İhraç edilen ve ataması yapılmayan öğretmenler, Öğretmenler Günü’nde kendilerini buruk hissettiklerini ve öğrencilerinden ayrı kalmanın kendilerini mutsuz ettiğini söylüyor

Öğrencilerinden ayrı kalan öğretmenler BirGün'e konuştu: Kutlayacak bir gün bırakmadılar

MUSTAFA KÖMÜŞ / RIFAT KIRCI

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Milli Eğitim Bakanı her seferinde değer verdiğini söylese de bu öğretmenler gününde de mutsuz olan pek çok öğretmen bulunuyor. 15 Temmuz’dan sonra ihraç edilen 140 bin öğretmenin yanı sıra ataması yapılmayan 500 bin öğretmen, öğrencilerine kavuşmayı bekliyor. Bunun yanında ücretli öğretmenler de günü mutsuz geçiriyor. Ayrıca eşlerinden ayrı kalmak zorunda bırakılan ve hastalansa dahi yerleri değiştirilmeyen sözleşmeli öğretmenlerin de birçok şikâyeti bulunuyor. Bugünü öğrencilerinden ayrı geçiren iki ihraç edilen öğretmen ve bir ataması yapılmayan öğretmen BirGün’e konuştu.

ogrencilerinden-ayri-kalan-ogretmenler-birgun-e-konustu-kutlayacak-bir-gun-birakmadilar-534238-1.

OLMAMIŞIZ GİBİ DAVRANDILAR

İhraç edilen öğretmen Sevda Doğan: Öğretmenler gününde etkinlikler törenler düzenlenirken, okula heyecanla gidiliyor, öğrencilerle öğretmenler o gün daha fazla yakınlaşabilme imkânı buluyor. Bizler öğretmeniz ancak öğrencilerimizden mesleğimizden koparıldık, bu durum bizi üzüyor. Öğrencilerimle aram çok iyiydi. Öğretmenler günü bizim için güzel ve neşeli geçerdi. 2 yıldır ihracım. Çalışmayan, iş bulamayan insanlar olarak haberlerde gördüğümüz zaman aklımıza geliyor artık bu günler. Bir önceki 24 Kasım’da çocuklardan mesajlar almıştım. İhraç olduğumda pek yansıtmamıştım. Çocuklar ihracı bile doğru düzgün bilmiyor. Çocuklar bir önceki öğretmenler gününde aramışlardı, yerimi öğrenmek istediklerini söylediler, benimle vakit geçirip öğretmenler günümü kutlamak istediler. Ancak ben uzakta olduğumu söyledim. Eski öğrencilerim tabii ki hatırlayıp mesaj atıyorlar. Şimdi ise yavaş yavaş unutuluyoruz. Beden eğitimi öğretmeniyim ve okula yıllar sonra ilk kez kupa kazandırmıştık, başarılar edinmiştik. Okul tanındı, başarı sertifikası aldı. Ancak bu ihraç olayından sonra bazı öğretmen arkadaşlar bize destek çıkarken, evlerimize ziyarette bulunurken bazıları korkudan sokakta karşılaştığımızda yürüdüğü yolu değiştirip görmezden geldi. Okul sitesinden de fotoğraflarımız kaldırıldı, başarı haberleri silindi. Sanki hiç yaşamamışız gibi. Hiç olmamışız gibi davrandılar. Tayini çıktı başka okula gitti denilip üstü kapatıldı. Adıma dair, izime dair okuldan her şey kaldırıldı.

ogrencilerinden-ayri-kalan-ogretmenler-birgun-e-konustu-kutlayacak-bir-gun-birakmadilar-534239-1.

Öğrencilerimizi seviyoruz

Şevket Köksal: İçimizde bir burukluk var. Öğrencilerimizden ayrıyız. Öğrenciler arıyor, ne zaman döneceğimizi soruyor. Biz işimizi çok seviyoruz, öğrencilerimizi seviyoruz. Ayrı olmak gerçekten zor. Onlarla iletişimimiz iyiydi. Dönmemizi dört gözle bekliyorlar. 2017 Şubat ayında ihraç edildim. Haftada bir iki gün okula uğruyorum. Arkadaşlar da ziyaret ediyor, görüşüyoruz. Biz bu konuda şanslıyız ama ihraç olduğunu eşinden, ailesinden saklayanlar var. Haksız, hukuksuz, hukuki dayanağı olmayan süreçten geçtik. 2 yıldır soruşturma geçirmedik. Atfedilen bir suç yok. Sadece sendikalı olup laik bilimsel eğitimi savunmak suçumuz. Demokrat olmak suçumuz. Suçlamalar belli değil. Sendikanın dışında hiçbir şey yapmadık. İhraçtan sonra sendikayla birlikte olmaya devam ettik. Sendika sahip çıktı. Biz bir öğretmen dünyayı değiştirir diyen insanlarız. Her zaman umutluyuz. İnsana ait olan bütün duygular şu an bizde mevcut. Yaptığımız bir suç yok. Başımız dik, onurumuzla yaşıyoruz. Doğru bildiklerimizi söylemekten kaçmayacağız. Laik bilimsel eğitimi savunduk ve biz inanıyoruz ki görevimize döneceğiz.

ogrencilerinden-ayri-kalan-ogretmenler-birgun-e-konustu-kutlayacak-bir-gun-birakmadilar-534240-1.

Öğretmen Atamaları Mücadele Platformu’ndan Mahmut Barit (Ataması yapılmayan öğretmen): Yıllardan bu yana hayalini kurduğum göreve başlayacağın günü bekliyorum. Ataması yapılmayan bir öğretmen olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde içim hep buruk oluyor. O günde yaşanan heyecan çocukların size verdiği değeri görmek bile bu mesleğin kutsallığını gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığı gerçekten milli bir eğitim sistemine sahip mi onu bir sorgulamalı. Öğretmen açığını taşeron bir sistem ile çözmeye çalışıyorlar. Bunu yapan bir sistem var ise ihtiyaç da var demektir, bekleyen 500 bin ataması yapılmayan öğretmen varken üstüne üstlük her seferinde ihtiyaçtan bahsedilirken adil kontenjan dağılımı ile atama sayısını artırarak oluşan havuzun erimesi sağlanmalıdır. Sürekli yeni üniversiteler açılıyor, bunun içinde eğitim fakülteleri yoğunlukta halihazırda atama yok iken dengesiz bir artış oluyor. Arz talep meselesini atama yaparken plana katan yetkililer, iş fakültelere öğrenci alırken hesaba katmaması… Küçük bir denklem ve çok basit çözümlü eğitim fakültelerini azaltıp daha iyi öğretmenler yetiştirilebilir diye düşünüyorum.