göçe yaşamanın...
hayattaki hangi payı kendine istediğinin fotoğrafı olmaz...
uygarlıkların yazılı tarihi olur, uygarlıkların mimarisinin görsel fotoğrafları da çoktur, ama Murathan Mungan gibi 'iki uygarlığın bileşiminden bir üslub yaratmanın', fotoğrafını çekemezsiniz...
77 katlı yekpare camdan mağazaların fotoğraflarıdır rantsal dönüşümün görsel belgeleri, fotoğrafı çekilir, iyi de edilir... ama Nâzım Hikmet'in karısına yazdığı; "Ve inanmıyorum bir kış günü dünyaya geldiğine. / Sen mutlaka baharda doğmuş olmalısın. / toprak uyurken."
ya da Cemal Süreya'nın 'Saat Beş' şiirindeki;
"İstanbul'da elimi kaldırdım / Biraz içkiliydim, biraz sevdalı, biraz da minareli / Geleni geçeni durdurdum / Bakın dedim bakın gökyüzü nasıl eskimemiş / Bir de şu martılara bakın nasıl alıngan martılar / İstanbul'da en ince minarede / Beş tane gözüm vardı mavi...
plazalar yoktur ustaların düşlerinde, imgelerinde, gönül değerlerinde... gönül değerlerinin fotoğrafı olmaz...
kendi işlerine gelen yargı değerlerini üstün kılmaya çabalamanın...
herkesle konuşarak hiç kimseyle konuşmamanın, hiç kimseyle konuşmayarak herkesle konuşmanın...
asılı kalan zamanın...
geçiyordum uğradım-ın...
benim ülkemde yazarsan kitapların yasaklanır/tutuklanırsın/öldürülürsün-ün fotoğraları çoktur, ama onlar ilmek ilmek bugünü, bugünden yarını döşediler belleklere... geleceğin belleği-nin...
ya da
"git" diye bağırır "git, hiçbir şeyden korkma, her şey geri gelir ve gelmesi gereken daha önceden tamamlanmıştır-ın fotoğrafını çekemezsiniz. (Empedokles, Platon'un öğrencilerine katılması için Pausanias'a söylemiştir bu sözü)
Not; 'Neyi Fotoğraflayamazsınız?' seri yazısı kimbilir nereye/nerelere ulaşacak diye yazmıştım. Bu hafta 3. bölümün konukları vardı; Edmond Rostand, Murathan Mungan, Cemal Süreya, Nazım Hikmet ve Empedokles.