Öğrencilerin YOK çıkarması

YÖK'ün 26. yıl dönümünde eğitim-öğretimde yaşanan sorunları haykırmak için meydanlara çıkan öğrenciler, soruşturmalara, uzaklaştırmalara, atılmalara ve anti demokratik uygulamalara son verilmesini, YÖK'ün kaldırılması istediler. YÖK'ün kuruluşunun 26. yılında soruşturmalara, paralı eğitime karşı, eşit, bilimsel bir eğitim için bir araya gelen öğrenciler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, YÖK'ün kapatılması taleplerini her yıl olduğu gibi bu yıl da tekrarladılar.

'TEKTİPLEŞTİRMEYE HAYIR'
İstanbul Üniversitesi ana kapı önünde toplanan öğrenciler ile birlikte açıklama yapan Eğitim-Sen 6 No'lu Üniversiteler Şubesi, özgür, demokratik, kamusal, özerk bir üniversite talebinde bulundu. Şube adına açıklamayı okuyan Görkem Doğan, yüksek öğrenim sisteminin köklü bir reformdan geçmesi gerektiğini ifade ederek, niteliksizliği, baskıcı ortamı ve tektipleşmeyi yok etmek için mücade ettiklerini söyledi. Eğitim sisteminde 12 Eylül Anayasasının eddlerinin hala hissedildiğini vurgulayan Doğan, YÖK'ün sonunun darbeci zihniyetten kopararak mümkün olacağını belirtti. Doğan, "Sendikamız bu amaçlar doğrultusundaki örgütlü mücadelesini özerk demokratik üniversite idealine ulaşana kadar yorulmaksızın ve bu ilkelerden taviz vermeden sürdürecektir" dedi.

'TEZKERENİN KARŞISINDAYIZ!'
Özel Harekat Timlerinin de göze çarptığı protesto gösterisinde, Eğitim-Sen'in ardından çeşitli semtlerden toplanarak Beyazıt Meydanı'nı doldurdu. Kadımın çok yoğun olduğu protesto gösterisinde öğrenciler adına açıklama yapan Dilek Gültekin, YÖK'ün gençliğin önüne dikilmiş bir duvar olduğunu belirterek, gençliğini her geçen gün daha derin bir geleceksizlik içine çekildiğini ifade etti.

Eğitim kurumlarının baskı ve zor kullanılan bir araca dönüştürüldüğünü öne süren Gültekin, son dönemlerde yaşanan ırkçı-şoven olaylarda üniversite yönetimlerinin destekleyen bir tavır sergilediğini, yaşanacak olaylara ortam hazırladığını söyledi. Gültekin, "Bizler, yani YÖK eliyle eğitim adı altında yürütülen kimliksizleştirme saldırılarına rağmen kimliğini, bilincini, gelecek ve özgürlük özlemini koruyabilmiş üniversiteliler ve liseliler olarak bütün bu kirli pazarlıkların, kirli savaş senaryolarının, halkların kerdeşliğinin karşısına çıkartılan kin, düşmanlık ve nefret politikalarının tarafı olmadığımızı ve olmayacağımızı bir kez daha haykırma gereği duyuyoruz. Sınır ötesi katliam tezkeresinin karşısındayız." dedi.

UFUK KOŞAR