39. İstanbul Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma ve Ulusal Belgesel Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. Uluslararası Yarışma’da bu yıl iyi bir seçki izledik, belgesel kısmında ise daha önce gördüğümüz bazı işlerin yanı sıra nitelikli başka filmler de çıktı karşımıza.

Ödüller sahiplerini buldu: Festivalde nitelik başroldeydi

Murat TIRPAN

İstanbul Film Festivali'nin bu yıl pandemiden dolayı zamana yayılan programının son bölümü, Uluslararası Yarışma ve Ulusal Belgesel Yarışması'nda ödüller sahiplerini buldu. Uluslararası Yarışma'da bu yıl iyi bir seçki izledik, belgesel kısmında ise daha önce gördüğümüz bazı işlerin yanı sıra nitelikli başka filmler de çıktı karşımıza.

Sonuçlara baktığımızda Valentyn Vasyanovych’in yakın gelecekte, savaşlarla kırılmış Ukrayna topraklarında geçen filmi Atlantis'in seçkiyi izleyenlerin tahmin edebileceği üzere Altın Lale'yi aldığını görüyoruz. Atlantis gerçekten de çok güçlü bir film, denizin içine gömülen kayıp kıta Atlantis efsanesinden hareketle Ukrayna'nın durumuna bakan sağlam ve hüzünlü bir alegori.

Platon'un Devlet kitabında ütopik şehir Atlantis'in yönetiminde yapılan hatalar nedeniyle adanın yok olduğuna sözü getirmesi gibi Vasyanovych da Ukrayna topraklarına aynı şekilde bakıyor, değeri bilinmeyen bir vatandan bahsediyor. Toprak kirlenmiş, atıklarla ekolojik denge bozulmuş ve tüm bunlara savaş ve politika neden olmuş durumda.

Filmin başında askerlerin ceset gömdüğü sahnede ve en sonunda iki sevgili evde oturup sarılırken kullanılan termal kamera seçimi ölümün ve aşkın ancak termal kameralarla göründüğü bir coğrafyayı ve vatanı tarif ediyor. Ama eninde sonunda orada yaşamanın gerektiği, çünkü oranın batan bir ülke de olsa "ev" olduğu bir tarif bu. Sabit kamerayla çekilmiş film belki hareketin bittiği, yaşamın böylece kaldığı bir durumu imliyor.

oduller-sahiplerini-buldu-festivalde-nitelik-basroldeydi-795631-1.

BENİM TERCİHİM ECHOE’DAN YANA OLURDU

Bu yıl Jüri özel ödülünün gittiği Alex Piperno'nun "Denizaltısı da Olsun İsteyen Cam Temizleyici" adlı film benim çok sevdiğim bir iş olmasa da jürinin gerekçesindeki "Güçlü görsel atmosferiyle birlikte cesur hikâye anlatım tercihleri" kısmına katılabiliriz. Benim tercihim ise İzlanda'da bir Noel gününde birbirinden bağımsız ama aynı tablonun parçası olan insan portrelerini müthiş bir görsellikle karşımıza getiren Echoe'dan yana olurdu. Bu kâh kurmaca kâh belgesel ama her iki durumda da fazlasıyla gerçek “insan manzaraları” filmi Atlantis'ten sonra seçkinin en iyi filmiydi diyebilirim. Halk ödülünü alan Mahnaz Mohammadi’nin Oğul-Ana (ana-oğul değil) filmi ise aynı anda hem şefkatli hem de sert bir film. İranlı yönetmen Mahnaz Mohammadi, sosyal konularla ilgili kışkırtıcı belgeselleri ve aktivizmiyle tanınıyor. Bu ilk uzun metraj kurmaca filminde yönetmen bir annenin zor seçimini hikâyeleştirirken eleştirel tonunu sonuna kadar muhafaza ediyor.

Öte yandan Jüri'nin beklenmedik bir şekilde oyuncu Mansiyonu verdiği “Mickey ve Ayı” filminin başrol oyuncusu Camila Morrone gerçekten müthiş bir performansına tanık olduğumuz gelecek vadeden genç bir oyuncu. Film her ne kadar kendi başına iyi olsa da Morrone olmadan nasıl olurdu bilemiyorum. Morrone'nun gelecekte karşımıza daha çok çıkmasını temenni etmemek mümkün değil.

