Notalar yasaklara boyun eğmedi
Müzik dünyası için 2023 yasakların ve dayanışmanın yılı oldu. Tam 46 konser yasaklandı. Müzik dünyasından isimler maddi ve manevi yönden zarar gördüklerini belirtirken dayanışma ile güç bulduklarını söyledi.
Işıl ÇALIŞKAN
2023, müziğin ve müzisyenlerin susturulmaya çalışıldığı bir yıl oldu. Sene boyunca tam 46 müzik etkinliği yasaklandı. Çeşitli gerekçelerle iptal edilen konser arasında Niyazi Koyuncu, Apolas Lermi, Ara Malikian, Metin & Kemal Kahraman, Korhan Özyıldız & Selçuk Balcı, Melek Mosso, Mohsen Namjoo, Melike Şahin, Mabel Matiz, Eypio, Hande Yener, Cem Adrian, Gökçe gibi sanatçılar yer aldı. Ülkenin en önemli müzik festivalleri de bu yasaklardan nasibini aldı. Zeytinli Rock Festivali, Nilüfer müzik Festivali, Kuzey Müzik Festivali engellenen festivaller arasında yer aldı.
Ülkeyi yasa boğan Maraş depremlerinde müzik bir dayanışma aracı oldu. Çok sayıda müzisyen deprem bölgelerine maddi manevi destek olmak amacıyla dayanışma konserleri gerçekleştirdi. Müzik engellemelere rağmen varlığını sürdürdü. Müzik dünyasından isimlere nasıl bir yıl geçirdiklerini ve yeni yıldan beklentilerini sorduk. Müzisyen Selin Sümbültepe ve müzik eleştirmeni Batıkan Baksı anlattı.
KADINLAR GÖRÜNÜR OLDU
Sahne emekçilerinin birbirinden farklı konularda sürekli bir mücadele halinde olduklarını söyleyen müzisyen Selin Sümbültepe, “Bir iş kolunun bu kadar darbeye maruz bırakılması elbette ki çok yıpratıcı. Her bir yeni dönem başka parametreler oluşuyor ki böylesi siyasi ve ekonomik dalgalanmaların olduğu bir ülkede olan en çok sanatçıya oluyor. Yasakların yıpratıcı yüküne enflasyon da eklenince sanat etkinliklerinin beli iyice büküldü. Maliyetlerin artması ve bu sebeple organizasyoncuların veya mekânların öncelik olarak ‘Ana akım(bilet satar)’ etkinliklerine veya sanatçılarına öncelik vermesi alternatif müzisyenlerin daha da sıkışmasına sebep oluyor. Sahne bulamamak, üretimlerini dinleyiciye ulaştıramamak gerçek bir kabus” sözlerini kaydetti.
Sümbültepe, tüm bunların sonucu olarak yaşanılan sıkıntıları şu sözlerle anlattı:
“Üretimin hayatınızı kazanabileceğiniz bir karşılığı olmadığı bir ortamda, ayakta kalmaya çalışan milyonlarca sanatçı, varoluş kaygısı yaşıyor ve büyük bir kısmı ya ülkeyi terk ediyor, ya da tam zamanlı veya ek iş gibi sömürü düzenine boyun eğiyor”
Yıl içerisinde kadın müzisyenlerin birbirine destek verdiği birçok projede yer alma şansına eriştiğini belirten müzisyen, “Bu konuda Türkiye’de açık ara Beatzbygirls ekibinin emeği yadsınamaz. Keşke sanatla ilgili her dalda emsal oluşumlar görebilsek” dedi. Toplumsal cinsiyet normlarıyla ilgili aşama kaydedildiğini aktaran Sümbültepe, “Kadın sanatçıların yeteneklerinin sorgulanmasına veya sınırlanmasına neden olan şeylerin daha fazla üstüne gittiğimiz oldukça umut veren bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum. Örnek verecek olursak özellikle teknik pozisyonlarda (örneğin, prodüktör veya mühendis) daha aktif ve görünür bir dönem yaşanıyor” diye konuştu.
DAYANIŞMA HİKÂYESİ YAZILDI
Bu yıl ülkenin müzik tarihinde önemli gelişmeler olduğunu aktaran müzik eleştirmeni Batıkan Baksı ise, şu sözleri kaydetti: “Daha yılın ilk günlerinde meydana gelen ve başta Maraş olmak üzere 11 ili etkileyen depremin ardından ülkenin genelinde olduğu gibi müzik dünyasında da büyük bir dayanışma hikâyesi yazıldı. Depremin ardından uzun bir süre susan müzik, konserlerin yeniden başlamasıyla yardımlaşmanın en anlamlı öğelerinden biri oldu. Ancak tabii müziğin birleştirici özelliği, bazı çevreler tarafından görmezden gelindi ve biz yine konser yasaklarıyla yüz yüze kaldık. Ülkenin çeşitli bölgelerinde özellikle yaz aylarında yapılan, katılım oranı yüksek etkinliklerden Nilüfer Müzik Festivali, Kuzey Fest gibi bazı festival ve açıkhava konserlerinin yasaklanması; hem kültürel aktivitelere hem de organizasyonlara maddi ve manevi yönden büyük bir zarar verdi. Yıl sonunda iptal edildiği için gerçekleştirilemeyen etkinliklerin sayısı 46 olarak açıklandı.”
Memleketin gündemi 2023’te baş döndürücü hızda değiştiğini belirten Baksı, “Müzik olmasa biz bu yıl ne yapardık?” Sözünü dilinden düşürmediğini kaydetti. Baksı, “Bunların yanında uzun zaman sonra ilk kez seçim müzikleri bakımından zengin bir kampanya dönemi yaşadık. Sözlerini Sezen Aksu’nun yazdığı iki şarkı ‘Tuana’ ile ‘Karşıyım’ın seçim versiyonları, CHP ve TİP’in miting meydanlarında yankılandı. Cumhuriyetin 100. yılına özel yapılan marşların birçoğu da müzik dinleyicilerinden tam not aldı. Özellikle Norm Ender’in bestesi ‘Parla’, bu yılın en gözde marşlarından biri oldu. Türkiye, 100. yılını kutlarken birçok önemli ismin de vedasına şahit olduk. Özkan Uğur, Erkin Koray, Baha Boduroğlu, Suna Kan gibi isimler de bu kayıplardan bazılarıydı” diyerek sözlerini noktaladı.