İzmir’de yaşayan üniversite öğrencilerinin pandemi koşullarında yaşam şartları daha da zorlaştı. Ev kiralarının yüksek olması, hayat pahalılığı ve uzaktan eğitim arasında sıkışan öğrenciler, süreç içinde üniversiteden uzaklaştıklarını söyledi.

Öğrenciler geçim derdiyle eğitim arasında sıkıştı

Efe SEKİTMEZ

İzmir’de üniversite öğrencilerinin yaşadığı zor koşullara bir de pandemi döneminin sıkıntıları eklendi. Pandemi sebebiyle çalışamayan, depremden sonra da ödedikleri ev kiraları artan öğrenciler, konut sahiplerinin eski evlere yüksek fiyatlar istemesinden şikâyetçi.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinden olan İrem Yüreğil, ‘’Pandemi sürecinde taşınma faaliyetleri ekonomik olmadığı için evimizi boşaltmadık. Bornova çevresindeki evlerin birçoğunun içi çok eski, eve taşındıktan sonra dairenin içini düzeltirken de çok fazla masraf ortaya çıkıyor. Bu çevrede evler çok pahalı en yaşanılabilecek ev kirası bin 500 TL’den başlıyor. Ben hiçbir yerden burs almıyorum ve ailemin gönderdiği para da bana yetmiyor o yüzden çalışmak zorundayım. Pandemi öncesinde en azından çalışarak faturaları ve kirayı ödeyebiliyorduk. Pandemi sürecinde ailemizin gönderdiği parayla kirayı ve diğer ev masraflarını ödedikten sonra elimizde pek bir şey kalmıyor bu yüzden kaliteli bir sosyal hayat yaşayamıyoruz ve bu masraflarla uğraşırken okulumuza tam anlamıyla odaklanamıyoruz” dedi.

Ege Üniversitesi öğrencisi olan Ali Eren Kan ise, çevrimiçi eğitimin yarattığı sorunları vurgulayarak şunları söyledi, “Pandemi sürecinde evi boşaltıp gidip, tekrar İzmir’e gelmek çok daha masraflı olacağı için evden çıkmadım. Bornova’da ki evler çok eski içi dökülüyor resmen. Oturduğum bina 40 yıllık ve ben bin 500 TL kira ödüyorum. Ailemin gönderdiği para bana yetmiyor, pandemiden önce kafede veya başka bir yerde yarı zamanlı çalışmayı düşünüyordum ama pandemi hem hayatı zorlaştırdı hem de ekonomik olarak yaşamımızı kısıtladı. Bu süreç üniversite eğitim hayatımızı da olumsuz etkiledi. Eğitimin kalitesi düştü benim bilgisayarım var fakat çevremde bilgisayarı olmayan, internet üzerinden eğitime düzenli olarak katılamayan tanıdıklarım var.”

OKUMAK İÇİN GELDİM PARA DERDİNE DÜŞTÜM

Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi Ömer Faruk Arslan da, “Pandemi döneminin başından beri ailemle kalıyordum fakat bunun bende bir kolaya alışma hali yarattığını fark ettim bundan dolayı İzmir'e yerleştim. Okullar pandemi yüzünden uzaktan eğitime geçtiği için aynı zamanda çalışabilirim diye düşündüm. Şu anda oturduğum evde iki kişi kalıyoruz, evin kirası bin 100 TL aldığım burs ve ailemin gönderdiği para yeterli olmuyor. Genellikle ucu ucuna geçiniyorum, ay sonlarında çok zorluk yaşıyorum. Bir öğrenci olarak okumak için geldiğim şehirde para derdine düştüm diyebilirim. Ekstra bir gelirim yok. Çalışmıyordum fakat birkaç haftadır iş bulmaya çalışıyorum, hayat her geçen gün daha pahalı oluyor ve buna rağmen gelirde bir artma olmuyor maalesef. İş bulduğumda ise üniversiteden daha da uzaklaşacağım diye korkuyorum” dedi.

Dersleri takip etmekte zorlandığını ifade eden Arslan, “Pandemi ile birlikte okullar çevrimiçi eğitim vermeye başladı. Başlarda daha rahat olur diye düşünmüştüm fakat zaman geçtikçe eğitimden uzaklaştığımı hissettim. Üniversite sadece ders verilen bir yer değil bunu anladım. 1.5 yıldır uzak kaldığım kampüs ortamı, kulüpler, okuldaki sosyal ilişkiler beni üniversite eğitiminden de uzaklaştırdı. Uzaktan gördüğümüz eğitimin niteliği çok düşük, öğretmenler de kolaya kaçıyor ve bizimle daha az ilgileniyorlar. Çevrimiçi eğitimde dersleri takip etmekte zorluk çekiyorum. Ekrana bakmak artık bir anlam ifade etmiyor ve bunu çevremde çoğu üniversite okuyan arkadaşım yaşıyor” diye konuştu.