Öğretmenlerden MEB’e bol sıfırlı karne

Eğitim-Sen Mersin Şubesi üyeleri, eğitimde ticarileşme ve eğitimde dinselleştirme uygulamalarının sürdüğünü belirterek MEB'e karne hazırladı ve tüm derslere sıfır verdi.

Özgür Çocuk Parkında yapılan eylemde konuşan Eğitim-Sen Şube Başkanı Mamut Sümbül, eğitim sisteminin uzun zamandır ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

Eğitimde ticarileşme ve eğitimde dinselleştirme uygulamalarının sürdüğünü ifade eden Sümbül, “Okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları devam etmektedir. Öğretmen açıkları, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “eşit işe eşit ücret” uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürmüştür” dedi.

“EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ”

Çocukların eğitimden eşit şekilde yaralanmadığına dikkat çeken Sümbül, çocukların istismarına yol açan çocuk yaşta evliliğin önüne geçilmediğini belirtti.

Sümbül, kırsal bölgelerde yaşayan ailelerin çocuklarının eğitime yeterli derece erişemediğini ve kız çocuklarının eğitime erişmekte sıkıntılara yaşandığını ifade etti.

Sümbül, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sıkıntılarına çözüm üretmeyen tam tersi öğretmenler arasında ayrımcılığa ve eşitsizliğe yol açan düzenleme olduğunu söyledi.

“LAİK EŞİT EĞİTİM TALEP EDİYORUZ”

Eğitim-Sen olarak demokratik, laik, eşit bir eğitim sistemi istediklerini belirten Sümbül, “Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim-Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır” dedi.