Müzisyenler saat 12 yasağının ve ekonomik krizin sektörü küçülttüğünü belirtiyor. Müzisyenler içinde satış temsilciliği yapan da var, idari personel olan da… Meslek birlikleri üyeleri ise “Devlet desteği verilsin” diyor.

Notalar girdapta

Işıl ÇALIŞKAN

Pandemide çok kan kaybeden müzik sektörünün yarası günden güne derinleşiyor. Gece 12.00 yasağının hâlâ devam ediyor olması ve ülkedeki ekonomik kriz müzisyenlerin iş alanını daha da daralttı. Müzik emekçileri kaşe fiyatlarının düşürülmesinden orkestralardaki müzisyen sayısının azalmasına, enstrüman fiyatlarının fahiş fiyatlara ulaşmasından sigorta sorununa kadar pek çok problemle mücadele ediyor. Düzenli iş bulamayan emekçiler çareyi başka mesleklerde arıyor.

Müzisyenler arasında satış temsilciliği yapan da var idari personel olarak çalışan da. Konservatuvar mezunu olan müzisyenler, “Biz bu işe yıllarımızı verdik, sonucu bu olmamalı” diyor. Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gümüş ise müzikte saat sınırlandırmasının acilen sona ermesi gerektiğini belirterek Kültür Bakanlığı’nın maddi desteği yeniden işleme koyması gerektiğini ifade ediyor.

5 KİŞİLİK ORKESTRALAR 3’E DÜŞÜRÜLDÜ

Ankara Çankaya’da yaşamını sürdüren Hakan Yılmaz, 1995’ten bu yana profesyonel anlamda müziğin içinde. 2 yıldan fazla süredir müzik alanında düzenli bir iş bulamadığını söyleyen Yılmaz, 3 aydır dershanede satış temsilciliği yapıyor.

notalar-girdapta-1002406-1.
Hakan YILMAZ

Yılmaz, hikâyesini şu sözlerle anlatıyor: “1999’da Ankara’ya geldim. Dönemin türkü evi konseptinde uzun yıllar çalıktım. Sonrasında o konseptin değişmesi ve bitmesi ile büyük canlı müzik mekânlarında çalmaya başladım. Pandemi nedeniyle 2 yıla yakın bir zamanda hiçbir yerde sahne alamadık. Ben Müzik ve Sahne Sanatçıları üyesiyim. Meslek birliklerinin Kültür Bakanlığı ile görüşmesi sonucunda 4 ay yalnızca bin liralık bir destek verdiler. Bir de Hüseyin Aygün ile birlikte yürüttüğümüz Sanatçı Destek Platformu’nda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden 500 lira yardım aldık. Bir ara saat 7’den 10’a kadar müzik yapıldı. Bir ara 12’ye kadar dendi sonra yine yasakladılar. Şimdi yeniden 12’ye kadar oldu. Ama bu arada çok fazla mekân kapandığı için hâlâ birçoğumuz işsiziz. Mekânlar 5 kişilik orkestrayı üç kişiye düşürdü. Boşa çıkan iki kişi binlerle ifade edilebilir. Şu anda çalışıyorum diyen müzisyenler bile haftada en fazla 3 gün çalışıyor. 2004’e kadar 7 gündüz 7 akşam çalışıyorduk biz. Ben de şu anda mecburen bir dershanede satış temsilciliği yapıyorum. Şu anda müzisyenlik yapamıyorum. Birçok müzisyen işsiz ve başka işi de yok. Ben çok aradım en sonunda buldum ama onu da bulamayanlar var.”

Bir çocuğu olduğunu belirten müzisyen, tek şansının eşinin öğretmen olması olduğunu ifade ediyor. “Eşim de çalışmasaydı ya Adana’ya memlekete ailemizin yanına gidecektik ya da çaresizlikten hayatına son veren müzisyenlerin arasında bizim de ismimiz olacaktı belki” diyen müzisyen, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Burada biraz çuvaldızı kendine de batırmak gerekir. Ben yıllardır sendikanın içerisindeyim. Burada müzisyenleri örgütsüz bir meslek grubunun başına bunlar geldi. Müzisyenler meslek birliklerine üye olmuyor tamam ama meslek birlikleri de yeterli kadar sahada değiller.”

