KESK Covid-19’un birinci yılı için hazırladığı raporda, hem geçen 1 yılı değerlendirdi hem de araştırmalarını paylaştı. 6 milyon çocuğun eğitim alamadığını açıklayan KESK, bilgisayar sahipliği oranının yüzde 44,1 olduğunu açıkladı.

Öğrencilerin yarısından fazlasının bilgisayarı yok

Emek Servisi

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) salgının 1’inci yılı için hazırladığı raporda iktidarın sürü bağışıklığı politikası yürüttüğünü ve ekonominin emekçi sömürüsü üzerine oturtulduğunu belirtti. Raporda işsizlik, vaka ve ölüm sayılarıyla ilgili verilen bilgilerin yanlış olduğu aktarıldı.

KESK salgın sürecinde 6,2 milyon işçinin işsiz kaldığını belirtti. Ölümlerle ilgili ise “1950 ve daha önceki yıllarda doğmuş yurttaşlarımız açısından ortalamaya kıyasla 70 bini aşkın fazladan ölümünden bahsetmek mümkün” ifadelerine yer verildi. Ayrıca salgın sürecinde emekçiye nakit desteğin yetersiz olduğu da belirtilirken “İşsizlik sigortası fonundaki 131,6 milyar TL işçiler için kullanılmalıdır” dendi. Varlık Fonu’nun derhal lağvedilmesi gerektiği de vurgulanırken “Kamu kaynakları halk sağlığının, emekçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi, kayıt dışı çalıştırılanlar, işsizler, evsizler, göçmenler başta herkese gelir güvencesi sağlanması için kullanılmalıdır” talebi tekrarlandı.

SALGIN 2 YIL DAHA DEVAM EDER

Raporda salgının kontrol altına alınamadığı da belirtildi. Ayrıca şimdiye kadar aşının 2’nci dozunu da yaptırabilen kişi sayısının sadece 2 milyon 451 bin olduğu hatırlatıldı. Aşılama bu hızla devam ederse toplum bağışıklığı sağlanması için gerekli olan yüzde 70 aşılama oranını yakalamak 2 yıl sürecek.

Salgın sürecinde 400’e yakın sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Bu süreçte 6 sağlık çalışanı intihar etti. Kreşlerin kapalı olmasından kaynaklı nöbete giderken çocuklarını komşusuna emanet eden hemşirenin iki çocuğu evde çıkan yangında hayatını kaybetti. Ayrıca raporda sendikal faaliyetlerden kaynaklı 6 sağlık çalışanı açığa alınmış, onlarcasının görev yeri değiştirildiği vurgulandı.

Salgında en az 6 milyon öğrencinin uzaktan eğitim için gerekli cihazları, başta internet erişimi olmak üzere gerekli imkânlara tam anlamıyla sahip olmadığı görüldü. Bu çocuklar uzaktan eğitime katılamadı, eğitimden mahrum kaldı. Raporda şu ifadelere yer verildi: “Özellikle yoksul ve kırsal bölgelerde iletişime geçtiğimiz öğretmenlerin önemli bölümü öğrencilerin yarısından fazlasının EBA’ya erişemediğini ifade etmiş ve bu durumun kendilerini çaresizliğe ittiğini belirtmişlerdir.”

Raporda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verileri hatırlatılarak şöyle dendi: “Türkiye’de, bilgisayar sahipliği oranı da yüzde 44,1’dir. Türkiye, OECD’nin ‘Okul Çalışmaları İçin Bilgisayara Erişim’ isimli 77 ülkelik listesinde 64’üncü olarak ortalamanın çok gerisindedir. Bilgisayara erişimi olan öğrencilerin ortalaması Türkiye’de yüzde 70’in biraz altında kalırken ‘avantajlı okullarda’ okuyan öğrencilerde bu oran yüzde 90’a yaklaşmaktadır.”

SALGIN BÜRO EMEKÇİLERİNİ ÖLDÜRDÜ

Rapor İSİG Meclisi’nin verileri de hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: “İş cinayetlerinde ilk sırayı sağlıkçılar (yüzde 24), ikinci sırayı ise büro emekçileri (yüzde 14) almıştır. Sendikamız BES’in yapılandırmanın haziran sonuna ertelenmesi talebi dikkate alınmamış, Vergi Daireleri’nin, Sosyal Güvenlik Merkezleri’nin, İŞKUR Müdürlükleri’nin pandemi döneminde normalden daha fazla insanın başvuru yapmasının önü açılmıştır. Covid-19’un hem çalışanlar hem de başvuru yapan vatandaşlara bulaşmasını hızlandırmıştır. Covid-19’un iş yaşamında, ticarette yaşattığı olumsuzluklar sebebiyle, esnaf, işsiz kalan vatandaşlar icralık olmuş, davalar artmış, adliye binalarında olmaması gereken (normalden de fazla) bir yoğunluk yaşanmaya başlanmıştır.”