Pandemiyle beraber artan yoksulluk ile eğitimin uzaktan ve niteliksiz olması üniversite öğrencilerini adeta birer işçiye dönüştürdü. Tam zamanlı işlerde çalışarak geçimini sağlayan öğrenciler, “Mecburuz” diyor.

Öğrenciydik, tam zamanlı işçi olduk

Sarya TOPRAK

Üniversite öğrencileri salgın döneminde imkânsızlıklar içinde eğitimini devam ettirmeye çalışıyor. Ancak gerek artan yoksulluk gerek eğitimin niteliksizliği öğrencileri eğitimden tamamen uzaklaştırdı. Pandemi öncesinde de aldığı devlet bursu veya kredisi ile geçinemeyen öğrenciler, salgında tam zamanlı işlerde çalışmaya başladı. Eğitimin uzaktan olması ve yaşanan ekonomik darboğaz öğrencileri eğitimden kopma noktasına getirdi. Öğrenciler, hayatlarını idame ettirebilmek için tam zamanlı işlerde çalışmaya başladı. Pandemide okurken tam zamanlı işlerde çalışmak zorunda kalan öğrenciler BirGün’e konuştu.

Yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle tam zamanlı çalıştı- ğını belirten Sadi Ketbuga’dan “Marmara Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve kamu yöneti- mi birinci sınıf öğrencisiyim. Ancak şu anda bir firmada tam zamanlı müşteri temsilcisi olarak çalışıyorum. Pandemiden önce de ekonomik sıkıntılar sebebiyle okurken çalışmaya ihtiyaç duyuyordum. Zaten ülkenin bu koşullarında ihtiyaç duymamak imkânsız. Birçok yere burs başvurusunda bulunmuştum fakat olumlu yanıt alamadım. Ama okurken yarı zamanlı iş bulmak çok zor. Ya okuyacaksın ya da çalışacak- sın, koşullar buna şartlıyor” diye konuştu.


ÖĞRENCİ KİMLİĞİM GERİ PLANDA KALDI

Tam zamanlı çalışırken dersleri takip etmenin imkansız olduğunu kaydeden Ketbuga sözlerine şöyle devam etti: “Ders saatinde çalışıyorum. Çalışırken aynı zamanda da bu derslere katılmaya çalışmam işverenin müsaade edeceği bir şey değil. Onların kaygısı sadece benim işimi yapmam. Öğrenci kimliğimi geri plana atmak durumunda kalıyorum. Akşamları eve gidince ders kayıtlarını izleyip eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum.” Kürşat Can Küpçük ise yaşadığı süreci şu şekilde dile getirdi: “Ben Hacettepe Üniversitesi’nde aile ve tüketici bilimleri okuyorum.

DERSLERİ DÜZENLİ TAKİP EDEMİYORUM

Şu an ise online eğitim danışmanı olarak çalışıyorum. Tabii ki bu nedenle de dersleri takip edemiyorum.”

Pandemiden önce de geçinmenin zor olduğunu ancak salgın döneminde ekonomik sıkıntıların arttığını kaydeden Küpçük, “Pandemiden önce
de hem KYK almama hem de ailemden destek almama rağmen ek gelire ihtiyacım oluyordu. Part-time işler bulmaya çalışıyordum. Uzaktan eğitime geçince ülke şartlarından dolayı tam zamanlı çalışmak daha mantıklı gelmeye başladı. Çalışmaya başladığımdan beri canlı derse 4-5 kere girebildim. Onun dışında hep çevreden not toplayarak ders takibimi yapmaya çalışıyorum.”

GELİRİM GİDERLERİMİ KARŞILAMIYOR

Eğitimin uzaktan olmasıyla tam zamanlı çalışmaya başladığını söyleyen Berke Yeni şu ifadeleri kullandı: “Pandemi öncesi de KYK’dan öğrenim kredisi alıyordum. Fakat aldığım miktar ev kirası, fatura gibi giderlerimi karşılaşamaya dahi yetmiyordu. Bu sebepten birçok arkadaşım gibi ben de çalışmak durumunda kalıyordum. Derslerin uzaktan olmasıyla birlikte tam zamanlı çalışma düşüncesi mantıklı hale geldi.”

Okurken çalışıyor olmasının pek çok nedeni olduğunu vurgulayan Yeni, “Hem okuyup hem de çalışıyor olmamın en önemli sebebi aileme yük olmamak. İkincisi ise örgün eğitim başladığında birikim yapabilmiş olmak” dedi.

İşten çıkıp eve gidince ders kayıtlarını takip ettiğini aktaran Yeni, “Çalışma saatlerim ile ders saatlerim çakıştığı için dersleri vaktinde takip edemiyorum. Ders kayıtlarını aralıklı olarak takip ediyorum fakat pek verim alamıyorum” şeklinde konuştu.