ALDIĞIMIZ EĞİTİME DEĞMİYOR

Dilan Bedirhanoğlu ise 25 senedir müziğin içinde olduğunu belirtiyor. Bilkent Üniversitesi konservatuvar mezunu olan müzisyen, çello ve piyano çalıyor. Otellerde, belediyelerin meclisin müzik organizasyonu işlerinde yer alıyordu. Ta ki pandemiye kadar. Pandemi öncesinde bile çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden müzisyen, “Ben 6 sene Devlet Tiyatroları’nda çalıştım fakat yevmiyeli çalıştığımız için hiçbir zaman sabit bir gelirim olamadı. Her zaman müzik organizasyonları ve özel derslerle para kazanmak zorunda kaldım. 25 yıllık müzisyen olarak hiçbir zaman kendime ait bir piyanom olamadı. Çellom üniversiteden sonra oldu. Onu da 2 buçuk sene boyunca ödedim. Piyanom hiç olmadığı için özel dersleri karşılayamadım. Sağlık sigortasından yararlanamıyoruz. Ben 17 yaşımdan beri özel dersler veriyorum” diyor.

notalar-girdapta-1002407-1.
Dilan BEDİRHANOĞLU

Hiçbir zaman uzun yıllar çalıştığı bir işinin olmadığını ifade eden Bedirhanoğlu, “Şimdi bir kurumda idari personel olarak çalışmaya başladım. Ülke öyle bir yere gidiyor ki okullar kapatılıyor, sanat etkinlikleri engelleniyor. Hep bir şeylerin peşinden koşturmak zorunda kalıyoruz. Okuduğunuz okullara değmiyor ve bir meslek sahibi olamıyorsunuz” diyor. Ülkedeki ekonomik sıkıntıların da müzisyenlere ciddi zorluklar yaşattığını ifade eden Bedirhanoğlu, “Pandemi sonrası insanlar çok ucuza kapatmaya çalışıyor. Nasıl olsa müzik gözüyle bakılıyor. 300’le 100’le iş yaptırabileceklerini zannediyor insanlar” siteminde bulunuyor. Bedirhanoğlu, insanların müzisyenlerin yaşamıyla ilgili çok ciddi bilinçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

MADDİ DESTEK SAĞLANMALI

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gümüş, pandeminin müzik sektörünün büyük sıkıntılar içine düştüklerini hatırlatıyor. Gümüş, “Sahneleri, stüdyoları, konser mekânları yani tüm nefes alanları kapandı” diyor.

notalar-girdapta-1002408-1.
Mehmet GÜMÜŞ

Gerek eşlikçi olarak, gerekse solist olarak sahnede yer alan ve bu sanatsal faaliyetinin dışında hiçbir geliri olmayan müzisyenlerin büyük sıkıntılar yaşamaya devam ettiğini belirten Gümüş, “Çoğunun sigortası yok. Sahne dışında hiçbir geliri yok” siteminde bulunuyor.

24.00 yasağının anlaşılır bir durum olmadığını ifade eden Gümüş, düşüncelerini şöyle aktarıyor: “İlk zamanlarda dayanışma ilişkileriyle ağır aksak yürüyen hayat durma noktasına geldi. İntiharlar yaşandı. Müzik aletlerini satmak zorunda kalanlar oldu. Müziği bırakanlar, köyüne, memleketine çekilenler, başka isler bulmaya çalışanlar oldu. Tüm bu gerçekler ortadayken ve genelde tüm yasaklar kalkmışken, müzik alanında, saat 24.00'ten sonra müzik yasağı hâlâ devam etmekte. Bu anlaşılır bir durum değil. Kaldı ki; aynı zamanda bu yasak, turizm alanlarını da yakinen ilgilendirmekte. Turizm alanlarında müzik bilindiği gibi, en çok saat 24.00’ten sonra dinleniyor. Zaten tüm pandemi süresince, büyük sıkıntılar içinde düşmüş müzisyenlerin yaşamı, bu yasakla giderek daha da çekilmez hale geliyor.”

Bir an önce müzikteki bu zaman sınırlamasının kalkması gerektiğini söyleyen Gümüş, çözüm önerilerini sıralıyor: “Ayrıca yaklaşık 1 yıl önce, maddi sıkıntılar yaşayan müzisyenlere Kültür Bakanlığı üzerinden yapılan maddi yardımın yeniden işleme konması gerekiyor. Müzisyenlerin ve sahne sanatçılarının sağlık sorunları, sigorta, sanatçı borçlanma yasası gibi beklentileri konusunda çözümler üretilmelidir.”