Not bırakarak kaybolan Ferhat'ın cansız bedeni bulundu
Elazığ’da "Ölürsem eğer kimse bundan sorumlu değildir" notu bırakarak kayıplara karışan 21 yaşındaki Ferhat Eren'in cansız bedeni boş bir arazide bulundu.
Elazığ’da “Ben başa çıkamıyorum artık hayat ile mutluluk ve yaşamın bu dünyada bir ev, araba ve evlilik olması kadar saçma bir şey yok. Ölürsem eğer kimse bundan sorumlu değildir” notu bırakıp kayıplara karışan 21 yaşındaki Ferhat Eren’in cansız bedeni, boş bir arazide ağaca asılı halde bulundu.
Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlı Ataşehir Mahallesi’nde ikamet eden 21 yaşındaki Ferhat Eren, dün gece saat 21.00 sıralarında hava almaya diyerek evden çıktı. Uzun süre gelmemesi üzerine odasına bakan kardeşi, hiçbir eşyasını almadığını fark etti. Telefonuna bakan ve intihar notu ile karşılaşan aile, polise haber verdi.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre; akşam saatlerinde merkeze bağlı Ataşehir Mahallesi’nin arkasında boş bir arazide bir kişinin ağaca asılı olduğu gören yurttaşlar durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, şahsın Ferhat Eren olduğunu belirledi. Yapılan incelemenin ardından gencin cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı.
Baba Ersin Eren gözyaşları içerisinde oğlunun bıraktığı notu okudu. Notta şu ifadeler yer alıyor:
“Hiçbir zaman konuşkan ve derdini anlatan biri olmadım. Ama artık anlatabilirim. Ben başa çıkamıyorum artık hayat ile mutluluk ve yaşamın bu dünyada bir ev, araba ve evlilik olması kadar saçma bir şey yok. Bu yaşıma kadar yaşayan bir ölü gibiydim. Hiçbir zaman ne mutlu ne de tatmin oldum. Sadece siz öyle olduğumu sandınız.
Şimdi belki mutlu olacağım bir yere gitmek beni umutlandırıyor. Kimse ne beni düşünsün ne de arkamdan ağlasın. Beni sevenlerden ve ailemden özür diliyorum. Son çare bu, mecburum. Çünkü yaşadıkça daha çok acı çekiyorum. Biliyorum, 2-3 gün konuşulup unutulacağım. Ardımdan bu yazıyı okuyun ki belki beni anlarsınız. Ben bile kendimi anlamıyorken. Tüm beni soran herkese bu yazıyı okutun. Herkesin gerçeği bilmeye hakkı var. Bunları yazarken bile zorlanıyorum.
Çünkü kendimi bile açıklamak zor ama artık yaşamak istemiyorum. İstemiyorum ne yaparsam yapayım hiçbir şey değişmiyor. Her gün yine aynı şeyler oluyor. Hiçbir şeyi değiştiremiyorum. Sakın üzülmeyin, sakın ağlamayın. Hiçbir şey geri gelmiyor. Yok olmak istemiyorum. Beni en azından yılda bir kez hatırlayın. Dışardan hayat dolu olanlar hep ilk giden olur.
Ölürsem eğer kimse bundan sorumlu değildir. Tüm aile ve sevenlerimden özür diliyorum. En çok sizden özür diliyorum. Anne ve baba size layık bir evlat olamadım, özür diliyorum.”