Diğer tarafta ise, Festivalin belgesel seçkisinin en güçlü işleri tartışmasız "Mimaroğlu", "Ah Gözel İstanbul", "Maddenin Halleri", "Miss Holocost Survivor" gibi bu yıl Antalya'dan hatırladığımız filmlerdi. Bu filmlere İstanbul'daki geri dönüşüm meselesini öznel ve özgün bir perspektifle ele alan "Atık Sözlüğü", şehrin deli dediğimiz "ötekilerinin" söyleminin kaydını tutan "Kuyudaki Taş" ve Ankara'nın logar kapaklarını kaldırıp altına bakan "Asfaltın Altında Dereler Var" gibi birkaç iyi film daha eşlik ediyordu.

oduller-sahiplerini-buldu-festivalde-nitelik-basroldeydi-795632-1.

MADDENİN HALLERİ İSTANBUL’UN DA GALİBİ

Bu yıl önce Antalya'da sonra Engelsiz Film Festivali'nde ödülü kucaklayan Deniz Tortum'un Maddenin Halleri filmi İstanbul'un da galibi oldu. Tortum'un Cerrahpaşa'da sanki oranın bir sakiniymişçesine süzülen kamerasının izleyen herkesi etkilemesinde (belki aynı oranda güçlü Mimaroğlu'nun geçip ödülü almasında da) elbette içinde bulunduğumuz günlerde sağlık çalışanlarına daha yakın hissediyor olmamızın etkisi var. Ama filmin başarısı doğru zamanda doğru meseleyi anlatıyor olmaktan ibaret değil, işçiliğinden belgesel tavrına kadar bütüncül olarak ne yaptığını bilen ve bunu da başaran bir iş Tortum'unki. Film sadece ülkenin önemli bir hastahanesindeki hayata tanıklık etmek gibi bir amaç taşımıyor; ameliyathanelerinden doktor odalarına, ürkütücü morgundan eski ve karanlık koridorlarına kadar bir mekânın ruhunun peşine düşüyor. Kamerayla beraber bu tuhaf dünyayı keşfetmek için dolaşıyor, zaman zaman korkuyor, zaman zaman şükrediyor, zaman zamansa artık durmak istiyoruz. Sonuçta Maddenin Halleri sinemanın temsili mekânını Lefebvre'in bahsettiği deneyimlenen mekâna yaklaştırmayı hakkıyla başaran bir belgesel olarak her türlü övgüyü hak ediyor.

Daha önce Mimaroğlu ve biraz da Ah Gözel İstanbul için bu sayfalarda yazdığım için bu filmlerden ayrıca bahsetmeyeceğim ama jürinin Mansiyon verdiği bu iki filmin de bu yılın, hatta son yılların, en iyi belgesellerinden olduğunu yeniden vurgulamak gerek.

İKSV bu yıl iyi bir planlamayla normalde çok yoğun geçen bir festivali başarıyla uzun süreye yaymayı başardı ve hem kısıtlı da olsa salona gitmeye cesaret edenlere hem de evlerinde ekran başında kalmayı tercih edenlere sağlam filmler sundu. Böylelikle uzun süren bir festivalin akşamına ulaşmış olduk. Şimdi sıra Filmekimi Galaları'nda.

***

YOLUN SONUNDA AYDINLIK ÖDÜLLER

Uluslararası Yarışma

Altın Lale En İyi Film
♦ Atlantis / Valentyn Vasyanovych (Ukrayna)
Jüri Özel Ödülü
♦ Denizaltısı da Olsun İsteyen Cam Temizleyici / Window Boy Would Also Like to Have A Submarine / Alex Piperno (Uruguay, Arjantin, Brezilya, Hollanda, Filipinler)
Mansiyon
♦ Camila Morrone (Mickey ve Ayı / Mickey and the Bear)
Halk Ödülü
♦ Oğul–Ana / Son–Mother / Mahnaz Mohammadi (İran, Çek Cumhuriyeti)

Ulusal Belgesel Yarışması

En İyi Belgesel
♦ Maddenin Halleri / Deniz Tortum
Mansiyon
♦ Mimaroğlu / Serdar Kökçeoğlu
Mansiyon
♦ Ah Gözel İstanbul / Zeynep Dadak
♦ Uluslararası Yarışma FIPRESCI Ödülü
♦ Atlantis / Valentyn Vasyanovych (Ukrayna)