Süpermen gibisiniz valla Başbakanım, insan sarrafısınız abartmıyorum. Yani nereden fark ettiniz o öğrenci demeye dilim varmıyor teröristlerin öğrenci olmadığını bir bakışta. Sonra gerçi “başka üniversitelerden gelmişlerdi” de mi dediniz? Yani şimdi başka üniversiteden gelince o üniversitede öğrenci olmuyorlar değil mi yani? Hatta hiç öğrenci olmuyorlar. Sonra tabii ki “marjinal sol gruplardandılar” dediniz. Alınlarında mı yazıyordu sayın Başbakanım? Yoksa yani nasıl anladınız? Hani bizde rastlarsak yolda izde bu tekinsizlere, sizin gibi bir çırpıda anlayıp ezelim başlarını değil mi? Hem sonra aynı Süpermen gibi öyle, x-ray görüşü olsun, teleskopik mikroskobik görüş olsun, ışık saçan bakışlarınızla, ultraviyole olsun çantalarına bakıncaaaa!! Çaat! diye “Molotof bombası” “taş, sopa” var dediniz çantalarında. “Bu eylemci öğrenciler terör örgütü üyesi” dediniz. Yani düşünebiliyor musunuz? Bu öğrenciler “ amfide film gösterimleri, tiyatrolar, konserler düzenliyorlarmış”. Hem de amfide! İnanılmaz yani! Terörist olmasalar böyle bir şeye cesaret edebilirler mi hiç? Siz de öğrenci oldunuz değil mi ya! Hiç böyle bir şeye cesaret ettiniz mi? Hayır tabii ki!

Nooldu sonra? Ve zaten dediğiniz gibi de çıktı sayın başbakanım. Gazetelerin starları daha ertesi günü o çantalarda taş sopa buldu. Emniyet güçleri ile beraber statükocu öğrencilerin form doldurarak terör örgütlerine üye olduklarını ortaya çıkarttılar. Akıl sır ermez yani sizin ferasetinize! Nooldu ateistler? Pıstınız! Hadi bunu da açıklayın!

Bir de bu Göktürk 2 uydusu ilk Türk uydusu ise bunun birincisi nedir, nerdedir diye soracaktım. Ama duydum ki uydu işinden sepetlemişsiniz ODTÜ’lüleri. Ve %100 yerli montaj işine girişmişsiniz. Nasıl memnun oldum bilemezsiniz! Zira Selçuklu’da Zümrüt Sitesi çökmüştü misal. 92 kişi ölmüştü. ODTÜ’ye sormuşlardı bir de kim sorumlusu diye. Bizim oğlan o vakitler belediye başkanı Selçukluda. Bizim oğlanın başkan olduğu belediyenin adını vermez mi bu şerefsizler sorumlu olarak? Bu komplonun altında Ergenekon var başbakanım, derin devlet var. Yoksa yerinde duran binalar niye çöksün tek başına? Ama neyse ki iş tatlıya bağlandı, içişleri bakanı bizim kocaoğlan soruşturma izni vermedi de kurtardık âdemi. Sonra inşaat artığı kalmasın diye ellerini yıkadı ak pak oturdu rektörlük koltuğuna. Gerçi bizimkilerin seçip ayırıp tercihan yerleştirdiği epey âdem rektör oldu. Çokça bilimsel işlerle meşguller bu âdemler: üzerine isminizi yazıp t cetveli dağıtanı var, Audi alanı var, evrim teorisini çürüteni var, tembel asistanları kapı önüne koyanı var. Bilim aşkında ileri gidip tüm ailesini kendi üniversitesinde akademisyen yapanı var. Ama ben en çok bu rektörler tarafından size fahri doktora verilmesi kısmını seviyorum. Ne yapayım? En yakışanı da bizzat sizin kendi adınızı taşıyan üniversitenin “eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik gibi temel insan haklarına azamî hassasiyet” gösterdiğiniz için verdiği fahri doktora oldu kanımca. Ve tabii ki siz hemen nerdeyse bir ay sonra Roboski’de kanıtladınız insan haklarına gösterdiğiniz azami hassasiyeti. Ne diyorduk rektörler…başta bizim adem “ne kadar yükseğe dediler ve zıpladılar hep birlikte”. Bir uyum ve demokrasi içinde. Kimse bizim birlik ve beraberliğimizi bozamaz sayın başbakanım. Sivas halkının demokratik tepkisi ile karşılaştırıyorum ODTÜ’de olanları. Darbeci öğrencileri kınıyorum şiddetle. Eminim tüm demokrasi severler ve rektörler katılacaktır bu demokratik tepkime. Haykırıyoruz şimdi demokratlığımızın bir nişanesi olarak hep birlikte: Heil Erdoğan! Çok yaşa ileri demokrasi!