Eğitim-İş araştırmasına göre öğretmenlerin büyük bir kısmı kendi çocuklarının bile eğitim giderlerini karşılayamıyor. İşten atılma korkusu yaşadıkları tespit edilen öğretmenler, yoksulluk sınırının çok altında ücret alıyor ve yüzde 75’i borç içinde yaşıyor.

Öğretmenler tükenmişliğin sınırında

HÜSEYİN ŞİMŞEK / @simsekhuseyinn
huseyinsimsek@birgun.net

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) mesleğin ve öğretmenlerin son durumu hakkında bir araştırma yaptı. “Öğretmenlerin Ekonomik Durumlarına İlişkin Öğretmen Görüşleri” isimli araştırma, eğitimcilerin AKP iktidarları döneminde yaşadığı sorunları ve eğitimin geldiği durumu gözler önüne serdi.

Yüzlerce öğretmenle yüz yüze yapılan görüşmelerde, öğretmenler, ücretlerinin yetersizliğinden ve eğitimin kalitesizleşmesinden yakınırken, bu öğretmenlerin büyük çoğunluğu borç batağında olduğundan ve bu nedenle verimin düştüğünden şikayetçi.

Eğitim İş’in araştırmasına göre, öğretmenlerin yüzde 83’ü mesleğinden elde ettiği gelirlerini, yüzde 86’sı ise eğitim öğretime hazırlık ödeneğini yetersiz buluyor. Görüşme yapılan öğretmenlerin yüzde 74’ü maaşının düşük olması nedeniyle toplumdaki saygınlığının, yüzde 75’i ise borçları nedeniyle mesleki verimliliğin azaldığını ifade ediyor.

Yardımlar yetersiz

Araştırmanın sonucunda ortaya çıkan çarpıcı sonuçlar arasında öğretmenlere verilen çocuk yardımının yetersiz olduğu vurgusu bulunuyor. Öğretmenlerin yüzde 88’i bu yardımın yetersizliğinden şikayet ederken, yüzde 89’u ise ek ders ücretlerinin yetersiz olduğunu belirtiyor.

Çocuklarının gıda ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar

Gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle benzer çalışma koşullarına sahip olmadığını belirten öğretmenler, kazandıkları ücretin çocuklarının gıda ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını ifade ediyor. Kendi çocuklarının eğitim ihtiyaçlarından kılık kıyafet ihtiyaçlarına kadar hiçbirini rahatlıkla karşılayamadığını anlatan öğretmenlere ilişkin Eğitim İş’in araştırma sonuçları şöyle:

“Öğretmenlerin yüzde 85’i çocuklarının kılık kıyafet ihtiyaçlarını, yüzde 87’si eğitim ihtiyaçlarını, yüzde 71’i dengeli beslenmelerini rahatlıkla karşılayamadıklarını belirtmiştir.

Yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine tam olarak motive olamadığını, yüzde 52’si psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 50’si ise daha çok para kazanacağı bir iş bulması halinde mesleğini bırakabileceğini belirtmiştir.

Öğretmenlerin yüzde 86’sı devlet okullarında eğitimin niteliğinin düştüğünü, yüzde 52’sinin görevden alınma korkusu yaşadığını ve yüzde 66’sı öğretmenler odasında kendisini özgürce ifade edemediğini belirtmiştir.”

Yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş alıyorlar

Öğretmenlere ilişkin bu tespitlerin ardından araştırmanın öneri bölümünde Hükümet’e bir dizi öneride bulunan Eğitim İş Sendikası, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarının bin 509 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarının ise 6 bin 192 TL olduğunu hatırlatarak öğretmenlerin yoksulluk sınırının neredeyse yarısı kadar maaş aldığını ifade etti. Öğretmenlerin bu maaşla ailelerinin ve kendilerinin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına imkanı olmadığını ifade eden Sendika, şu önerilerde bulundu:

“15 yıl deneyimli bir öğretmenin aldığı maaş yaklaşık 2 bin 700 TL’dir. 15 yıllık bir öğretmen yoksulluk sınırının yarısından az maaş almaktadır. Araştırma. öğretmenlerin ekonomik gelirlerinin yetersizliğinin eğitimin niteliğini düşürdüğünü ortaya çıkarmıştır. Eğitimin nitelik sorununun çözülebilmesi için öncelikli olarak öğretmenlere insanca yaşayabileceği bir ücret ödenmelidir. 2015 Kasım ayından 2016 Kasım ayına kadar, dolar yüzde 20 artmıştır. Doların artmasına bağlı olarak ülkemizdeki sosyal ve ekonomik yaşam aynı oranda zamlanmıştır. Öğretmenlerin son bir yıldaki kaybı yüzde 20’den fazladır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana öğretmenlerin alım gücü büyük oranda düşmüştür. Bu kapsamda önerilerimize göre, öğretmenlerin ek ders ücretleri en az 25 TL, ödenen eğitim öğretime hazırlık ödeneği, tüm eğitim çalışanlarına ödenmeli ve en az bir maaş tutarında olmalıdır. 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmenlere bir maaş ikramiye verilmelidir. İnternet hizmeti öğretmenlere ücretsiz olmalıdır. Toplu taşıma araçları ücretsiz olmalıdır. Öğretmenlerin sınav görev ücretleri en az iki katına çıkarılmalıdır. Öğretmenlere temsil tazminatı ödenmeli, kira yardımı verilmelidir.”